Şeker Tadında -5-

144 29 13
                                    

Bu malın burda ne işi var?? Yani canım yavrum kuzum olabilir evet ama biz mal diyerek anlaşıyoruz. Evet Melis burda o burdaa!! Bu kız İstanbul'da diye biliyodum ben wtf? Onu bunu geçmiş ve Melis'in üstüne düştüğüm için ikimizde dengemizi kaybetip suda çırpınıyoduk resmen. En sonunda suyun üstüne çıkan ben Melis'i de çekmiştim. Melis beni önce farketmemiş olacak ki çığlık atıp üzerime atladı. Bu kız boğulmak mı istiyo? Havuzdayız canım üstümüze şimdi biri düşücek ölüp gidicez. Bu sefer dengemi az da olsa koruduğum için pek kendimi kasmamıştım.

Havuzun üstüne çıktığım gibi Melis'e sarılıp az da olsa özlemimi gidermiştim. Dışardan Mısra bizi görmüş olacak ki havuza dalıp yanımıza geldi. Melis'e sarıldıktan sonra konuşmaya başladı "Sen ne zamandır burdasın?? Ya bana niye haber vermiyosun? Bende evde bu öküz abimle takılıyorum oldumu şimdi." Sitem ederek Murat'ı göstermişti. Melis biraz kıkırdadıktan sonra "Yeni geldim bende zaten 1 hafta kadar kalıcam. Kuzenimin doğum günü vardı da ona geldim 1 haftalık. Eee siz napıyosunuz, Derin aşkım sen ne ara geldin" en son sorduğu soruyla olanları anlatma gereği duydum ama şimdi olmazdı yani mutluluğumu bozmak istemiyorum. "Ya uzun hikaye ben sana bi ara anlatırım. Hatta ya takılalım ya birlikte ben uzun süre burdayım. Takılırız sen gidene kadar." dedim. Moralimin az da olsa bozulduğunu anlayınca üstelemedi pek "Tamam aşkım sonra anlatırsın. Ha o takılma işi de olur bence zaten çok özledim siziiii" diyip bizi çekip ölmemizi sağlayan kucaklaşmasını yaptı. Bu kucaklaşmayı çok sevsemde ölüm kucaklaşması gibi olduğu gerçeği vardı. Çok sıkı sarılırdık. Havuzdan çıkıp büfeye doğru yürümeye başladık. Murat abinin nerde olduğunu merak ediyordum aslında. Uzun bir süredir ortalarda yok. Kesin kızlarla takılıyodur. Herhangi bir masaya oturduk. Telefonumu alıp Murat abiyi aradım. 3 kere çaldıktan sonra açtı. "Nerdesin sen aa kızlarla takıl afferim. Gel iki bişey ye büfedeyiz hadi görürsün zaten." dedim " Derin iyi misin güzelim ne kızlarla takılcam beni bıraktınız gittiniz. Tamam bekleyin geliyorum." diyip kapattı. Çok geçmeden Melis'in arkasından geldi. Elleriyle Melis'in saçlarını karıştırıp "Naber 3. bücür" diyip yanıma oturdu. Ortaya orta boy 2 tabak patates büyük boy 4 tane coca cola sipariş ettik. Patateslerimiz geldiğinde telefonumu çıkarıp selfie yaptık. İnstagramımda paylaşıp patateslerimi yemeğe koyuldum. Uzun bir sessizlikten sonra Melis konuşmaya başladı "Ya Buğra varya kuzenim onun doğum günü partisi var yarın akşam gelsenize siz de takılırız beraber. Derin hem Buğra da seni çok özledi. " dedi Buğrayla çok iyi anlaşırdık, fazla iyi. Bikaç kere Buğra'dan çıkma teklifi almıştım. Ama şuan iyiyiz. Umarım. Murat abi onun beni sevdiğini bildiği için son cümleden sonra hafif öksürdü. Ona dönüp baktığımda gidersen seni öldürürüm bakışı attığını gördüm. O çocuğu pek sevmiyordu zaten. Ama napıp edip gidicektim. Ne kadar beni sevsede arkadaşım yani, belkide beni sevmiyor şuan? Belki sevgilisi var. İkna konusunda kendime güveniyorum. Yemek yemeği bırakıp kolamı elime aldım. Yavaş yavaş ağzıma götürüp bir yudum aldım. Melis'e döndüğüm de bana baktığını gördüm. Gülümseyip telefonuma döndüm. Yiğit'i stalklıycaktım. Önce Whatsapp'a girip son görülmesine baktım. En son dün saat 18.36'da aktifmiş. Garip o girmeden duramazki Whatsapp'a...

Uzun bir stalklama yapmayı umut etmiştim ki 15 dk olmadan Murat abi telefonu elimden çekip kapatıp cebine koymuştu. "Derin ne bu telefon aşkı anlamadım ki. Akşama kadar telefonun bende bücürük." diyip Coca Colayı kafasına dikti. Mısra ve Melis muhabbete dalmıştı. Murat abinin taklidini yapmak üzere elime aldığım Colaya bakıp bu fikirden jet hızıyla vazgeçtim. Colam olduğu gibi duruyordu. Murat abinin kalktığını görünce ayağa kalkıp önüme düşen saçlarımı arkaya attım. Melis ve Mısra kalktığımızı görmemiş olacak ki bizi takmadan konuşmaya devam ediyorlardı. arkalarına geçip kollarımı omuzlarına atıp " Kalkmayı düşünüyor musunuz yavrular?? " dedim acayip bir yüz ifadesiyle. Yavaş bi şekilde ayağa kalkıp arkamdan yürümeye başladılar. Kasaya doğru gidicekken Murat abinin "Ben ödedim hadi gelin" diye seslenmesi üzerine yönümü değiştirdim. Eşyalarımın olduğu yere doğru gidip şenzloga uzandım. Havuza giresim veya kaydıraklara binesim hiç yoktu.

Yarım saat sonra yerimden kalkıp havuza doğru ilerledim. Murat abi yanıma doğru yüzüp " Hadi gelsene sende" dedi başımla hayır işareti yapsam da çok geçti. Murat abi beni ayağımdan çekmiş ve bende Murat abinin üstüne düşmüştüm. Çığlığımla kızlar bana bakıp güldüler. Onlara bakıp göz devirdikten sonra Murat abiye bakıp intikam bakışları attım. Masum gülümsemesiyle bana karşılık verdikten sonra yanından ayrılıp kızların yanına doğru yüzmeye başladım. Murat abi de arkamdan geliyordu. Mısra ve Melis'e yaklaştıkdan sonra elimle onlara su attım. Bu sefer çığlık atma sırası onlardaydı. Mısra'nın birine kaş göz yaptığını anlayınca arkama dönmeye yeltendiğim gibi. Murat abi beni kucağına almış ve suya atmıştı bile. Suyun altından Murat abiye yaklaşıp suyun altında ne kadar oluyosa o kadar bacağını ısırdım. Suyun üzerine çıkınca dil çıkarıp Melis'in arkasına kaçmaya yeltensem bile çoktan beni yakalamıştı bile... Bu duello böyle giderse sonu kötü olucağı için hemen kocaman ölüm kucaklaşmasını Murat abiye yaptım. Suratına bakınca gülümsüyordu...

Yorgunluktan ölüyordum cidden ölüyordum. Yani resmen havuzda savaş çıkarmıştık. Kızlarla giyinme kabinine doğru ilerledik. Duşumu aldıktan sonra giyinmeye başladım.Siyah yarım atletimi giyip göğüs altımdan 3 parmak sonunda biten pembe ve mavi üstünde SUN SET yazan tişörtümü giymiştim. Altına siyah yüksek bel siyah yırtık şortumu giyip saçlarımı yukardan dağınık bi şekilde topuz yapmıştım. Elmaslı siyah Capimi ters bir şekilde kafama takıp dışarı çıktım. Kızlar ve Murat abi çoktan hazır olmuş beklemekten yorulmuş bakışlarını bana isabet ettirmiştiler bile. AquaPark'dan çıkıp ön koltuğa yerleştim. Telefonumu almak için elimi cebime atınca bulamadığım için küçük çaplı bir kalp krizi geçirdim. Ve sonra Murat abide olduğu aklıma gelince hafiften bir rahatlama geldi. Murat abi arabaya binip yerleştiğinde yağcılığa başladım bile " Muraatt abiii, ya telefonumu alabilirmiyim artık çok sıkıldıım lütfen." dedim "Yooo" Murat abinin cevabının bu kadar net olucağı aklımın ucundan geçmezdi. Ve tabiki ben bu durumda durmaz tehtidlerime başlamıştım bile " Bak eğer o telefonu bana vermessen sabaha kadar başının etini yerim bunu kaç kere yaptım biliyosun ver telefonumuuuuu" diye jet hızıyla konuştum resmen Murat abinin bana 'Gerizekalısın biliyosun dimi' bakışı atarak telefonumu verince pek takmadım doğrusu.

Melis'i eve bıraktık dan sonra akşam geliceğime dair ona söz vermiştim. Ve tutmam gerekiyordu off niye söz verdim ki ben. Eve geldiğim gibi Unicornlu pijamalarımı giyip yatağıma uzandım. Murat abiyi ikna etmem lazımdı ben 18 yaşını geçtim bir bireyim desem ağzıma sıçar bırakırdı. Doğaçlama konusunda çok iyi olduğum için daha fazla düşünmekten kafayı yememek için düşünmeyi bırakıp aşağıya indim. Salonda yayılmış bir adet Murat abi televizyonda bişeyler arayan bir adet Mısra çok eğlenceli gerçekten...

Yaklaşık 1 saat sonra Murat abiye yalvarmaya başlamıştım. onun cevapları klasikdi yani gelende "Hayır" "Olmaz" "O çocuğa güvenmiyorum" yani çocuk sana naptı yani naptı ne bu tripler? En sonunda en büyük sitemimi etmiştim " Ya sen habire gidiyosun partilere barlara biz oturalım oldu ya. Ya gidelim işte bak Gülçin teyze de yok Özgür amcada yani erkek arkadaşlarını çağır takılın işte ben sizi ispiyonlamayayım sende izin ver. LÜTFEEEEN" dedim "Hayır dedim Derin!" diyince daha fazla ısrar edersem kötü olacağını anladım. Hızlı bi şekilde yukarı çıktım. Bana ilk defa bu kadar net ve sert konuşmuştu.

Kendimi yatağa atıp göz yaşlarımı saldım. Neden bilmiyorum ama çok moralim bozulmuştu. Lavaboya gidip elimi yüzümü yıkadım aşağıya indim Mısra Murat abiyle bişeyler konuşuyordu. Tam kapıdan çıkarken önüme Mısra ile Murat abi geldi .Murat abi'nin omzina hafif çarparak yanında geçmesiyle biri beni tutup geldiğim yöne geri çevirdi.

Merhaba arkadaşlar ben Nisa,öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki ilk başlardı evet sınır koymadık fakat okuyanlar olmasina rağmen hiç yorum veya vote gelmiyo bu yüzden açıkçası yeni bölüm yazasımız da gelmiyo çünkü insanlar hikayeyi beğendiklerini dile getirdiklerinde ister istemez insana bi heves geliyo ve kendini onlara karşı sorumlu hissediyo sonuç olarak yorum ve vote gelmediği sürece bölüm yok ama yinede unutmayın ki sizi çoook seviyoruz. Herneyse sizce Murat Derin'e ne diyor? Derin partiye gidebilecek mi? Sorularınızı yazmayı unutmayın sizi seviyorumm ♥

-Nisa

Şeker Tadında (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin