Şeker Tadında -19-

38 7 0
                                    


Arabanın kapısını açıp aşağıya indim. Murat abiyi çekiştirip serçe parmağım ile serçe parmağını tuttum. Yiğit'i de çekiştirip serçe parmağını tutunca elim kalmadığından " Kızım gelsene halay çekcez şurda. Belki Mahmut amcama denk gelirizde bizi show'a çağırır. " diyince gözüne devirip serçe parmağı ile yiğiti tuttu. Ben o gazla başladım zaten halaya. Halay çekemeyi bilmiyorum şş. Bi baktım iki yandan amcalar teyzeler katılıyo tabi ben şok. Sizde bim.

Yan boş tarafa bir araba yanaştı ve park etti. İçerden sesler geldiğini duyunca iyicene bizima amcalar nineler çoştu. Allah ne verdiyse çekiyoz.

Tamam fesat anlamıyoruzz.

Nefes nefese kalmam ile "Ay bırakın beni öldüm öldüm dirilemiyorum. " diyip Murat abi ve Yiğit'in arasından çıktım. Biraz bekledim bunlar tam gaz devam. Yeter he gelen geçen düğün var sanıyo. Altı üstü 'Dominos' tabelasını görünce halay çekesim geldi yani.

Telefonumu çıkarıp videoya aldım. Şarkının çaldığı arabayı bulup radyoyu kapattım. "Abi akün bitcek şimdi hadi dağılalım dimi ama. Hadi amcacım. Hey sen amca valla çok iyi oynadın idolümsün." dedim tombik kısa amcaya bakarak, amca bana gülüp ilerledi. Bana bakan teyzeyi görünce "Ay sende iyi oynadın teyzem. " diyince kadın gülüp 'amaan' dercesine elini salladı. Daha bunları oynatmaya devam etseydik valla toplu katliam olurdu. Nefes darlığından felan tahtılı köye yolculuk, ay töbe.

Mısra'ya dönüp dil çıkarttım. Murat abinin koluna girip "Artık kavuşalım bence."dedim kafamı kaldırarak. Çünkü ona bakmam için kafamı kaldırmam gerekiyo çünkü uzun, yada ben kısayım. "Bencede." diyince koşar adımlarla Dominos'a girdik.

"2 büyük boy mangal sucuklu pizza, 2lt coca cola" dedim siparişimizi alan bayana bakarak. "Elimizde 2lt coca cola bulunmuyor efendim 1lt'lik var." derin nefes alıp "O zaman 2 tane 1lt'lik versen?" dedim bıkkınlıkla, hayır yani bunu da mı ben öğretiyim. Bayan kafasını sallayıp mutfağa ilerlerdi...


Masaya koyulan 2 büyük boy pizza ile ağzım sulanırken aynı zamanda da bir dilim alıp büyük bir şekilde ısırdım. "Ya Derin bekle bi cola'yı dökelim." diye isyan ederken ona bakmadan pizza dilimimden bir ısırık daha alıp "Banane kızım 2 gündür salataya mahruz kaldım. Bırakta özlem gideriyim." diyince buna karşılık Yiğit gözlerini kocaman açıp bana döndü. " Sen? Salata yemek. Sen ve salata yemek!" diyince ona bakıp kafamı salladım " Valla gökdelen bende inanamadım. Bi ara kendimi hocaya götürürp okutturmaya felan niyetlendim de üşengeçlik işte." diyip pizza dilimimden bir ısırık daha aldım. Ve devam ettim "Mısra'nın madurlarıyız." dedim Murat abiye bakarak. "Malesef" diyince Murat abi Mısra atarlandı tabi, kimin kuzeni beeh "Yemeseydiniz o zaman Allah Allah sanki elimle zorla besledim." diyince Murat abi dayanamamış olacak ki pat diye söyliyiverdi. "Elinle de besledin Mısra." diyince Yiğit o mütüşümmel kahkahasını attı.

Pizzamdan  5 . dilimimi zorlukla ısırırken Yiğit bana bakıyordu. Ona bakıp pizza yı ağzına doğru götürdüm. Ne yani son dilimi ben alınca çocuk pis pis bakmıştı. Ayıp olur. Pizzayı ısırmak için ağzını açtığı sırada "Küçük ısır ayı gibi ağzın var." diyince daha büyük ısırdı. Ona pis pis bakışlarımı iletirken Mısra kollarını göğsünün altında birleştirip arkasına yaslanmış olarak bize 'ship' bakışlarını atıyordu. Pizzanın kalan kısmını ağzıma atıp Mısra'ya gözümü devirdim...

Cola bardağımdan bir yudum daha alıp masaya koyduktan sonra "Özlemişim bee." diyip Murat abiye elimi çakması için uzattım. Elime çakınca gülüp önüme döndüm.

Kapıdan çıktıktan sonra pizzacının dıştan fotoğrafını çektim. Uzun süre sonra kavuşmanın fotoğrafa geçmiş hali.

                         'Uzun aradan sonra kavuştuk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                         'Uzun aradan sonra kavuştuk. Bay bay otlamak hoşgeldin pizzaaaa.'

Hızlı adımlarımla arabının önüne gelip Murat abinin kapıları açmasını bekledim. Açmıyo. Tabi Yiğit'le konuşmaktan benim beklediğimi görmüyo ki.

Yavrum çocuğum evladım abim daha tanışalı kaş saat oldu ne bu samimiyet be. Otobüste tanışan teyzelere döndünüz 5 dk da ortam kurdunuz. Helal ossun.

"Afedersiniz muhabbetinizi böldüm kalıpı açıcak mısınız? Ağaç oldum, yaşlandım yakında kağıt yapmak için kesmeye gelcekler de." dedim. "Hızlı hızlı gidersen olucağı bu." diyen Yiğit'e karşılık gözlerimi kısıp "Yediklerimi eritiyorum. Sen eritme göbeğin pop kek yolunda ilerliyo." bu sözüm çok komiğine gitmiş olucak ki kahkaha atıp "Açıp bakalım mı ? Pop kek mi başka bi şey mi." diyince gözlerimi devirip "Şekilli pop kekdir o." dedim...

Murat abinin sonunda açtığı kapı kilidi ile arka kapıyı açıp arabaya bindim. Herkes binince arabayı hareket ettirdi. Mısra saçına bakıp iç çekiyordu.

"Noldu kırıkların mı var" diye sorarken Mısra'ya doğru döndüm. "Yok be kuzen, saçlarımın renginden sıkıldım." diyen Mısra'ya uzaylı görmüş gibi bakıp "Çok güzel kumral saçların var daha ne istiyon vicdansız." diyince gülüp "Değişiklik." diyince 'nası' anlamında kafamı salladım. Bana cevap vermeden Murat abi'ye "Abi benim gittiğim kuaför vardı  ya burda bizi ona bıraksana." dedi. Murat abi 'tamam' anlamında kafasını sallayınca arkama yaslanıp kuaföre varmamızı bekledim...


Arabanın durması ile kapattığım gözlerimi açıp etrafı gözetledim. "Hadi." diyen Mısra'ya kafamı sallayıp " Görüşürüzz." diyip arabadan indim. Kuaförün kapısını açıp içeri giren Mısra'nın peşine takılıp içeri girdim. Mısra bi kadın ile sarıldıktan sonra kadına gülümseyip koltuklardan birine oturdum. Kadın ile Mısra biraz konuştuktan sonra yanıma gelip "Saçımı pembeye boyatıcam" diyince aklımda oluşan mahalle kezbanlarına engel olamadım. "Ciddi misin, saçmalama" dedim "Ya hayır öyle bi pembe değil gerçekten çok tatlı. Sende beğeniceksin. Ayrıca ne yaptırıcağını söyle." dedi kadını göstererek. "Pedikür." dedim Mısra arkasına dönüp "Ablam buraya pedikür." diye bağırınca ona iğrenir bi gözle baktım. Lüks bir kuafördeyiz kendine gel Mısra. Ne o öyle pazardaki 'ver ordan ablama 1 kilo mandalina' diyen amcalar gibi...

Ayaklarımı ılık suya koyarken mayıştım. Çok hojdır.

Fekat bizena

Biraz daha ayaklarım ılık suda bekleseydi aha şurada uyuya kalıcaktım. Kadın ayağımı kurulayıp pedikür yapmaya başlarken bende Mısra'yı izliyodum. Heyecanlı duruyo. Ama ne biliyim pembe yani. Düşünsenize kulağının arasına herhangi bir çiçek koymuş böyle şalvar giymiş üstünde de taşlı bir tişört bide sakız ohh. Tam çingene oldu. Yani tabiki Mısra ölse böyle giyinmez di.


Ölse giyinemez zaten

Bilgi için tşk

Ö.d

*********

Ayaklarıma french yapıp ellerime mat lacivert oje sürdürmüştüm. Ve Mısra'yı görmemem için içerki ağda odasında duruyorum. Çok güzel! Neymiş hemen görmemi istemiyomuş. VÖH.

Biri kapıyı önce çalıp açtı. Mısra'nın çağırdığını söyleyince yukarı çıktım. Malum ağda odası alt katta. Gözlerimi kapatıp Mısra'nın tama önüne gelince açmamı istediler. Yav sanki kızı gelin olmuş anneyim. Gözlerimi açtığı- güzel olmuş lan. Ne çok koyu pembe nede çok açık. Ara renkte ve acayip tatlı. "İdare eder." diyince Mısra 'yav he he' bakışlarını attı. "Şaka be güzel olmuş beğendim. Murat abi ne tepki vercek acaba." diyip güldüm. "Onu takan kim." dedi gülerek...

"Abi ne zaman geliceksin acaba hani Kuaförün önünde güvenlik görevi görüyoz artık da." Mısra ile Murat abinin gelmesini bekliyoruz ah ne güzel. Kaç saattir 5dk ya burdalar. Önümüzde duran arabaya dikkat edince bizimkiler olduğunu gördüm. Hızla arabaya bindim...





Şeker Tadında (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin