Evet arkadaşlar. Merhaba öncelikle. Multimedya da Kumsal'in kıyafeti var. İnşallah bu bölümü de beğenirsiniz. İyi okumalar. 😊
Alarmın iğrenç sesi ile uyandım sabah. Alarmı 2 defa erteledikten sonra daha fazla katlanamadım ve kalktım. Banyoya doğru gidiyordum gözüm yarı açık yarı kapalı. Vee beklenen son. Kafamı duvara çarpmıştım. Neyseki fazla şişmemiş ve morarmamıştı. Banyoya girdim ve kısa bir duş aldım. Banyodan çıktım. Formamı giyip tekrar banyoya koştum. Dişimi fırçaladım, saçımı kuruttum ve sıkı bir atkuyruğu yaptım saçımı. Sonra çıktım banyodan ve odamda çantamı hazırlayıp mutfağa indim.
Babam mutfaktaydı. Ve bana krep yapmıştı. Koştum ve babama kocaman sarıldım ve yanağından öptüm. "Günaydın babacım" dedim. "Günaydın kızım" dedi ve masaya oturduk. Ben hemen kahvaltımı yaptım. Çantamı ve telefonumu da alıp okula doğru yürümeye başladım. Derin'i aradım.
"Efendim kanka" diyerek açtı telefonu. "Parkın oradayım gel de beraber gidelim" dedim. "Tamam hemen geliyorum" dedi ve kapattı telefonu. Parkta biraz daha bekledikten sonra Derin geldi ve ona dünkü Çağrı ile konuşmamızı anlattım. Çığlık atarak bana sarıldı. "Kanka çok mutluyum. Yaptığım şeyler işe yaramış sonunda" dedi ve bir daha sarıldı bana. Ben de onun adına çok sevinmiştim. Biz de okula gelmiştik o sırada. Zaten 10 dakika sürüyordu. Sınıfa girdik ve hemen bizim grubun yanına gittik. Bizim grup yani; Oğuz, Mete, Almila, Ben ve Derin. Oğuz ve Almila sevgililer. Biz gittiğimizde Mete hâlâ gelmemişti. "Günaydın" dedim gülümseyerek. "Günaydın" dedi onlarda. Biraz havadan sudan bahsettikten sonra Mete sınıfa geldi. "Oğuz, Doruk geri geliyormuş" dedi. "Ne zaman geliyormuş" dedi Oğuz. "Bugün geliyormuş. Bi de bizim sınıfa. Biz bu sınıftayız diye bu sınıfa geliyormuş" dedi. "Doruk kim?" dedim. "Bir arkadaş gelince görürsün" dedi Mete. Biraz da Mete ile konuştukdan sonra sınıfa birisi geldi. "Vay kardeşim gelmiş" dedi Oğuz. Mete de yanlarına gitti. Erkekçe bir selamlaşmadan sonra yanımıza gelmeye başladılar. Ben bu çocuğu tanıyorum. Dünkü 'Egoist Bey'. Onu tanımamazlıktan geldim. "Hoşgeldin Doruk" dedi Almila. Almila da mı tanıyordu? "Hoşbulduk yenge" dedi egoist. "Merhaba ben Derin" dedi Derin. "Memnun oldum Doruk" dedi Doruk. Ve sıra bana gelmişti. Boğazımı temizledim ve "Kumsal" dedim. "Memnun oldum kumsal. Dünkü pasta çok güzeldi" dedi sırıtarak. Gerçekten cok yakışıklıydı. Ne diyorum ben ya. "Siz tanışıyor musunuz?" dedi Mete. "Dün tanıştık" dedi Doruk hâlâ sırıtıyordu. "Ben tanıştığımızı hatırlamıyorum" dedim ciddiyetle. O sırada sınıfa hoca geldi ve sohbet de burda bitti. Hoca ve Doruk arasında kısa bir tanışma olduktan sonra derse başlamıştık maalesef.~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Çok şükür bugünü de bitirdik. Çok sıkıcı bir gün olmuştu. Tüm herkes Doruk'un etrafındaydı. Yeni geldi herkes onunla ilgileniyor diye kendisinde bi haller bi kasıntı haller sormayın. Elleriyle saçını düzeltmesi felan. Bir de sınıftaki kızlar Doruk'a asılıp durdular. Neyse ki bugün bitmişti. Eve gitmek için hazırlanırken "Kumsal kafeye gidip bir şeyler içeceğiz sen de geliyorsun" dedi Mete. "Mete ben gelmesem çok yorgunum" dedim. Ama Mete tabiki aldırmadı bana ve "Kumsal geliyorsun dedim" dedi. Bu çocuk niye böyle soğuk ya. "Iyi tamam Derin de geliyor mu?" dedim. "Geliyor Kumsal" dedi ve çıktık okuldan.
Bir kafeye gidip oturduk. Herkes kahve söyledi. Kahveleri içmeye başlamıştık. "Kumsal biliyor musun Doruklar sizin yanınızdaki eve taşınmışlar" dedi Oğuz. Ben de bu kötü haberi duyunca ağzımdaki kahve boğazıma kaçtı ve öksürmeye basladım. "Çok mu heycanlandın sana yakın oluyorum diye" dedi Doruk gülerken. Ben de onu duymamazlıktan gelerek "Oğuz bu kadar kötü bir haber 'pat' diye söylenir mi?" dedim. Doruk'un gülüşü yüzünden kaybolurken Almila" Sizin aranızda ne oldu ki Kumsal senden nefret ediyor" dedi. Ikimiz de cevap vermedik. Bir kaç dakika sonra "Neyse ben kalkıyorum size iyi oturmalar" dedim ve kalktım. Derin de arkamdan geliyordu. "Sence Doruk nasıl biri" dedi Derin.
"Egolu, salak, kasıntı, kendine fazla guveniyor ayrıca çok sinir bozucu. Bizimkiler bu çocukla nasıl anlaşıyor anlamıyorum" dedim tek nefeste."Hiç mi olumlu bişey yok" dedi Derin. Ne saçmalıyor bu. O çocuk hakkında tek olumlu şey yakışıklı olması o kadar. "Yok Derin yok. Hadi evine geldik git sen" dedim. Sesli bir şekilde güldü ve "Tamam hadi güle güle" dedi ve gitti.
Eve geldiğimde annem ve babam hazırlanmıştı. "Hayırdır" dedim sorarcasına. "Kızım nerdesin sen aradım açmadın" dedi annem. Telefona baktım. Sessizde kalmış. "Bizim grup ile kafedeydik. Telefon da sessizde kalmış özür dilerim anne. Siz nereye?" dedim. "Selda ablanlara. Hadi hazırlan sen de geliyorsun" dedi annem. "Ben gelmesem olur mu?" dedim. "Olmaz. Hadi 10 dakikan var. Git hazırlan" dedi annem. "Selda kim?" dedim. Annemin hemen hemen bütün arkadaşlarını tanırım. Ama hiç Selda diye bir arkadaşı olduğundan bahsetmemişti. "Hastaneye yeni geldi. Çok iyi anlaştık. O da bizi bu akşam yemeğe davet etti" dedi annem. İnşallah güzel yemek yapıyordur. Çünkü çok açım. Cevap vermeden hemen odama çıktım. Mayıs ayındayız ve hava sıcak olduğu için siyah kırmızı bir elbise giydim. Saçlarımı açtım ve hafif makyaj yaptım. Babetlerimi de giyince aşağı indim ve hemen çıktık. Bizim evin yanındaki eve gidiyorduk. Annem inşallah Doruk'un annesi ile arkadaş değildir. Allah'ım lütfen olmasın lütfen. Ben bunları düşünürken bahçe kapısından girdik. Babam zile bastı. İçerden "Ben bakarım" diye bir ses geldi. Bu ses tanıdıktı. Maalesef Doruk'un sesiydi. Kapı açıldı ve Doruk ile göz göze geldik. Off anne off! Doruk'un annesiyle mi arkadaş oldun!
Evet arkadaşlar. Bu bölümünde sonuna geldik. İnşallah beğenmişsinizdir.
Lütfen beğenmeyi ve kitapla ilgili yorum yapmayı unutmayın. 😊
Sizi seviyorum... 💖💖💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakışıklı Egoist
Roman pour AdolescentsAşka inanmayan bir kız ve Kızı aşka inandıracak bir erkek... Kumsal ve Doruk