Okumadan önceeeee ....... Beklentinizi yüksek tutmayın yeter ehehe
Jongin sahne arkasında tırnaklarını kemiriyordu. O kadar gerilmisti ki soyunma odasında gidip geliyordu. En yakın arkadaşı Sehun bu haline kafa salladı. Arkadaşının bu haline bir türlü anlam veremiyordu. Taş kalpli Do Kyungsoo 'nun neresini bu kadar sevdiğini bilmiyordu. Belki yakışıklı bi yüzü olabilirdi. Güzel bacakları , baykuş gözleri ve sıkı bir kalçası da olabilirdi. Ama bu onun taş kalpli olduğu gerçeğini değiştirmezdi değil mi?Sehun bıkkın bir şekilde Jongin'e döndü. "Tanrı aşkına Jongin. O adamda ne buluyorsun anlamıyorum. Henüz stajyer grubuz ve iyi performans sergilememiz gerek. Birazdan sahneye çıkacağız ve sen kostümünü bile giymemissin." Jongin Sehun'u dinledikten sonra ona sesini kesmesini soyledi ve odadan çıktı. Sehun Jongin 'i kendi haline bırakmaya karar verip makyajını yapan güzel yüzlü çalışana döndü. Aslında kız gibi bi yüzü vardı ama giydiklerinden erkek olduğu anlaşılıyordu. Sehun yüzüne pudra süren çalışanın elini tuttu "Adın nedir güzelim?*pic smile*".***
Jongin sıkıntıdan sahne arkasını turluyordu. Soo Hyungunun, Jong Dae adındaki picle sahneye çıkacak olması onu delirtiyordu. Soo Hyung 'u kendisine iyi davranmıyor olabilirdi. Hatta birkaç kere onu tersleyip bir daha yanına yaklasmamasını da söylemiş olabilirdi. Ama Jongin Soo' nun da onu sevdiğine emindi. Yoksa niye pratik odasinda ona ceketini versin ki? Jongin Soo 'nun onu önemsedigi için ceketini verdigini düşünüyordu. Fakat Jongin sahne arkasında gördüğü görüntüyle olduğu yerde kalmıştı. Onun Kyungie 'si JongDae 'nin elini tutuyordu. O sırada Kyungsoo JongDae' ye içten bir gülümseme verdi.
Soo'nun şimdiye kadar hiç erkek arkadaşı olmamıştı. Ona yaklaşmaya çalışan hiçbir erkeğe izin vermemişti Soo. Elini bile tutmamıştı kimse. Ama şimdi JongDae adındaki adam Soo' nun elini tutuyordu. Jonginin tutup asla bırakmak istemediği eli.
***
JongDae ve Kyungsoo bütün düet boyunca el eleydiler. JongDae Kyunsoo 'nun elini bir kere bile bırakmamıştı. Soo da memnun gibiydi halinden.Jongin ise bütün düeti izlemişti çakıldığı yerden. Bir türlü kıpırdayamıyordu. Elinden şekerini almışlar gibi hissediyordu. Düşünceleri menajerinin sesiyle bölündü. Anlaşılan sahneye çıkma zamanı gelmişti.***
Jongin sahneden iner inmez Hyungunu aramaya başladı. Ona sorması gereken şeyler vardı. Kai Kyungsoo'nun JongDae' yi sevmediğini umuyordu. Eğer JongDae' yi gerçekten seviyorsa Jongin aradan çekilecekti. Göğüsu bu düşüncelerle o kadar daralıyordu ki nefes almakta zorlanıyordu. Sonra dinlenme odasında olabileceği aklına geldi.Beyaz, üzerinde Do Kyungsoo yazan kapıyı çaldı ve cevap beklemeden içeri girdi.
" Hyung...Müsait değilsen sonra gelebilirim." Bir anda bütün cesareti kaybolmuştu sanki. Kyunsoo' nun ters bakışlarını üzerinde hissetti."Noldu Jongin?" Dedi Kyungsoo. Sesi de bakışları kadar soğuktu. Jongin cesaretini toplayıp sormaya karar verdi. "Hyung JongDae 'yi gerçekten seviyor musun ? Neden el ele tutuşuyordunuz ? " Kyungsoo bıkkınca cevap verdi. "Bu seni neden ilgilendiriyor Jongin ?" Jongin duraklamıştı. "Çünkü.. çünkü... Tanrı aşkına Hyung bildiğin halde neden soruyorsun ki?" Soo derin bir nefes verdi. " Jongin sana defalarca benden uzak durmanı söyledim. Eğer beklediğin buysa JongDae' yi seviyorum tamam mı? Şimdi lütfen çık ve benle zorunlu olmadıkça muhattap olma."***
Jongin yüzünü gizleyerek konser alanından çıktı. Durmadan koşuyordu. Ağlamaktan gözleri şişmişti. En sonunda bir banka oturdu ve düşünmeye başladı. Neden bu kadar üzülmüştü ki. Kendini zaten böyle bir sona hazırlamamışmıydı. Eve doğru koşmaya başladı. Koşarken o kadar uzaklaşmıştı ki eve varana kadar akşam olmuştu. Hızlı bir şekilde Sehun'la paylaştığı odaya girdi. Özenle sakladığı, Soo' nun kırmızı hırkasını aldı ve arabaya koştu.***
Jongin büyük villanin önüne geldiğinde yabancı bir araba görmüştü. Amacı hırkayı Soo' ya verip sadece arkadas kalmayı istemekti.Tabii ne kadar arkadaşlarsa. Jongin Soo' yu bu şekilde kaybedemeyeceğini düşünmüştü. Gerekirse aşkını içine gömerdi ama Soo'yu kaybetmeyi göze alamazdı. Bahçenin kapısını açıp içeri girdi ve gördükleriyle durakladı.Kendine bir ağaç seçip arkasına geçti.
"Sana gitmeni söyledim Kim JongDae!"
"KyungSoo beni sevdiğini sanıyordum"
"Sadece Jongin'in görmesi için yaptım anladın mı şimdi defol yoksa polis çağırırım "
"Ne yani sadece benimle oynadın mı?"
Soo tek kelime etmedi ve bir anda JongDae bileğini tutup onu kapıdan içeri iteklemeye başladı."Bunu altımda inleyerek ödeyeceksin KyungSoo "
Sevdiceginin elden gittiğini gören Jongin JongDae' nin elini Soo' nun bileginden çekti ve yüzüne bir yumruk geçirdi." Seninle sonra görüşecegiz Kim JongDae" dedi ve kapıyı yüzüne kapattı. O sırada Kyungsoo bağırmaya başlamıştı " Evimde ne arıyorsun Jongin sana bir daha yüzünü görmek istemediğimi söylemiştim"
Jongin ,Hyung'unun yüzüne baktı ve sonra olacakları düşünmeden Soo' nun dudaklarını kendi dudaklarına hapsetti. Soo' nun iki elini duvara yaslarken Soo çırpınıyordu. Jongin Soo' nun alt dudağını emmeye devam etti. Bir sure sonra Soo çırpınmayı bırakmıştı fakat karşılık da vermiyordu. Jongin yavaşça geri çekildi fakat ellerini ellerinin üzerinden cekmedi. Alnını Soo' nun alnına yasladı ve derin bir nefes aldı." Hyung neden sırf bana göstermek icin JongDae' yi seviyormus gibi yaptın? Seni ne kadar cok sevdiğimi bilmiyor musun ? Elimi tutmanı ne kadar istediğimi bilmiyor musun ? Bunları bildiğin halde neden acı cekmeme izin verdin?" Jonginin sordugu sorudan sonra Soo basini egdi. Onu üzmeyi hiç istememişti ki. Onu o kadar çok seviyordu ki ilerde canının yapmasını istemiyordu.
"Jongin seni çok seviyorum. Daha önce kimseyi böyle sevmemistim. Kimseyi bu kadar önemsememiştim. Durum sandığın kadar kolay değil Jongin. Belki şuanda iliskimizi saklayabiliriz ama hayranlar ögrendiginde öyle olmayacak. Ikimizden de nefret edecekler eşcinsel olduğumuz için. Hergün nefret mektupları alacaksın. Bunu kaldıramazsın Jongin. " Soo söylediklerinden sonra gözleri kocaman açılmış Jongin 'e baktı.
"Beni seviyor musun cidden Hyung ?" "Jongin ne saçmalıyorsun o kadar sey konuştum ve tek söylediğin bu mu ?"
"Hyung diger soylediklerin o kadar önemli şeyler değil aslında. İliskimizi öğrenen insanlar birbirimizi cok sevdiğimizi ve herşeye rağmen ayrılmadığımızı görünce bi gün bizi rahatsız etmeyi bırakacaklar. Eğer olacak şeyler karşısında dimdik durursak her şeyi atlatabiliriz." Söyledikleri Soo' ya mantıklı gelirken durdu ve Jongin' in gözlerinin içine baktı. Yaklaştı ve dudaklarına bir öpücük kondurdu. Jongin egildi ve öpücüğü devam ettirdi. Yavaş başlayan öpücük Jongin'in dilini Kyungsoo'nun ağzına itmesiyle derinlesti. Jongin Soo' nun sırtındaki ellerini Sehun'un dilinden düşürmediği kalçalarına indirdi ve sıktı. Hyungundan ilk inlemesini almıştı bile. Soo bacaklarını Jongin'in sırtına doladı ve ellerini saçlarına geçirdi. Jongin dudaklarını ayırdı. "Hyung devam etmek istedigine emin misin?"
(YN : Bunu sormasa olmazdı cvbjjgfdj)
Soo cevap vermek yerine kendini Jongin'e sürttü. Jongin cevabını almış gibi merdivenlerden çıkmaya başladı. Birkaç denemeden sonra yatak odasını buldu ve içeri girdi. Soo 'yu beyaz yatağın üzerine attı ve boynunu emmeye başladı. Kyungsoo kendinden geçmiş kesik kesik inliyordu. Kai beyaz boyundan dudaklarını çekti ve Soo' ya baktı. Soo gözlerini kapatmıştı. Jongin onun bu haline kıkırdadı. Soo gözlerini açtığında Jongin'in gulumsedigini görünce kendisi de gülümsedi ve ani bi hareketle Jongin'i altına aldı.
Jongin Soo'nun bu atağına şaşırırken Soo Jongin'in düğmelerini açmaya çalışıyordu. Sonunda gömlekten kurtulduklarında Soo Jongin'in göbeğine diliyle darbeler atmaya başladı. Aynı anda kendini Jongin'in üyesine sürtüyordu. Jongin'in üyesi havalanmaya başlamışken Soo lacivert pantolonun düğmesini açtı. Pantolonu cekip çıkardıktan sonra elleri yavaşça baksırın lastiğine gitti. Lastiği aşağıya çekince Jongin'in oldukca büyük olan penisiyle karşılaştı. Jongin Soo'nun ne yapacağını anlatmıştı ve düşünmek bile onu daha cok azdırıyordu. Soo damarları görünen üyeye dil darbeleri atmaya başladı. Daha ilk darbeyle bile Jongin kendinden geçmişti. Soo yavasca onu ağzına aldı ve emmeye başladı.
"Ahm.... H - hyung...ıhmm"
Jongin ellerini Soo'nun saçlarına geçirmiş ve kendini ona dogru itiyordu.
Soo gözlerini kaldırdı, Jongin'in kapalı gözlerine ve güzel yüzüne baktı. O kadar güzeldi ki.. Onu bırakmayı nasıl düşünmüştü anlamıyordu.
Jongin Soo'nun durmasını fırsat bilerek diklendi ve Soo'nun üzerine çıktı. Hadi ama tabii ki Seme kendisiydi. Ortalığı ona bırakacak hali yoktu. Soo noluyo gibisinden ona bakarken Jongin onun pantolonunu ve baksırını çıkarmıştı bile. Jongin Hyungunun boyuna göre epey büyük penisine bakıp kıkırdadı. Iki parmağını birleştirdi ve ıslatması için Soo'ya uzattı. Soo ağzına gelen parmakları sanki penismiş gibi yalıyordu. Jongin bu görüntüyle bile boşalacağını sandı. Ellerini çekti ve bakir deliğe yavaşça soktu. İçeride makas hareketi yaparken Soo vücuduna yayılan acıyla çığlık attı ve tırnaklarını Jonginin etine geçirdi.
" Shhh ..Sakin ol bebeğim birazdan geçecek"
Jongin deliğin yeterince genişledigini düşünüp parmaklarını çekti. Zaten zevk suyuyla ıslanan penisini delige dayadı. Bu sırada Soo bu acıya dayanabilecek mi onu düşünüyordu. Elleriyle Jongin'in boynunu sıktı. Jongin yavaşça deliğe girmeye başladı. Kyungsoo'nun icine girdikçe aldığı haz daha da artıyordu. Kyungsoo içini dolduran şeyle kocaman bi çığlık attı.
"Ahhhh.... Jongin..."
"Hyung.... birazdan alışacaksın"
Jongin Soo'yu rahatlatmak için boynuna bi öpücük kondurdu ve içinde gidip gelmeye başladı. Sonunda penisi prostatını bulduğunda Soo'dan büyük bir inleme aldı.
" Ihmmm...Hyung...cok sıkısın"
" ıhhhh.....Jongin-ahh....Elimi tut!"Jongin duyduğu şeyle iki elini Kyungsoo'nunkilere kilitledi ve aynı noktaya daha hızlı vurmaya başladı. Jongin gitgellere devam ederken diklendi ve Soo'yu kucağına aldı. Soo kucağında inip kalkarken başını Jongin'in göğsüne gömmüş derin derin inliyordu. Birkaç gitgelden sonra Jongin sıvısını Soo'nun derinliklerine gönderdi. Soo ise Jonginin göbeğine boşaldı.Jongin Soo'yu kucağına çekti ve saçlarını okşamaya başladı.
Soo yavaşça gözlerini kapattı. Sevdiği adamın yanında mutluydu. Geleceği düşünmeden yaşamaya karar verdi. Çünkü gelecekte ne olacak diye düşünürse şuandan ne zevk alabilirdi ki?Anne sana bu iğrencimsi fici ithaf ettiğim için özür dilerim...Ama sen yazdırdın napalım dkklnvck. AzraisSed
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Hyung's First Love (DoKai One Shot)M
Hayran KurguKalbim uzayda kaybolmuş kimse dokunmak istemezken... Senin kalbin ise herkesin dokunmak istediği ama kimsenin ulaşamadığı yıldızlar kadar ıssızken... Kalbine ulaşmama izin ver hyung. Kalbim kalbinin yaninda kapkara kalacak kadar kotuyken... Kalbin...