4.Plan Başlasın

329 60 22
                                    


Medya : Azra Öykü Akalay

 Partinin üstünden 2 hafta geçmişti ve bu sırada Beren,Şule ve Güneş'le samimi olmaya başlamıştık.Hafta içi veya hafta sonları buluşup bir şeyler yapıyorduk.

 Gerçekten çok cana yakın ve sevecenlerdi.Bunca zaman nasıl tanışmamıştık,merak ediyordum.Kızlar bana annem konusunda destek olup, devamlı moral veriyorlardı.

Üstüme hırkamı alıp odamdan çıkıp aşağı indim.Kendime kahve hazırlayıp içeri geçtim.Babam da koltukta oturmuş,önündeki dosyaları dikkatle inceliyordu.Koltuğa oturup,babamı dikkatle incelemeye başladım.

İşe öyle bir odaklanmıştı ki , benim geldiğimi anlamamıştı.''Baba''

''Efendim kızım ? ''

''Napıyorsun ? ''

''İşle ilgili dosyalar var , onları inceliyorum.'' Kafamı sallayarak kahvemi içmeye devam ettim.Kahvemi bitirince mutfağa bırakmak için ayağa kalkmıştım ki babamın sesiyle ona döndüm.

''Bugün Selim gelecek o partide gördüğün iş ile alakalı konuşmak için senin için bir problem olmaz değil mi ? '' Kafamı iki yana sallayarak ''Olmaz.'' dedim.

Kahve bardağımı mutfağa bırakıp beyaz ve mordan oluşan odama girdim.Çalışma masamın sandalyesini çekip oturdum.

Selim denilen adam biraz tuhaftı.Yani diğer babamın ortaklarına göre.Partide babamlar konuşurken o ara sıra sohbete katılıyor,bana iğrenerek bakıyordu.

Ya da sadece benim kuruntumdu.

Partide bir cümlesi dikkatimi çekmişti.O da babama söylerken kulak misafiri olmuştum.

''Zeynep'e çok benziyor.'' 

Kafamı iki yana sallayarak whatsappa girdim.Kızların gruptaki komik atışmalarına cevap yazdım.Sosyal medyalara girip bir kaç resim beğendim.

Zil çaldığında babam açar diye aşağı inmedim.Ardından zil ısrarla çalınca geldim geldim diyerek aşağı inip kapıyı açtım.

Kapıyı açtığımda Selim denilen adam karşımdaydı.Beni takmadan içeri girip oturdu.

Ardından babam seslendim.

''Baba Selim amca geldi.''

Babam yukarıdaki çalışma odasından seslendi.''Tamam geliyorum.''

Bende yukarı çıktım.Elime alıp bir kitap okumaya başladım.

 Nice haykırışlar başkaldırdı içimizde,yine de bırakmadık yaramızı kuytu köşelerde,sitem etmedik sonbahara,kara kışa...

Dilsiz değildi hiçbir şey,aşınmaz değildi.

Yine de kaldık öyle.

Kaldık...

Üstünü kırmızı kalemle çizdim.

Hayat böyleydi.Herkesin içinden çıkaramadığı, bir derdi vardı.

Kiminin aşk acısı,kiminin aile acısı.Sınanmak için yaratılmıştık.Her geçen gün yeni bir umuttu bizim için.

Su içmek için mutfağa inmeye karar verdim.Kitabın arasına ayracı koyup,kapağını kapattım.Ardından odamdan çıkıp,merdivenlerden inmeye başladım.

Merdivenlerden inerken Selim amcanın sesini duydum.Sanırım telefonla konuşuyordu.Umursamadan inecektim ama adımı duymamla merdivene oturup dinlemeye başladım.

''Kızı da aynı o lanet kadına benziyor.''

''Bir süre daha ortaklık devam edecek.''

''Oğlumu da kendi aleyime çekersem tamamdır.''

''O kızı da annesi gibi bitireceğim.''

İşte o an her şey bitmişti benim için.

Göz yaşlarımı silerek odama merdivenden kalkarak tekrar odama girdim.Telefonumu alarak gruptan kızlara mesaj attım.

-Yarın saat 13:30 da Caddedeki kafede olun ,acil toplantı.

Beren : Ne oldu ? 

Şule : Biri bir şey mi yaptı ?

Güneş : Adam toplayayım mı ? 

Güneş'in dediğine gülmeden edemedim.

-Hazırlanın kızlar,intikam almamız gereken insanlar var.

---

1 saattir oturmuş planı,yaşadıklarımı,duyduklarımı anlatıyordum.Beren ve Şule'nin de annesi olmadığı içi intikam için yanıp tutuşuyorlardı.Kızlara planımı anlattığımda hepsi de hep bir ağızdan ''Oha'' demişti. 

O adamı yerin dibine sokacaktım.Kızlar bana Selim denilen adam ile alakalı bilgi vermişti.Karısı yaşıyordu ve şuan 1 aylığına yurt dışındaydı.Kızlar karısının resmini gösterdiklerinde kadına acımıştım.

Kadın siyah saçlıydı ve kahverengi gözleri vardı.Adamın oğlunu gösterdiklerinde ise bir kez daha şaşırmıştım.

O gördüğüm erkek güzeli Selim Akın'ın oğlu Buğra Akın'dı.

Yanlarındaki 3 erkeğin adı ise Arda,Kaan,Ege'ydi.Sarı saçlarını tek omuzunda toplamış Güneş ' e dönüp ''Sen yapacaklarını anladın mı ? '' Kafasını anladım dercesine salladı.

Şule ve Beren ' e dönüp ''Siz de Allah ne verdiyse .'' Kahkaha atarak nerdeyse akşama kadar konuşmuştuk.Tam sandalyeden kalkacağımız sırada bir çift kahverengi gözle karşılaştım.

Kızlara dönüp ''Oturun kızlar planımız şimdi başlıyor.''


Tut ElimdenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin