3. Bölüm •Değiştirildi•

178 18 6
                                    

Selamün aleykum canlar. Özlettiniz kendinizi 😆😊

Hemen asıl konuya geçiyorum. Bildiğiniz gibi 3. Bölümü daha önce yayınlamıştım ama içime sinmedi ve bende o bölümü silip baştan bir bölüm yazdım. Bazı yerler aynı kalsa da kurgu gereği, bazı yerler tamamen değişti. Arada değişen isimler de var. Bu yüzden size tavsiyem eski 3. Bölümü tamamen unutmanız! Hatta bunun için 2. Bölümü tekrar okuyabilirsiniz. Bu karmaşa için sizden özür dilerim fakat bu değişikliği yapmazsam içim hiç rahat etmeyecek ve işler sarpa saracaktı. Bu yüzden kusuruma bakmayın. Ama eminim ki bu 3. Bölümü daha çok seveceksiniz 😉.

Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar...

___

Aile önemli bir kavramdı. Ne olursa olsun her zaman yanında olanlardı aile. Yaşanan onca şeye rağmen seni koruyup kollayandı.

"Ağabey? Evdekilere söylemedin değil mi?"

Ağabeyim direksiyonu sola kırıp öndeki aracı sollarken saniyelik bir bakış attı bana. Anlasa da demek istediğimi, anlamazdan gelerek sordu.

"Neyi?"

Derin bir nefes alıp elimdeki siyah eklem yüzüğüne baktım. İşaret parmağımda birkaç tur çevirdikten sonra, mırıldandım.

"Kaçırılma olayını?"

Ağabeyim sıkıntılı bir nefes koydu. Kırmızı ışıkta durduğunda yüzünü bana çevirdi.

"Söylemedim. Ama içim hiç rahat değil Beyza, haberin olsun! Seni benim yüzümden değil de doktor olduğun için kaçırdıklarını sanıyorlar. Ve..."

Önüne dönüp büyük avuçlarıyla yüzünü sıvazladıktan sonra devam etti.

"Bu benim hiç hoşuma gitmiyor!"

"Boşuna telaş yapmaya gerek yok ki ağabey! Üniversiteye başladığım sene de oldu bu. Birileri senin gözünü korkutmak için ya Cihan'ı ya da beni kullanıyorlar. Alıştık artık. Cihan'a bile söylemedim hem bu sefer! Geçti gitti işte! Zaten gideceğim her yere ya sen ya da Sinan ağabeyim bırakıyorsunuz!"

Ağabeyim yeşil ışık yandığında tekrar gaza yüklendi. Yeşil gözleri yola odaklı, kaşları çatıktı. Bir süre sonra usulca kafasını salladı.

"Peki, senin dediğin olsun bu sefer de. Hem Ramazan da geliyor. Annem zaten telaşlı oluyor, bir de buna takılmasın."

"Bence de."

Yolun geri kalanında biz sussak da beynimizin susmadığını ikimizde iyi biliyorduk. Hastanenin bahçesinde girdiğimizde ağabeyim arabayı kenara çekti. Kemerimi çözerken ufak bir teşekkür mırıldandım.

"Çıkışta haber ver, gelip seni alırım Allah izin verirse. Sakın beni beklemeden hastaneden ayrılma Beyza!"

"Gerek yok ağabey! Gelirim ben kendim!"

"Beyza!"

"Ay ne var ağabey?!? Çok üstüme geliyorsunuz ama bak ya! Kendin dedin tutuklandı onlar rahat olabilirsin korkmana gerek yok artık diye!"

"Hepsi tutuklanmadı Beyza! Daha önce de dediğim gibi Emir dedilen çocukla birkaçı serbest bırakıldı! Bak güzelim, bu adamların sağı solu belli olmaz! Dikkatli ol olur mu sen yine de?"

"Tamam ağabey, dikkat edeceğim. Şimdi inebilir miyim? Malûm tedbir adı altında bir hafta geç kaldım işime! İlk günden gecikmeyeyim bari!"

Kendine İyi BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin