6. Bölüm •Ramazan Bayramı•

76 7 18
                                    

"Kızım arkadan biraz beze ver de ben açadurayım."

"Ben veririm hala!"

Eflin daha ben arkamı dönmeden hamur bezesini anneme uzatmıştı. Bugün arefe günü olduğundan bayram hazırlıkları mevcuttu evde. Öğle arasından sonra bayram iznine çıkmış, evde anneme yardım etmeye başlamıştım.

Annem yere oturmuş hamur bezelerini oklavayla açarken Eflin ufak tefek ayak işinlerine yardım ediyordu. Bense, Nazlı yengemin suda kaynattığı su böreği hamurlarını alıp soğuk su dolu bir kapta soğutuyordum.

Yine bir hamuru daha sudan çıkardıktan sonra soğuk su dolu kaba koydu yengem. Elimi daldırıp içinden hamuru alınca suyunu süzüp tepsiye yerleştirdim.

"Tamam bu tepsi artık. Yenge koyma daha."

Börek tepsisinin üzerine ılık tereyağını da döküp soğuk fırına yerleştirdim. Yarın sabah pişirilecek, bayram namazından sonra ailecek yenecekti. Ellerimi yıkayıp mutfaktan çıktım ve odama gittim. Yorgundum. Bugün fazla koşuşturma yaşamış, ama sonunda yatağıma kavuşmuştum. Bayram temizliği, sarma sarımı, baklava börek seansı ve diğer tüm hazırlıklar sonunda tamamlanmıştı.

×××

Bayram Sabahı

Sabah namazından sonra uyumayan ev halkı telaşlı ve müteşekkildi. En güzel ve en temiz kıyafetler giyilmiş, güzel kokular sürülmüştü. Mavimsi mor renkli eteğimin üzerine beyaz bir bluz ve morumsu bir şal kombinlediğim sırada odamın kapısı tıklandı.

"Abla, gireyim mi?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Abla, gireyim mi?"

"Gel Cihan!"

Cihan önce başını uzatıp ardından içeri adımını atınca merakla ona bakmaya başladım.

"Namaza gideceğiz az sonra. Bu tişörtle pantolon olmuş mu?"

Gözlerimi kısıp Cihan'nın kombinini incelemeye başladım. Siyah keten pantolonunun üzerine bej rengi bir tişört giymiş, koluna da büyük bir saat takmıştı. Yana savurduğu sarı saçları parlak ve bakımlı görünüyordu.

"Ellerini uzat bakayım!"

Cihan tek kaşı havada anlamaz bir bakış attığında gözlerimi devirip eline uzandım ve tırnaklarına baktım.

"Hmm... Tırnakların kesilmiş ama ellerin çok sert."

Ellerini bırakıp komodinin üzerinden kokusuz bir krem aldım. Kapağını çevirip Cihan'a uzattım.

"Al sür biraz. Elini yumuşatır."

"Gerek yok abla ya. Sevmediğimi biliyorsun. Ellerim yağlı yağlı oluyor!"

"Bunu yeni aldım Cihan. Yağlı falan olmuyor elin! Sür şunu, yoksa ben süreceğim sana!"

Cihan homurdanarak parmağını uzattı. Kavanozdaki kremden biraz eline alınca burnuna götürüp kokladı.

Kendine İyi BakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin