Merhaba arkadaşlar ☺ toplamda 100 vote geçtik 😊 çok mutluyum şu an 😁😁 neyse ☺
Multi: Trinche Kralı (Jackson Taylor)
İYİ OKUMALAR 😊
-Diana-
Gözlerime giren yoğun ışıkla, açtığım gözlerimi hemen kapattım. Gözlerimi kapatmam fazla işe yaramamıştı. Yoğun ışık, eskisi gibi olmasa da hala rahatsız ediyordu beni. Gözlerimi sonsuza kadar kapalı tutamayacağımı kendime hatırlattım ve zor da olsa açtım. Gözlerim yoğun ışığa alıştığında etrafıma bakınmaya başladım. Etrafta fazla ağaç olmasa da orman gibi görünen bir yerde yatıyordum. Oturur pozisyona geldim ve daha da dikkatli bir şekilde bakınmaya başladım. Neredeydim ben?
En son olanlar aklıma dolmaya başladığında kaşlarımı çattım. En son bir elbise görmüştüm ve nasıl olduysa, bir balo salonuna gitmiştim. Balo salonunda insanlar dans ediyordu ve o sırada kızıl saçlı bir kız görmüştüm. Kral, onu sahneye davet etmişti ve kızın yüzünü gördüğümde büyük bir şok yaşamıştım. Ardın da başım ağrımaya başlamış ve sanırım bayılmıştım.
Olanları tam olarak hatırladığımda ayağa kalktım ve yürümeye başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum ama öylesine durmaktansa bir kurtuluş aramak daha mantıklı geliyordu kulağa. Ne kadar süredir yürüdüğümü bilmiyordum ama yürümeye başlayalı bayağı olmuştu. Yürümekten ayaklarım su toplamıştı. Ayaklarımın acısı dayanılmaz bir hale gelince yürümeyi bıraktım ve ayaklarıma bakmak için yakınımda duran bir ağaca yaslandım. Ayaklarım berbat durumdaydı. Daha fazla yürüyemezdim. En iyisi biraz dinlenmekti.
Dinlenmek için yaslandığım ağaca yaslamayı bıraktım ve tam önüne oturdum. Başıma gelenlere hala inanamıyordum. Bu insanlar benim gibi bir kızdan ne isteyebilirlerdi ki? Ben kardeşimle yaşayan kendi halinde bir kızdım. Kime ne zararım olabilirdi? Gözlerimde yaşlarla başıma gelenleri düşünürken, kulağıma iki kişinin konuşma sesleri gelmeye başladı. Sesin geldiği tarafa döndüğümde bunların Saray Muhafızları olduğunu anladım. Beni görmemeleri için önünde oturduğum ağaca iyice sindim ve konuşmalarını dinlemeye başladım.
"Kral, kızı bulamazsak derilerimizi yüzeceğini söyledi. Ne yapıp edip bu kızı bulmamız gerekiyor. Evde beni bekleyen bir karım ve 12 çocuğum var."
Pek emin değildim ama sanırım benden bahsediyordu.
"Kral, bu kızı istiyorsa mutlaka bir şeyler olmalı bu kızda. Kızın halini görmedin mi? Sokak dilencilerine benziyordu. Eğer onu bulursak şimdiden söylüyorum, onu atımda ben taşımam."
Adamın dediği şeyle kaşlarımı çattım. O kadar mı iğrenç duruyordum? Çatık kaşlarla konuşmalarını dinlerken burnum kaşınmaya başladı. Hayır, hayır, Lütfen hayır, Hapşuramazdım! Hapşurma isteği beni ele geçirirken daha fazla tutamadım ve bıraktım.
"Hapşu."
Ben hapşurduğum an, atlarında konuşarak ilerleyen Muhafızlar durdular ve etraflarına bakınmaya başladılar. Kahretsin! Duymuşlardı.
"Kim var orada? Hapşuruğunu duyduk hiç kaçmaya çalışma!"
İçlerinden biri hızlıca atından indiğinde diğeri de aynısını yaptı ve temkinli adımlarla yürüyerek etraflarına bakınmaya başladılar. Ne yazık ki benim olduğum tarafa doğru yürüyorlardı ve yönlerini hemen değiştirmezlerse beni görmeleri an meselesiydi. Bana gittikçe yaklaşıyorlardı. Eğer şimdi koşmaya başlarsam belki izimi kaybettirebilirdim. Zamanında az kaçmamıştım polislerden.
Kaçmanın en mantıklı olduğu kararına vardım ve oturduğum yerden hızla fırlayarak koşmaya başladım. Arkamdan gelen ayak seslerini duyduğumda peşimde olduklarını anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zaman Bekçileri
FantasyKlişelerden sıkılmadınız mı? Ben sıkıldım. Bu yüzden de bu kitabı yazıp şöyle güzel bir yolculuğa çıkalım istedim. Bu kitapta, sıradan bir dünya hayatı beklemeyecek başrolümüzü. Aksine, büyük bir macera vekleyecek kendisini. Muhteşem dostluklarla, e...