Uzay'ın doruğuna: Yıldızlara olan tutkun asla tutkuyla sınırlanamaz. Hayal gücünün sonsuzluğu zaman kavramını hiçe sayarcasına hızlı bir şekilde, sonsuz hızda ilerliyor senin için. Geceleri gündüzden çok severken gündüzü de gece görüyor gözlerin; yıldızların daima orada olduğunu biliyorsun. Ardından gündüze aşık oluyorsun, yaşam kaynağına. Gözün kusursuzluğun yaratıcısını göremez, ama onun ürünlerini hiçbir pikselin erişemeyeceği kalitede görebilirsin.
Kusursuzluğu sadece uzay ile sınırlayamayız. Uzay sonsuzluğa genişler ve her şeyi kapsar, ancak detaya inildiğinde de kusursuzluğun ürünlerine rastlarız; mikro uzaylara, mikroskobik dünyalara... Bir mikroskobik evrenin doruğu için de geçerlidir aynı düşünceler, hisler. Sonuç değişmez asla, kusursuzluk ortadadır daima ve kusursuzluğa odaklanan ortamlar dahi birbiriyle iç içedir, birlik halindedir. Fikir ve düşünceler de öyle... Bu, kusursuzluğa odaklanan; çocukları, bitkileri, hayvanları, kısacası doğayı kusursuzca sevme potansiyelini barındıran herkes için geçerli. Doruk'un, dünyadaki ve evrendeki tüm Doruk'ların gözleri kusursuzluğu görürken idrak ettiler milyarların potansiyelini. Çocuk sevgisine, doğa ve hayvan sevgisine sahip milyarların gözlerindeki kusursuz parıltıyı... Benliklerindeki özgürlük potansiyelini... Ep=m.g.h formülünün geçerli olmadığı, sadece sonsuzluğun fiziğinde yer alan potansiyel enerjinin sonsuz gücünü... Açığa çıktığında formülle sınırlanmayacak kadar yüksek, sonsuz kinetik enerjinin soluk mavi noktanın milyarlarca ışık yılı öteden dahi canlı mavi nokta olarak görünecek olmasını...
Ergenlik, yetişkinlik, yaşlılık... Bu dönemleri asla hiçe sayamayız. İçindeki çocukla bütünleşmek tamamen o yaşlardaki gibi davranmak değildir. Çocukluk bir süreçten ötedir ve kusursuzluğun bahşettiği yapı, insanın yaşamının her anında olmalıdır. Kusursuzluk doğallıktır ve olması gereken yapıda yaşamak keşfedilmeyi bekleyen kusursuzlukları açığa çıkarır. Sorunları sorun olarak algılamamak, beyni serbest bırakmak ve bir çocuk gibi düşünmek, görmediğin sorunu farkında olmadan çözmeni sağlar. Çünkü beyin, olmayanı algılayamaz. Bir insan beyni, sorun olarak algılanan her şeyi çözecek potansiyele sahiptir. Ancak fikirler kusurludur ve her fikir birbirini güçlendirir. Sorunlar çözülür, yepyeni keşifler yapılır. Eğer fikirler kusurlu olmasaydı birbirini güçlendirecek fikirler ve algılanan sorunlar var olamazdı. İşte ben buna kusurun kusursuzluğu derim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yapbozunu Arayan Parçalar
Non-FictionBaşlamadan önce: Parmaklarından doğru kelimelerin dökülmesi için yağmur duası misali çaba sarf etmene gerek olmadığının farkındayım. Kelimeleri doğru seçmenin merkezinin 'benliğin' olduğunun da... Kendimi on üzerinden sınıflandırmayacak kadar çok iy...