Okuldan çıktığımda bitik haldeydim. Bir yandan bileğim sızlarken bir yandan da gözyaşlarım birbiriyle yarışıyordu.
Eve gitmek için taksi çevirdim ve telefonumu çıkarıp Ceylaya durumu özetleyen bir mesaj attım. Geldiğimde üzerimi değiştirip salona geçtim ve televizyonda zap yapmaya başladım.
Müge Anlı ve Zuhal Topal'ı hızla geçerken Gardrop Şavaşları'nda kaldım. Kızların bir oraya bir buraya deli danalar gibi koşuşturmasını anlayamadığım bir zevkle izlerken birden kafamda bir ampul yanıp yanıp sönmeye başladı.
Ulan bu fotoğrafı kim çekti?
Çağdaşın çekmesi söz konusu olamaz zaten çünkü o fotoğraf çekmekle uğraşmaz direk yanımıza gelip Leventle beni keserdi. Ciddi manada keseceğini düşünüyordum.
Çağdaş şıkkı elendiğine göre biri bizi görüp fotoğrafımızı çektikten sonra Çağdaş'a atmış oluyordu.
Peki bu kendini xoxo gossipgörl sanan yavşak da kimdi??
Ayrıca Çağdaş cidden Levente bir zarar vermez... Vermez değil mi? Ay bayılacağım galiba.
Ben koltukta tarlası yanmış köylü oturuşuyla bunları düşünürken anahtar sesi duydum ve birkaç saniye sonra Ceyla ve bizim kızlar gülüşerek içeriye girdiler. Gülşah hemen yanıma oturup kumandayı eline aldı.
"Bana bak tüm konseyi topladık bu olayı araştıracağız sen de anlatmaya başla bakalım."
Aslı Ceylayla yanımdaki ikili koltuğa otururken Bensu mutfaktan elinde pudingle geldi ve yerdeki mor renkli pufa yerleşti.
Şimdi soruyorsunuzdur bu kızlar kim bir anda nereden çıktılar diye. Bensu ve Ceyla benim çocukluk arkadaşlarım, Gülşah ve Aslı da liseden can dostlarımız.
Namı değer 'Kız Whatsapp Grubu'm.
Nerede stalklanacak bir eski sevgilinin yeni sevgilisi, hunharca ve saplantılı bir şekilde itinayla bulunup stalklanır. Stalklanan kurban için özel bir oturum açılır ve adresinden tut kullandığı fondötenin markasına kadar öğrenildikten sonra belgelerle tartışılır. Her kızın whatsabında bulunan ve en özelini paylaştığı o grup...
Canlarım benim ya. Hepsi ayrı manyak ama seviyorum işte.
Ben kızlara tane tane olayı anlattıktan sonra Aslı kaşlarını hafif çatarak düşünmeye başladı. "Şimdi Çağdaş zaten olamaz. Seni tanıyan birisi olmalı. Bir de marina çevresine yakın oturması gerek." Gülşah araya girdi.
"Yoo oturması gerekmez. Belki de seni takip etmiştir. Olamaz mı yani?"
Bensu kafasını salladı. Dişiyle dudak içini kemirirken aklına bir şey gelmiş gibi bana döndü. "Çağdaş'ın sürtüklerinden biri olmasın? Seni saf dışı bırakmak isteyen birisi." Mantıklıydı. Aklıma Çağdaş'ı bastığım gün onun gömleğini giyen ve ağzını yaya yaya konuşan sürtük geldi. Sarışındı. Gözleri hafif çekik ve burnu kalkıktı. Güzel kızdı kaltak. Bizim okuldan olabilme ihtimali vardı ancak hiç görmemiştim. "Aslında aklımda biri var... Ama kızın kim olduğunu bilmiyorum." Ceyla tek kaşını kaldırdı. "Öğreniriz."
Bahsettiğim kızın o malum geceki kız olduğunu söyledikten sonra Bensu telefonunu eline aldı ve bir numara tuşladı. Boğazını biraz temizleyip birkaç saniye bekledikten sonra karşı taraf telefonu açtı ve yapmacık bir ses tonuyla konuşmaya başladı."Cihancım naber? Nolsun ya benden de iyi. Aynen ne zamandır konuşamıyorduk öyle arayayım dedim. Tamam olur yapalım bir şeyler. Yarın akşam alırsın beni o zaman. Ay o değilde bir şey soracaktım sana. Ama Çağdaş bilmemeli..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MERCAN PUSULASI
Comédie"Romantik olmak pek bize göre değil. Ten rengimize yakışmıyor." "Bence de. Zaten hiç beyaz atlı prenslere inanmazdım. Ben daha çok beyaz tekneli zengin ko... Ya Levent! Şaka yaptık Allah Allah! Bak hala su atıyo!" Şimdi size uzun uzun hikayemi anl...