-9.BÖLÜM

2.7K 1.2K 48
                                    


Genellikle yanılıyoruz. İnsanların düşünceleriyle davranışları bir olmaz. Ama biz illaki aklımızdaki düşüncelere inanmak istiyoruz. Ben de herkes gibi düşüncelerimi aklımdaki kara kutuma attım. Sanki düşünceler yokmuş gibi davranıyoruz. İnsanlar sadece davranışlarımıza göre yargılar ama bilmiyorlar ki aklımızdaki düşünceler farklı. Ama bazı insanlar vardır ki düşünceleriyle davranışları bir olur yada biz öyle sanıyoruz.

Aklımdaki düşüncelerle sınıfa doğru ilerledim. Neden bilmiyorum ama baran'ı öyle görünce kalbim sızladı. Mideme kıraplar girdi.

"Ne oldu sana yüzün niye asık." diye yüzümü inceledi Ece.

"yok birşey. Tarih dersine girecem ya o yüzden."

Hımm diye bir ses çıkardı Ece. Şimdi ona olanları anlatırsam yanlış anlar. Birde onun dırdırını çekemem.

Tarih dersini dinliyormuş gibi yaptım. Ece sürekli derste yüzümü inceleyip durdu.

Sıranın üstünden bir kağıt verdi Ece. Anlamayan gözlerle ona bakınca " oku" dedi dudaklarını kısarak ve sessiz bir şekilde.

Kağıdı açtım ve okumaya başladım. "Baranla konuştun mu?"

Kalemi alıp "Hayır." yazdım ve eceye verdim.

Ece okuyunca kafasını birden bana çevirdi. " niye kızım" diye bağırınca bütün sınıf bize döndü.

Hocada bize ters ters bakınca Ece sıranın altına girmek istedi. Onu öyle görünce bir kahkaha patlattım. Hoca bu sefer bana ters ters bakınca ben sıranın altına girmek istedim. Ecede bu halime gülünce bende ona güldüm. Baya sesli gülmüşüz galiba çünkü hoca bizi sınıftan kovdu.

"Amma da abarttı hoca" dedi Ece.

"aman boşver zaten en nefret ettiğim ders yırttık."

" Aynen iyi oldu."

Kantinde dersten çıkalı hocayı gömüyoruz.

Emre bize doğru yaklaşıyordu. Ecenin arkasından bana işaret parmağını dudağına götürerek sus işareti yaptı.
Eceye çarktırmamaya çalışırken emre iyice yaklaştı.

Emre eceye arkasından birden sarılınca Ece anında çığlık attı. "Benim sevgilim hemende korkarmış." diyip Ecenin yanından ayrılarak sandalyeye oturdu.

"hiçte bilene hiç korkmadım tamam mı?" diyip dudak büzdü Ece.

"Tamam" diyip emrede dudağını Ece gibi dudağını büzüp eceye yaklaştı, tam öpücektiki "öhöm" dedim.

Birden ikiside birbirinden ayrılınca Ecenin yanakları kızardı. Onu öyle görünce gülme krizine girdim.

"kızım ne gülüyorsun." dedi Ece.

"Seni bir-birden..." gülmemin arasından cümleyi devam ettirdim. "öyle görünce yanakları kızarmış. Tuhafıma gitti sen ve kızarmak."

"ohoo bu daha ne bir keresinde bir kızardı mosmor oldu sandım." dedi emre gülerek.

"şuan uyduruyorsunuz ben ve kızarmak, şaka mısınız?"

O öyle diyince iyice gülmeye başladım. Taki masamıza bir gerizekalı gelene kadar. Birden ciddileştim.

"öğle arasında konuşacaktık." dedi baran.

"Evet. Siz niye konuşmadınız. Sıla dersin başında yanına geldi senin." deyince Ece baranın suratı birden ciddileşti.

"Sıla biraz konuşabilir miyiz?"

"sonra konuşsak yemek yicem."

"kızım daha yeni yedik..." kaş göz işareti yapıyorum hala anlamıyor. Ecenin çenesini kapatmam lazım. Anlamayan gözlerle cümlenin devamını getirdi. "-daha nerene yiyecen." artık dayanamayarak masanın altından bir tane tekme attım. Galiba biraz sert vurmuşum çünkü Ece birden çığlık attı.

"niye vuruyorsun" diye sitem etti.

Sanki hırsız gibi ellerimi kaldırdım. "ben vurmadım. Emre vurdu." diye Emre'nin üstüne attım suçu.

"ben vurmadım. Ben sana hiç kıyar mıyım sevgilim."

"kıymaz mısın?" dedi sanki küçük çocuk gibi.

"tabiki de kıymam."

"Sıla biraz konuşabilir miyiz?" dedi baran.

"tabi konuşsun senle." diye atladı Ece.

Sinirle ona baktım. "Ne?" dedi. Valla salak yok bu kızdan adam olmaz.

"en fazla beş dakika konuşabiliriz." diye ayağa kalktım.

"Tamam."

Bahçeye doğru İlerlemeye başladık. Ağaçların altındaki bankalara doğru yürüme başladı.

Bankalara gelince oturdu. Bana da oturmam için işaret yaptı, ama takmadım. Ayakta beklemeye başladı.

"otursana kızım" diye kükredi.

"bir" dedim işaret parmağımı ona sallayarak. "bana emir verme." dikkatle beni dinliyordu. "ikincisi bana kızım deme." dedim ve ayakta beklemeye başladım.

Birden kolumdan çekerek banka oturdu. "Ne yapıyorsun?" diye bağırdım.

"Bir" dedi işaret parmağını bana sallayarak. "bana sesini yükseltme." Benim taklidimi yaparak. "ikincisi sana birşey dediğimde onu yap."

"Sen kimsin de bana emir veriyorsun."

"ben seni..." cümlesini bölerek "neyse artık konuşsak." dedim.

Biraz yüzü düştü ama "Tamam." dedi.

"ımm şey senden birşey rica etcektim de." dedim.

"et" dedi. Nasıl söylicem diye düşünürken yanımıza bir kız gelmeye başladı.

Bu kız baranın öpüştüğü kız değil mi? Niye yanımıza geliyor. Ayy kalbim, midem birşey oluyor galiba bana.

"sevgilim okulda iki saattir seni arıyorum, nerdesin?"

Ne dedi bu kız sevgilisi mi al Ece bir de çocuk yok senden hoşlanıyor felan. İfadesiz kalmaya çalışarak gülümsedim.

Kız niye bilmiyorum ama bana çok kötü bakıyor. Bu kızı başka bir yerde daha görmüştüm. Nerde nerde Heh şimdi hatırladım bu kız okulun ilk günü baranın yanına gelip bana "bu kız kim demişti" yürüyen boya şimdi hatırladım. Demek ki o zamanlarda çıkıyordu bunlar.

Bir ambulans rica edebilir miyim bayılacam.

"hiç buradayım. Ne oldu ki." dedi umursamayan tavırla baran.

"seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum." kaşı gözü ayrı oynuyor birde dudak büzerek konuşuyor. Dudak büzmekten nefret ettim.

Bu kıza nasıl dayanıyor baran anlamıyorum. Ayrıca kız hiç güzel değil. Tamam biraz güzel abartmayalım.

"neyse ben gidiyorum" diye ayaklandım. Ayaklanmamla oturmam bir oldu. Hayvan nasıl kolumdan çektiyse üstüne düşüyordum. İki kolumu açarak bankın kenarlarına koydum. İki kolumun arasında da baran vardı. Birbirimizin gözlerine o kadar yoğun bakıyorduk ki. Her duygu vardı. Neden bilmiyorum ama baran bu kızla sevgili değil diye bir his var içimde ama sevgilim dediğinde itiraz ederdi. Hala birbirimize bakarken birden kolumdan çekildim. Neye uğradığımı şaşırırken birden yanağıma bir tokat indi.

Arkadaşlar yeni bölümle karşınızdayız nasıl bulduğunuzu yorum yapabilir misiniz merak ediyorum ne diceksiniz.

Votelerinizi bekliyorum arkadaşlar

GÖNÜL HIRSIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin