-11.BÖLÜM

2.7K 1.1K 41
                                    


İnsanların kalpleri kolay değil ama biz kolaylaştırıyoruz. Bir hata gördük mü o insanı kötülüyoruz. Sonra doğrusunu öğrendiğimizde ise gidip hemen affediyoruz. Bu yaptığımız çok yanlış bence. Neden derseniz diğer hata yaptığında bize doğru söylüyorum diye yalan söyleyebilir ama biz doğru diyor diye inanıyoruz. Bu da kalbimizin kolaylığını gösterir. Yani hemen affedebilme duygunuz varsa insanlar sizi kandırır. Eğer böyle bir özelliğiniz varsa, o özelliğinizi saklamaya çalışın ki insanlar sizin kalbinizin kolay olduğunu anlamazsın. Kolay kalpli insan olduğunuzu öğrendiklerinde herşeyi yaparlar. İlk önce kırarlar sonra ben birşey yapmadım derler.

Ben kolay kalpli olduğumu kaç kere gösterdim. Daha önce ardayla kaç kere böyle hemen hemen çoğu birbirine benzeyen olay yaşadık ve ben her seferinde affettim. Şimdi de olduğu gibi.

Beni kendinden çekerek "Seni çok özledim." diyerek yanağımdan öptü.

Önceden olsa beni öptüğünde kalbimin göğüs kafesinden çıkacağını zannederdim. Şimdi ise midem bulandı. Midemde kelebeklerin uçaması gerekirken şimdi ise kusacak gibiyim.

"hoca gelcek şimdi hadi sınıfına git." diyip ayrıldım ondan.

Biraz suratı asıldı. "Tamam. Çıkışta bir yerlere gideriz dimi."

Ne dicem ben şimdi çıkışta baranla konuşmam gerek.

"çıkışta eve gitmem lazım." diyerek yalan söyledim.

"neden?"

Hayır yani niye soruyorsun. Eve gitcem diyerek devamını getirirdim. Demek ki anlatmak istemiyorum. Ne dicem ben şimdi.

"evi temizlemem gerekiyor." diye iyice yalan söyledim.

"hafta sonu temizlersin."

"derste çalışmam gerek. Ama yarın gezeriz."

"Sen ve ders çalışmak" diye kahkaha attı.

Ne var yani ben ders çalışamaz mıyım? Tamam. Çalışmam ama belki bugün içimden geldi.

"Evet. Niye bu kadar çok şaşırdın."

"Sen normalde çalışmassın ya o yüzden. Neyse ben artık sınıfıma gidiyim." diyerek kapıya yöneldi.

Bende sırama ilerlerken emre'de Ecenin yanından kalkarak "iyi dersler" diyerek o da sınıftan ayrıldı.

Baran neden sınıfa kadar geldi de. Geri gitti. Bizi öyle görünce çekip gitti. Ya da ben mi yanlış anladım. Sıraya geçerken "baran niye geri gitti?" dedim.

"bilmem" dedi ama sanki biliyorda. Söylemek istemiyor gibi.

"biliyorsun"

"ben birşey bilmiyorum."

"Tamam. Ben baranla çıkışta konuşmam gerek. Nasıl söylicem şimdi ona sevgilisinin izin vereceğini sanmıyorum." diye düşünerek söyledim.

"mesajla söyle." birden gözlerim parlarken eceye döndüm. "Evet." dedim sevinerek.

Birden sevinmem gitti. Ecede anlamış olacak ki "Ne oldu?" dedi.

"Bende numarası yok."

"Napcağız o zaman."

İkimizde düşünürken biraz komik gözükebiliriz. Çünkü sağ ellerimizi yumruk haline getirip anlımıza koyarak düşünüyoruz. Bir kahkaha sesi gelince ikimizde kafamızı kaldırıp bize gülen kişiye bakınca bizimle okulun ilk günü tanışan kızla karşılaştık yani adayla.

Biz ona anlamayan gözlerle bakınca. "düşünürken hep böylemi düşünürsünüz."

Eceyle ikimiz aynı anda "Evet." dedik.

GÖNÜL HIRSIZI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin