"hey jimin! iyi misin?" hoseok mesajları okuyan jimin'e bakarken sordu.ikili, hoseok dondurmaları sipariş ederken jimin'e bakıp duran çocuk yüzünden ağlamak üzere olan jimin için küçük randevularını yarıda bırakıp geri dönmüşlerdi. jimin hayatı boyunca hiç böyle rahatsız hissetmemişti ve o histen nefret etmişti.
hoseok geri döndüğünde jimin ona çocuğu göstermişti ama çocuk artık orda değildi. ikisi de bu duruma kızıp dondurmaları hoseok'un evinde yemeye karar vermişlerdi.
şimdi iki çocukta televizyondaki saçma aksiyon filmine bakarken koltukta sarılıyorlardı.
"evet sadece düşünüyordum hyung."
"neyi düşünüyordun?" hala jimin'in belini tutarken pozisyonunu düzelten hoseok sordu.
"aramaları. aslında korkuyorum. ya kötü bir şey olursa hyung? ya sana zarar verirse? seni kaybetmek istemiyorum. onu gördüm ve o namjoondan uzundu hatta belki de daha uzundu ve daha kaslıydı. senin zarar görmeni istemiyorum hyung."
hoseok jimin!i öperken mırıldandı. "korkma. söz veriyorum hep burada olacağım."
"seni gerçekten seviyorum hyung. çok fazla, beni çok fazla mutlu ediyorsun."
"ve ben de seni jimin. seni gördüğümde elimden olmadan gülümsüyorum ve seni ne kadar çok sevdiğimi düşünüyorum. yalan yok ben de korkuyorum ama seni koruyacağım. her zaman."
"teşekkür ederim hyung." jimin hoseok'a bir öpücük verirken söyledi.
jimin bacaklarını iyice açıp hoseok'un kucağına yerleştiğinde ve hoseok'un elleri tişörtün içinden jimin'in karnını okşadığında öpücük daha tutkulu bir hale gelmişti.
"hyung" hoseok onun çenesini öptüğünde jimin nefessizce inledi.
hoseok jimin'in boynuna iz bırakıp onu daha da derinden inletirken sordu. "efendim jiminie?"
"sana ihtiyacım var hyung."
;;;;;
benim de sana jimin ;(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dream boy ; jihope
Fanfiction"merhaba erkek arkadaş hattındasınız, ben jimin nasıl yardımcı olabilirim?" translation | çeviri ©sadchim