dream boy ; jihope

onaltı

şimdi dört çocuk, yoongi'nin evini çevirmiş olan polislerde dışarıda bekliyordu. 

polis onlara yoongi'nin silahlı olabileceğini söyleyip geride durmalarını istemişti ve çocuklar söylenileni yapmıştı. 

"tamam hazır mısınız çocuklar? hadi!" polisler silahlarını kavrayıp kapıya yaklaşırken baş polis söyledi. 

polisler kapıdan içeri daldığında hoseok sanki dünya durmuş gibi hissetmişti. kapı açıldığı gibi bir silah sesi ve ardından çığlıklar duyulmuştu. çocuklar çaresizdi. 

-jimin-

"hyung lütfen silahını indir." onun ellerini tutmaya çalışırken söyledim. 

"hayır jimin. onlar içeri girdiği gibi hayatım bitecek bunu biliyorsun." 

"bak yoongi. hepimiz bunun üstesinden gelebiliriz tamam mı?" bu sefer jin gözleriyle, onu umursamayan gözü yaşlı  yoongi'den rica etmişti.

"ben gerçekten üzgünüm. bunu yapmak istemedim. içimdeki ses istedi ama ben gerçekten siz incitmek istemedim. o yaptı ben değil." yoongi silahı kafasına dayarken itiraf etmişti. 

kalbim çok hızlı atıyordu ve bedenim donuyordu. ona yardım etmek istiyordum. onun gitmesini istemiyordum. 

"şimdi kapıyı açın!!" onlar polisleri duymuştu ama jimin bir kereliğine kurtarılmamış olmayı diledi. 

"seni affediyorum hyung." kapı açılıp silah sesi duyulduğunda ona söyledim. anılar belirmeye başlamıştı.

-6 yaşındaki jimin-

"beni korkutuyorsun hyung."

"neden jiminie?"

"çünkü sen hep beni izliyorsun ve rahatsız oluyorum.."

"pekala ama bu seni korumak için."

"gerçekten mi?!?!" küçük jimin yoongi'nin cevabına şaşırıp sormuştu. 

"evet. seni her zaman koruyacağım jimin."

"söz ver."

"söz veriyorum."

-----

gözlerimi açmaya korkarken çığlık attım. ve açtığımda dünya ağır çekimdeydi. iki polis memuru beni dışarıya çıkarmaya çalıştığında yere düşmüştüm. yoongi'nin yanına. 

"hyung!!" ona sıkıca sarılmışken bağırdım.

"l-lütfen h-hyung. u-uyan. sana y-yardım edebilirim hyung!!!" gözyaşlarım cansız bedene düşerken kızgınca bağırdım. 

bir anda dışarı çıkarılmıştım ve dışarıya adım attığım gibi hoseok'u ve diğerlerini görmüştüm. 

"jimin!!" sarılmak için bana koşarken bağırdı. 

o bana sarıldığında ben de sarılmıştım. onu asla bırakmak istemiyordum. onu özlemiştim.

herkesi özlemiştim. yoongi'yi bile. 

;;;;;;;;;;;;


geç oldu, çok özür dilerim.