"bebeğim! jungkook ve ben geldik!" hoseok, jungkookla ikisi ayakkabılarını çıkarıp eve girerken söyledi.
televizyonda öylesine bir film oynatılıyorken oturma odasına girdiler.
ikisi de omuz silkip evin içini aramaya başladılar. birden ikisi de odalardan birinin kapısına vurup mırıldanan birini duydular.
"hey! jimin, taehyung? orada mısınız?" jungkook arkasında onu takip eden hoseokla kapıyı açtığında sandalyeye bağlanmış ve ağzı kapatılmış yanaklarında yaşlar süzülen taehyung ile karşılaştılar.
"taehyung!! ne oldu?" jungkook taehyung'u serbest bırakırken sordu. taehyng hıçkırarak ağlarken jungkook hemen ona sarılmıştı.
hoseok diğer odalarda jimin'i ararken endişelenmeye başlamıştı.
birkaç dakika sonra ondan hala bir iz yoktu ve hoseok daha da paniklemeye başlamıştı.
"taehyung!! jimin nerede?"
"hoseok hyung!!"
"hyung" taehyung hoseok'a sarılmaya giderken ağlıyordu. "jimin. o ç-çocuk."
"ne? taehyung ne oldu?"
"b-ben ve jimin film izliyorduk. ışıklar gitti ve b-bir çocuk vardı ve b-bana birşeyle vurdu. ö-özür dilerim jimin'i korumaya çalıştım ama y-yapamadım."
hoseok taehyung'un söylediklerinden sonra başının döndüğünü hisseti ve hemen koşarak odadan çıkıp polisi aramak için telefonunu aldı.
"911. olay nedir?"
"evim. o erkek arkadaşımı kaçırdı."
"o? o kim?"
"o çocuk. erkek arkadaşımı takip eden çocuk. lütfen sadece hemen gelin." hoseok ağlamaya başlarken yalvarmıştı.
"yoldayız efendim."
;;;;;
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dream boy ; jihope
Fanfiction"merhaba erkek arkadaş hattındasınız, ben jimin nasıl yardımcı olabilirim?" translation | çeviri ©sadchim
