Bölüm 5: "Bugün Ellinci Gün."

41 5 5
                                    




Şey...

Merhaba?... *yüzüne atılan domatesten son anda eğilerek kurtuldu*

Biliyorum, biliyorum, biliyorum! Çok -cidden aşırı çok- uzun süredir bölüm yayınlamadım ama sebebi hikayeyi terk etmemdi.

Ya da başka bir şey, bilemiyorum.

Gerçekten 'çok' özür dilerim.

Odamı toplarken taslak çıkarttığım defterimi buldum ve yazdığım kısımları okuyunca tekrardan hikayeye başlama kararı aldım. En baştan bırakmamalıydım aslında ama... *gözlerini devirir*

Özürlerimi kabul etmeniz için uzun bir bölüm yazmaya çalıştım.

Umarım karakterlerden uzaklaşmamışımdır ve saçmalamamışımdır. Gerçekten hiç bilmiyorum.

Umarım bölümü seversiniz.

Uzun bir aradan sonra; iyi okumalar!


  •  

Medya: Adrienne'in Kıyafetleri

Bölüm Parçası: ThePianoGuys – Moonlight (Özellikle * koyduğum yerde açıp okumanızı tavsiye ediyorum)


-

Uzaklaştığımı hissediyorum.

Evimden,

Arkadaşlarımdan,

Oliver'dan,

Annemden...

Bugün, kırk yedinci gün.

"Alfa Romeo, bebeğim. İtalyan markası."

"Ilfı Rımiı, bibiğim. İtılyın mırkısı," Albertino'yu dudağımı ve gözlerimi büzerek taklit ettiğimde kahkaha atmaya başladı. Kahkahası tüm kafeyi doldurduğunda birkaç başın bize döndüğünü hissettim. Gözümü devirerek ona baktım.

Elini havaya kaldırıp dudaklarını birbirine bastırdı. "Sen ne güzel konuşuyorsun öyle."

"Konuşurum. İnlettin kafeyi, tebrikler." Gülümseyip omuzlarını yukarı aşağı hareket ettirdi. "Bir daha arabana laf etmem. Edersem-"

"-döverim."

"Senin o beynini dağıtırım, Albertino," dedim ciddileşerek. Dudaklarını büzüp gözükmeyen bir fermuarı çekip ellerini havaya kaldırdı ama hala gülüyordu. Onunla bu masada tek oturmaktan aşırı derecede rahatsızdım ama buna alışmıştım. Her gün yan yana kalmaya başlamıştık. Evi temizlerken en çok yardım eden o olmuştu. Sürekli gülümsüyor, espri yapıyordu. Ona, çok ön yargılı yaklaştığımı, başka şartlar altında tanışsak kesinlikle arkadaş olacağımızı ama şimdi onu yok etmek istediğimi söylememek için kendimi zor tutuyordum.

Ondan kelimenin tam anlamıyla nefret ediyordum.

Onun yanında, hiçbir şey olmamış gibi durmak, buz tutmuş kalbimi paramparça ediyordu. Canım çok acıyordu.

MafyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin