6. bölün

81 7 0
                                    

      Kulağıma dolan ezan sesi ile gözlerimi açtım. Gözlerime çarpan aydınlık' la   gözlerimi tekrar kapatmak zorunda kaldım. Bir kaç dakika bekledikten sonra gözlerimi yavaş bir şekilde tekrar açtım, nerde olduğumu anlamaya çalışarak etrafa bakındım. Bir dolap bir komidin bir koltuk, yattığım yatak ve keskin ilaç kokusu...

   Bu klasik hastane odasında olduğuma göre henüz ölmemiştim. İyi de bana ne oldu? En son arabada hiç kımıldayamadığımı hatırlıyorum. Bir an panikle sağ kolumu havaya kaldırdım, koluma taktıkları sorumu canım yanınca farkettim. Canımın yanması umrumda bile değil, şükürler olsun kımıldayabiliyorum. Sol elimle ağzımda ki oksijen maskesini çıkardım, elimle baş örtümü yokladım. Şükürler olsun çıkarmamışlar, sadece önünü açmışlar. Hafif doğrularak kıyafetlerimi kontrol ettim, feracemin üzerimde olduğunu görünce şükrederek derin bir nefes aldım. Kendimi yukarı çekerek tamamen doğruldum, ayaklarımı aşağıya sarkıtarak ayağa kalkmak için tek kolumla destek alıp diklendim. Birden başım dönünce tekrar yatağa oturmak zorunda kaldım. Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım.

   Kapının açılma sesiyle kapattığım gözlerimi açtım, doktor veya hemşire geldiyse bitmek üzere olan serumu çıkarmalarını isteyecektim. İçeriye giren kişiye baktım, ne doktora ne de hemşireye benziyordu. Son derece şık giyinmiş kırk, kırk beş yaşlarında güzel bir bayandı. Tekrar kalkmaya çalışınca hızlı bir şekilde yanıma gelerek eli ile omuzumu tutarak kalmamı engelledi. Kim olduğunu merak ederek yüzüne baktım

     ''Afedersiniz siz kimsiniz?.'' dedim. Hafif gülümseyerek ''ben canan'' dedi. Ben de gülümsemeye çalışarak ''sizi tanıyormuyum, çıkaramadım bir anda" yüzündeki gülümseme soldu, gözlerini kaçırarak geri çekildi. Çekingen bir sesle ''ben......'' dedi, sözünü tamamlayamadan kapı açıldı. İçeri orta yaşlı bir doktor girdi, arkasından da hemşire.

    ''Merhaba hansa hanım, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?''

    '' İyiyim sadece biraz başım dönüyor, bana ne oldu? kaç saattir burdayım?''

    ''Küçük bir kriz geçirdiniz, sabah dokuz da buraya geldiniz. Size bazı tahliller yaptık, başınıza emar çektik.'' deyince devamını getiremeden ben konuşmaya başladım ''O zaman neyim olduğunu biliyorsunuz''

   ''Evet ama bunu ahmet bey gelince konuşsak daha iyi olur.''

    ''Hayır doktor bey, neyse bana açıkca söyleyin lütfen ben zaten biliyorum.''

    "Peki hansa hanım açıkça söylemek gerekirse acilen ameliyat olmazın gerekiyor.''

    ''Başka bir çözüm yolu yokmu? ilaçla tedavi olsam.''

     '' Bakın hansa hanım başınızdaki kitle beyninize baskı yapmaya başlamış, eğer daha fazla beklersek görme yeteneğinizi kaybedebilirsiniz yada felç olabilirsiniz.''

     ''Peki bu ameliyatın başarısız olma olasılığı ne kadar?''

     ''Her ameliyatta risk vardır, bu ameliyat biraz daha fazla riskli ama asıl önemli olan ameliyattan sonrası. Bunu ahmet bey gelince konuşsak daha iyi olur''

    "Hayır doktor bey ne konuşulacaksa benimle konuşun, bu benim hayatım. Ne karar verilecekse ben karar verebilirim, yasal olarakta psikolojik olarakta." 

        "Peki hansa hanım size şöyle açıklayayım başınızdan aldığımız parçayı amaliyatan sonra patalojiye göndereceğiz iyi huylumu kötü huylumu öğrenmek için "

    "Peki bu sonuçlar ne zaman çıkar? "

    "Sonuçların gelmesi yaklaşık iki ayı bulur."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KÜÇÜK GANİMETİM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin