-12-

5.2K 185 53
                                    

"Savaş!"

"İdilciğim!" dedi her zamanki gülümsemesi ile. Gülümsedim.

"Bakıyorum da bu sefer yalnızsın, Pıtırcık." Deyip saçımı karıştırdı. Pofurdayıp kollarımı kovuşturdum.

"Pıtırcık ne ya. Çocukken söylüyordun bunu. Büyüdüm artık bir farkına varamadın.Hem bu sefer yalnızsın da ne demek oluyor? " Diye hayıflandım.

"Ben seni en son geçen sene görmüştüm o zaman yanına gelmek istemiştim veda etmek için ama yanında biri vardı, ben de gelmek istemedim. Pardon yani gelmedim. " kastettiği kişiyi tahmin ediyordum.

"Yine de gelmeliydin seni aptal. Ne olmuş yani yanımda birisi varsa yanıma gelip ' Idil buraya gel, hemen! ' demeliydin. Onun yerine yüz çevirip gittin mi yani. Çok darıldım sana çok." Deyip puflara doğru ilerledim ve birine oturdum. Arkamdan geleceğini biliyordum, hep gelirdi. Ne zaman darılsam arkamdan gelirdi o. Oturduğum pufta Savaştan tarafa sırtımı döndüğümde yan tarafımda oturan kişi görmek zorunda kalıyordum ve tahmin edin yanımda kim oturuyordu: Toprak Bey! Kucağındaki kızla öpüşüyorlardı.

"Oha ama. Siz öpüşmüyorsunuz bildiğin iç organlara inmek için kazı çalışması yapıyorsunuz."dedim. Sinirle kızdan ayrılıp bana baktı ve hala hızlı nefes alıyordu.

"Ne o Jackie Chan ve Bruce Willis gelemedi de bana mı kaldın? Uğraşamam, kendin halledebilirsin nasıl olsa beni işimden alıkoyma."
Ukala tavrı sinirlerimin kafamın üstünde halay çekmesine neden oluyordu. Arsız ve utanmaz biri olmayı nasıl başarıyordu?

"Ben sizi kurtarıyorum. O tırnaklar boynunuza bir girse şah damarınız parçalanır. Ondan diyorum tırnakları plastik olmayan birini bulunda bari o daha az tehlikeli olur." Dedim demesine de ağzımdan çıkar çıkmaz pişman oldum. Ne kadar saçmalık dolu bir konuşma olmuştu bu. Elimi ağzıma götürüp öylece bakakaldım. Kız bana bakıp ayağa kalktı.

"Siz eski sevgili falan mısınız? Bu kadar aptallığı ancak onlar yapabilir de." Dedi.

"Aaa ne münasebet canım. Ben patronunu düşünen bir çalışanım sadece. Hem şu yüze bakın, bu yüzle ben olabilir miyiz Allasen? İmkansız yani." Dedim ama kız konuşan ben olsam da kız Toprak Beye bakıyordu. Bende dönüp ona baktığımda elimle yüzünü tutup sıkıştırdığımı gördüm ve utançtan kafamı Devekuşu gibi kumsala gömesim geldi. Kız hınçla giderken Toprak Bey boğa gibi bakış atıyordu. Ben kırmızı giymemiştim ama boğalar sarıya da meyilliyse demekki ondan böyle bakıyorsa...

"Diline hakim olacak mısın yoksa ben kesmek zorunda mı kalacağım Idil!" O İdil derken arkadan da bir İdil yükseldi, dönüp baktığımda Savaş oradaydı.

"Yaşasın süpermancim yine yetiştin." Deyip boynuna atladım. Kahkaha atıp o da sarıldı.

"Ne oldu yine." Dedi.

"Benim acil gitmem gerekli Toprak Bey çok önemli bir şey oldu, size iyi eğlenceler inşallah. " Savaş'ı kolundan çekiştirerek götürmeye başladım. Parti alanından uzaklaşınca durdum.

"Durur musun artık bir sorun mu var? "

"Savaş sen çöldeki vaha gibisin, Superman , örümcek adam falan yanında halt etmiş. " dedim.

"Benim sana sözüm var kızım yanında olduğum sürece seni koruyacağım. Süper Kahraman sözü!" deyip orta parmağını işaret parmağının üstüne kıvırdı. Gülümsedim.

"Bir sorun yok sadece orada patronumu sinirlendirecek bir şey yaptım."

"Demek patronunu sinirlendirdin ve ben gelip seni kurtardım ha? Sözümde istemeden de olsa duruyorum desene. "

BENİ BIRAKMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin