Kesit

2.1K 51 7
                                    

Hafiften bir rüzgar esti, ensemden aşağı bir elektrik akımı indi sanki. Bir ürperti... Zaten hava soğuktu bu rüzgar titrememe neden oldu. Biraz üşüyordum ancak hala burada kalmak istiyordum. Hafiften aydınlanıyordu hava. Kollarımla omzumu tutup ısıtmaya çalıştım. Sonra omuzlarıma bir çarşaf düştü. Yanıma bir beden daha oturdu ve uykulu gözlerle bana baktı. Gözleri şişmişti bu haliyle çok sevimli görünüyordu. Aslında Pandalara benzetmiştim biraz. Elini bir çocuk gibi gözlerine götürüp ovuşturdu.

"Çok baş belası birisisin biliyor musun? Bir iki dakika içinde gelirsin diye düşünmüştüm ama gelmedin. " derin bir iç çekip denizin maviliklerine baktım.

"Denizi izlemek istedim. " deyip seyretmeye devam ettim.

                  *******
Toprak Beyin yanında koltuğa çıkmış olan Mine sevimli bir yüz ifadesi ile babasının tişörtünün yakasını tutuyor,  eteklerini cekiştiriyordu. Onu rahatsız etmesine göz yumuyordum çünkü o günkü konuşmamızdan sonra az da olsa bir ilgisi varken  o konuşma ile birlikte çocuğuna olan davranışları daha da soğuk olmuş,  iyiden iyiye düşman kesilmişti. Bu davranışları çok tanıdık geliyordu ve sol yanımın cayır cayır yanmasına neden oluyordu. Mine'ye her bakışımda  babasına yaptığı davranışlar beni üzüyor fakat elimden gelen bir şey de olmuyordu.

Yeni açılan lunaparkı her alışverişe gidişte arabada görüyor, hep gitmek istiyor fakat bir türlü babası götürmüyordu. Şimdi de alışverişe daha bugün gittigimiz için sabahtan bu yana lunapark için babasının eteklerinden tutmuş yalvarıyordu. Pofurdayıp duran Toprak Bey sinirden patlamak üzere olduğunu belli ediyordu ancak çocuğu için artık bir şeyler yapmalıydı, sadece karnını doyurmakla iş bitmiyordu çünkü.

Mine belki de çocukluğunun en tatlı halleriyle, en çok ihtiyacı olduğu bu dönemde baba sevgisi isteyen,  minik, zavallı bir kız çocuğuydu sadece. 

"N'olur babacığım? Lütfen lunaparka gidelim, lütfeen." Diye Toprak Beyin yakasını çekiştirmesiyle beraber her şey bir kaç saniyede gerçekleşti. Önce gözlerini yavaşça kapatıp açarken öfke dolu bir nefes alıp verdi, aynı zamanda ayağa kalkıp Mineyi omuzlarından tutup havaya kaldırdı ve bir kaç kere sarstı sonrasında onu kanepeye fırlatırken ateş püsküren ağzı dile gelip zehir gibi cümleler kurdu. 

"Yeter artık bıktım senin bu sırnaşık hallerinden!" Mine bir kaç saniye donup kaldığında ben de ne zaman ayağa kalktığımı bilmesem dr tıpkı onun gibi donup kalmıştım.  Saniyeler gelip geçince yavaşça koltukda küçük bedenini doğrultup, zayıf elleriyle gözünün önüne dağılmış saçlarını geriye atıp ağlamaya başladığında ne bir adım ileri gidebildim ne de bir adım geriye gidebildim,  olduğum yerde donup kalmıştım. Eminim ki Mine gibi benim de rengim bir kaç kat atmıştı.

"Bıktım artık senden, ağlamandan, yakama ayağıma yapışıp baba diye başımın etini yemenden bıktım usandım.  Ağlayarak kafamı şişirme, gözümün önünden git nerede ağlarsan ağla!' Dediğinde kalkıp gitmek yerine daha çok ağlamaya başlayınca öfkeyle arkasını dönüp beni gördü.  Çatık kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çattı. 

"Bir de seninle mi uğraşacağım aptal kız!  Ikiniz de ne haliniz varsa görün. " deyip öfkesinin kalanını bana kustu. Zehir saçıyordu sanki. Sözlerini söyleyip çekip gittiğimde benim de ağladığımı farkettim. İçimde tanıdık bir korku, öfke ve acı şaha kalkmış dolu dizgin damarlarımda dört nala koşuyordu. Bir ay önce öğrendiklerimin üstüne buna benzer olaylar yaşadıkça dayanamıyordum. Bir insandan saniyeler içinde hoşlanabilir  ve saniyeler içinde soğuyabilirdiniz. Gittikçe yüreğim ondan uzaklaşıyor, rotasını kaybeden gemi gibi dolaşıyordu fırtınalı denizlerde. 
                       SON
Ufak bir kesit hazırladım sizlere en can alıcı kısımları ile. Bilgisayarıma hoşçakal demek zorunda olduğum için ancak bu kadarı geliyor elimden teknik servise verilecek. Bilgisayarıma kavuşur kavuşmaz hazır edeceğim bölümü ve sizlerle paylaşacağım. 

Beni SWEEK de Yeowol adıyla bulabilirsiniz orada da hikaye yayınlıyorum.

Instagramda kesit ipucu tüyo için yeowol_ kullanıcı adıyla  ulaşabilirsiniz. 

BENİ BIRAKMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin