Hidden | (Türkçe)

71. Bölüm

Hikayenin en önemli bölümlerinden biri herhalde bana göre. Çünkü bir sonraki bölüm artık zaman atlaması falan yapacağız.

KeyifliOkumalar...

Harry içgüdüsel bir hareketle kollarını bana sardı.

Zayn veya başka birinden mesaj bile almadan burada duralı bir saat oluyordu. Ben yemin ettikten sonra Harry ile hemen hemen hiç konuşmamıştık. Ona başka bir yere gidip gidemeyeceğimizi sormuştum ancak o kafasını sallayarak birilerinin bizi bulmaması için burada olmamız gerektiğinden bahsetmişti. Birilerinin bizi bulmamasını umut ederek kafamı sallamıştım.Gelen seslerin kime ait olduğunu görmeye çalışırken Harry'e verdiğim sözün ağırlığı omuzlarıma çökmüştü. 

Stresli yüzü ve terle kaplı teniyle Zayn duruyordu.

'' Daha sıkı cıvataların yok muydu? '' diye sordu nefes nefese.

'' Neler oluyor? '' dedi Harry, kollarını çevremden indirerek.

'' Hızlı hareket etmeliyiz, buraya gelmek için yoldalar. '' 

'' Alec? ''

'' Alec, Aaron ve Marion. '' 

'' Neden sadece aramadın? ''

'' Zaman yok. Alec'in ininde meşguldüm hızlı hareket etmek zorundaydım. '' 

'' Nereye gidiyoruz? ''

'' Diğerlerinin yanına. Orada bölüneceğiz. '' 

'' Kahretsin. '' Harry ellerini saçlarından geçirdi. '' Haydi, hareket edelim o zaman. '' 

Daireden çıkarken bakışlarım yerdeydi. Harry elimi kavradı ve beni kendine çekti.

Asansör yerine merdivenden inmeye karar verdiğimizde topuklu ayakkabılarımın sesleri beton zeminde yankılanıyordu. Zemin kata ulaştığımızda ellerimle gözümün önüne gelen saçları itekledim. Bizi neyin beklediğini bilmiyordum ve açıkçası bu bokluk beni korkutuyordu. 

Soğuk havaya çıktığımızda Zayn birkaç adım önümüzde yürüyordu. Yere odaklanmaya devam ederken kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. 

Gökyüzü kararmış, yıldızlar kendilerini göstermeye başlamışlardı. Şehir ışıklarını onlardan ayırt etmek oldukça güzeldi. Harry'nin beni milyonlarca yıldızı seyretmek için götürdüğü yer aklıma gelmişti. O kadar güzel bir andı ki-- o ana geri dönebilmek için her şeyimi verirdim. 

Zayn aniden durdu.

'' Siktir. '' diye tısladı.

Başımı kaldırdım ve Marion'ın kendini beğenmiş gülümsemesiyle karşı karşıya geldim. 

Aaron ile birlikte Alec'in hafifçe gerisinde duruyorlardı. 

Nefesim boğazımda düğümlendi ve Harry'nin elimi bıraktığını hissettim.  '' Bir yere mi gidiyorsunuz? '' diye sordu Alec, kaşlarını kaldırarak.

Biz otoparkın ortasında dururken yanda muhtemelen buraya geldikleri siyah bir araba duruyordu.

'' bizim tartışacak çok şeyimiz var. '' dedi alec. '' Ama bu kadar...açık bir alanda değil. '' 

'' Hayır, sadece biz gidiyoruz. '' dedi Harry dişlerini gıcırdatarak. 

Alec kaşlarını çattı.

'' Endişelenme, sadece iki dakikamızı alacak. '' 

Harry ve Zayn isteksizce yandaki patika yolu takip ederken kabuslarım bir kere daha zihnimde canlandı.