Hidden | (Türkçe)

15. Bölüm

Neredeyse 24 saat içinde ikinci bölüm:)) Hayran kurguda 36. olmuşuz oy veren ve yorum yapan herkese teşekkürler:))

İyi okumalar!:)

"Seni unuttu mu? "

Jesy ve Lana da geniş gözlerle bana bakarlarken ben dün gece ki olayı anlatıyordum. Harry ve benim neredeyse öpüştüğümüz kısım hariç. Kimsenin bu konuyu bilmesini istemiyorum. Ben bile bilmek istemiyorum. Düşüncesi beni ürpertiyor ve kalp atışım hızlanıyor.

Kafamı salladım, parmağımla şişemin başıyla oynuyordum.

" Şey sen de onu terk ettin, doğru mu? " diye sordu Jesy.

Gözümün ucuyla, oturduğumuz mola odasına giren kişiye baktım.

Rastlantı üzerine Harry girdi,  buzdolabına doğru yürüdü ve bir merhabasız dolabı açtı.Buzdolabının içine odaklanmadan önce kısa bir süre bana baktı.

"H-hayır. " dedim mahçupça

Lana'nın çenesi düştü. "Neden etmedin. " diye sordu.

" Onunla konuşacağım. " dedim. " Biz halledeceğiz. "

Jesy ve Lana bakıştılar.

"Bilmiyorum, Rose, " dedi Lana. " Suç değil ama bu adam biraz...çizgi dışında görünüyor. "

" Biliyorum ama kolay kolay pes etmeyeceğim. " dedim. Olduğum yerden Harry'nin yüzünü göremiyordum. Buzdolabının kapağına yaslanan elini görebiliyordum. Fakat onun dinlediğini söyleyebilirim.

" Senin için yeterli zaman ayırmıyorsa, buna değmez. " dedi Jesy.

Önemsemedim. " Ben onu sevdiğimi düşünüyorum. "

Harry kaskatı kesilmiş gibiydi ve yumruğuyla aniden bir soda kaptı. Topukları üzerinde dönüp, odadan dışarı doğru yürürken gözleri parıldıyordu.

Ben görmezden gelirken Jesy ve Lana birşeyler söylüyorlardı. Harry neden öyle bir tepki verdi? Kendi kendime bir bahane ürettim ve konuşmadan sıyrılarak masama döndüm.

'' İnsanların konuşmalarını dinlemek kabaca, '' dedim sadece Harry'nin duyabileceği bir ses tonuyla.

'' Umrumda değil. '' dedi masamın yanındaki üreticiden kağıt alırken. '' Kaba olmadığımı söylemedim. ''

Gözlerimi devirdim ve kalemimin kapağını açtım. Ben el yazmalarına başladığımda Bay Greenman ofisinden çıktı.

'' Rose ve Styles, buraya gelin lütfen. ''

Sabit kaldım ve Harry'e baktım. Rahatsız değilmiş gibi görünüyordu. Masasında yükseldi ve Bay Greenman'e doğru yürüdü. Dudağımı ısırdım ve onu takip ettim. 

'' Styles, buraya başladığından beri Bayan Knight'ın dosyasıyla sen ilgileniyorsun. '' dedi. '' Dosyanın bir kopyasını Crystal ofis arşivine koyman gerekiyor. Rose senin de bilgileri doğrulamak için ona eşlik etmen gerekiyor. ''

İçten içe sızlandım. Harry ile vakit geçirmek istemiyorum, bir süre. İç çektim.

Harry başını salladı ve dosyayı eline aldı. Bana ikinci bir bakış atmadan uzun afımlarla ofisten çıktı.

Asansöre ulaştığımızda onu yakalamak için koşmuştum.

'' Bekleyebilirdin. ''

Omuz silkti. ''-bilirdim. Beklemek zorunda olduğum anlamına gelmez. ''

'' Biliyor musun bu konuda ben de çok mutlu değilim. '' dedim. '' Şırınga gibi davranmana gerek yok. ''

'' Hemen hemen hiçbir şey söylemedim, Rosalie. ''

Yüzümü buruşturdum.

Harry dosyayı elime tutuşturdu. '' Tut. '' dedi suratındaki pis sırıtışıyla. Ben dosyayı geçici olarak elime aldığımda Harry asansördeki bütün düğmelere bastı.

'' Bunu yapma! '' diye çıkıştım. '' Sistemi bloke edeceksin. ''

'' Bunu asansördeyken her zaman yaparım. Güvende olduğumuzu düşünüyorum. '' yine sinsice sırıttı ve dosyayı elimden aldı.

'' Şimdi tüm katlara gitmek zorunda kalacağız. '' deim. '' On beş. Ve boşa harcanan zaman. ''

'' Eğer gerçekten işe hızlıca dönmek umrundaysa söyleme. ''

'' Evet. ''

''Elbette. Bİlmeliydim. ''

'' Bu da ne demek. ''

'' İyilik timsali, Rosalie demek. ''

'' Değilim! ''

'' Öylesin. Bunu inkar edemezsin. ''

Çenemi sıktım. '' Ne yani? Yanlış bir şey mi var? ''

'' Yanlış bir şey var. ''

'' Nasıl? '' diye çıkıştım.

'' Eğer her zaman kurallı oynarsan, oyunun heyecanını hissedemezsin. '' yarım ağız gülümsedi ve gözleri alayla parladı.

Onun sözleri benim içime battı. ''Şey--'' bir dönüş  düşünmeye çalıştım ama yapamadım. Ağzımı kapattım ve kollarımı göğsümün üzerinden çaprazladım. 

'' Ben de öyle düşünmüştüm. '' Onun ses tonu kendini beğenmişcesineydi ve bu bende onun sırıtan suratına tokat atma isteği uyandırıyor. Asansöre bindikten sonra birkaç dakika sessizlik içinde geçti. Aniden, gürültülü bir patlama sesi duyuldu ve asansör gıcırdayarak durdu. Işıklar titreşti ve kısacık bir süre sonra tamamen söndü.