74. Bölüm

1.6K 158 98
                                    

Merhaba biliyorum çok uzun zaman oldu bu kadar bekletmem de hiç hoş olmadı bunun için de çok özür dilerim ama çevirmeye ancak vakit bulabildim sahura kadar çevireyim istedim ve zaten sadece birkaç gün kadar vaktim var bu birkaç günde son kalan bölümleri paylaşmak için uğraşacağım sizlerden affı yok ama tekrar tekrar bu kadar geciktiği için çok özür diliyorum bende bu kadar bekletmeyi asla istemezdim hak veriyorum ancak bazı sebeplerden dolayı inanın elimde değildi wattpade giremedim bile Mesajlar o kadar birikmiş ki bakamdım hiçbirine bunun için de özür dilerim umarım anlayışla karşılarsınız tekrar gerçekten çok özür diliyorum:/

Bölüme olan katkısından dolayı @threedaysgrace-x e teşekkür ederim.

İyi Okumalar❣️



Arabayı eve sürerken kalbim boğazımda atıyordu. Günlükten bir şey düşmüştü? Ama ne? New York trafiği eve ulaşmama yardımcı olmuyordu. Gidene kadar en az elli kez duraklamıştım. Saat onu geçiyordu ve benim sanat galerisine gitmeden önceki dinginliğimden eser kalmamıştı. Birkaç saat önce Elizabeth ile birlikte Zayn'i gördüğüme inanamıyordum. Sanki günlüğü okurken zaman durmuş gibiydi.

Sonunda eve ulaştığımda Elizabeth ve annemi oturma odasında otururken buldum. Bana sanki deliymişim gibi bakıyorlardı, muhtemelen öyle görünüyordum ancak bunu umrsayamayacak kadar endişeliydim.

'' Günlükten, günlükten bir şey düşmüş-- '' Bir yandan nefesimi toplamaya çalışırken bir yandan da konuşmaya çalışıyordum. Tek istediğim Elizabeth'in bir işaret bulmuş olmasıydı.

Elizabeth başını salladı ve ve bana bir kağıt parçası uzattı. Buruşmuş ve birçok kez katlanmış gibi görünüyordu. kalp atışlarımın sesini kulaklarımda hissediyordum.

Bir elimde günlüğü bir elimde kağıtları tutuyordum. Kendi etrafımda döndüm ve odama giderek kapıyı kapattım.

Yatağıma oturdum, saçlarımı çekiştirdim ve buruşmuş kağıtlara baktım.

Yıpranmış kapağı kaldırırken kendi kendime fısıldadım. "Lütfen bu bir işaret olsun. "

Gözlerim mürekkepli kelimelerin üzerinde dolaşırken kalbim düşüyormuş gibi hissediyordum.

İlk yazıldığında temizce yazıldığını ancak sonrasında inanılmaz yıprandığını görebiliyordum. Başlıkta geçen adımı zar zor seçebiliyordum, Harry'nin temiz el yazısı bulanıklaşmıştı. El yazısı önce ıslanmış daha sonra kurumuştu ama tamamen okunaksızdı.

"Hayır hayır hayır, " lanet okuyarak tüm sayfaları tarıyordum. Bir sonraki de aynı şekildeydi. Ve bir sonraki de. "Hayır! "

Yatağımdan kalkıp tekrar oturma odasına geçtim. İkisinin de bakışları benim üzerimdeydi ve kafaları karışmış bir şekilde bana bakıyorlardı. Tenim endişeden yanıyordu, boğazım kurumuş ve oraya bir yumru oturmuştu.

" Bu zarar görmüş, " dedim annem ve Elizabeth'e. "Ne-ne oldu-  "

Annem bana doğru yürüyerek kağıdı eline aldı. "Islanmış olmalı, " dedi kaşlarını çatıp kafasını sallayarak.

" Ama Elizabeth bana onun günlükten düştüğünü söyledi ve günlük iyi- "

" Günlükten düşmemiş, bir paketteydi. Ben günlükten düştüğünü düşünmüştüm ancak altında gelmiş olmalı. " dedi Elizabeth

Hidden | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin