Hidden | (Türkçe)

49. Bölüm

1989 şerefine size yeni bölüm!!:)) Taylor Swift'in yeni albümü!!:)) Sonunda beklenen gün geldi ve albüm çıktı!!!:D  Bölüm kısa evet ama diğer bölümü de çok geçmeden paylaşmayı düşünüyorum. Ve o sırada yeni albümün şerefine koskoskocaman oy ve yorum sayıları istiyorum:))

İyi Okumalar!!:D

Kelimeler ağzımdan ayrıldığında, hızla ağzımı kapattım, kalbim hızla atıyorddu.

Harry'nin ifadesi sertleşti. '' Başka bir tane seç. '' dedi hızlıca. Göz temasını kırdı ve bakışlarını aşağı indirdi, kaşları düşünceli bir biçimde çatıldı.

'' Hayır, '' dedim sıkıca. '' Hayır, gizli bir sır dedin. Ben sözümü tuttum, yani sen de sözünü tut. ''

İç çekti, bakışlarını kucağına indirdi. Benim eski merak duygum beni yeniden ele geçirmiş, ne söyleyeceğini bekliyordum. 

Uzunca bir süre sessiz kaldığında hiçbir şey söylemeyeceğini düşündüm ama sonunda konuştu.

'' Onun adı Violet, '' dedi sessizce. '' Violet Watergate. '' Dudaklarını ısırdı. '' Onunla bir barda tanışmıştık ve onunla tanıştığım an tek düşündüğüm ' daha önce onun kadar güzel bir kız görmemiş' olduğumdu. 

Ufak bir sırıtış dudaklarını süsledi. '' O, gerçek, sarı saçlara sahipti. Çok uzundu saçları. Saçlarının yarısı arkasındaydı ve her zaman benim sevdiğim gibi dalgalıydı.  Ve--ve gerçek, okyanus gibi mavi gözlere sahipti. Onlar çok maviydi, Rose, çok mavi. '' O bakışlarını gökyüzüne çevirmeden önce gözlerinin anılarla buğulanmış olduğunu gördüm. 

Devam etmeden önce nefes aldı. '' İngiltere'den henüz taşınmıştım ve karmakarışıktım. Ama Violet ile tanışınca--lanet olsun. O nikotin gibiydi. O kimseye taahhüt vermezdi ve bunu biliyordum ama nedense ona doğru hareket etmeye devam ettim. '' Her gün saat üçte ben olurdum ve onu arardım ve o da cevaplardı. Her zaman. '' Dudaklarından küçük bir gülümseme düştü.  '' Öğrenmeden önce, onun gitmesine asla izin vermezdim. ''

Bakışları benimkilerle buluştu. '' Ayrıca, onun için hiçbir şey değildim. Bunu biliyordum da. Beni çevresinde tutuyordu çünkü sadece, onun için deli oluyordum ve o da bunu büyüttü. Bilyordum ama hiçbir şey yapamadım. ''

Uzaklıklara kapalı görünüyordu. '' Yani bana oyunculuk kariyeri için Los Angeles'e taşındığını söylediğinde sanırım benim için sürpriz olmadı. O gün ona, onu sevdiğimi söyledim ve benim suratıma güldü. ''

Ben şaşkınlıkla Harry'e baktım.

'' O günün her saniyesini hatırlıyorum. '' dedi sessizce. ''  Söylediğim her şey sekmiş gibiydi. Hiçbiri önemli olmadı. ''

'' Onun taşındığı gün, dağılmıştım. Çığlık atmak ve her yeri dağıtmak istiyordum ama bunun yerine onu izledim, senin-- '' Kendi kendini durdurdu, hızlıca uzağa baktı.

'' Ne? Benim ne? ''

İç çekti. '' Senin dairen. '' dedi yumuşakça. '' Senin dairende yaşıyordu. ''

Herşey aklımda tınlamış gibiydi. '' Benden nefret etme sebebin buydu, '' dedim, kaşlarımı çattım. '' Çünkü benim kendimi beğenmiş olduğumu düşünmen değildi-- onun yaşadığı yere taşınmıştım ve sen de benden nefret ettin. ''

Kafasını salladı. '' Evet. '' Bakışlarını kucağına indirdi. '' Bizim tanıştığımız gün, sana gürültüyü düşük seviyede tutmanı söylemiştim...Oraya sadece... onun gerçekten gittiğini kendim görmek için gelmiştim. Yani, üç yıl olmuştu.Kimse oraya taşınmamıştı, ben de boş kalacağını düşünmüştüm ve bunula tamamdım. Ama sen...sen Violet'in tam zıttı kahverengi gözlerin ve--ve koyu renk saçlarınla kapıyı açtığında...'' Omuz silkti. '' Senden sadece, o dairede Violet'e ait olan herşeyi temizlediğin ve kendi eşyalarınla oraya taşındığın için nefret etmşitim. ''

Harry bakışlarını benimkilerle buluşturdu. '' Ve bunun için üzgünüm. Bu konuda çok kabaydım. ''

'' Bu doğru. ''

Harry kafasını salladı, iç çekti. 

'' Gittikten sonra onunla konuştun mu? '' diye sordum.

Harry kafasını salladı. '' Hayır. Bana telefon numarasını verdi ama birkaç gün sonra onu aradığımda bir adam cevap verdi. ''

Ona baktım.

'' Ona kim olduğunu sordum ve o da Violet'in erkek arkadaşı olduğunu söyledi. '' Bana baktı. '' O gideli iki gün olmuştu, Rose. Sadece kırk sekiz saat ve bir erkek arkadaşı vardı. '' Harry kafasnı salladı. '' Bana daha önce hiç erkek arkadaşı olmam için şans vermemişti. '' ses tonu küçüldü.

O an, onu rahatlatmak için kollarımı ona sarma dürtüsü hissettim. Ona yeni birine aşık olacağını ve mutlu olacağını söylemek. Onun mutlu olmasını istiyordum. Onun gamzeleri eşliğindeki gülümsemesini ve zorla güldüğündeki şaşı olan gözlerini izlemek istiyordum. Onun ellrini tutup Violet'in onun için yeterince iyi olmadığını ve onun için başka birisinin olduğunu söylemek istiyordum. 

Ama hala, sadece oturarak onu izliyordum.

'' Olanlar için üzgünüm, '' dedim sonunda.

Yeniden kafasını salladı. '' Biliyorum. Bende. ''

Yutkundum. '' Onu...onu hala seviyor musun? ''

Harry bana baktı. '' Hayır. '' dudaklarını yaladı. '' Ben artık aşka inanmıyorum. ''

Gözlerimi kırpıştırdım. '' Bu hiç iyimser değil. ''

'' Ben iyimser değilim. ''

'' Hala. ''

'' Rose, bu bir peri masalı değil. Mutlu sonlar yok, bütyüleyici prensler yok ve kesinlikle aşk yok. '' Ses tonu zehirleyiciydi.

'' Bu şekilde hissettiğin için üzgünüm. ''

Bana baktı. '' Bana dürüstçe söyle bu lanet olası şeye inenmıyorsun değil mi? ''

'' İnanıyorum. ''

'' Rose, cinsel istismara ve fiziksel tacize uğradın. 

Sözleriyle birlikte gözlerim parladı. '' Bu benim bir daha asla aşık olamayacağım anlamına gelmez. Kmise ban bunun olamayacağını söyleyemez. '' Yutkundum. '' Ve bence eğer doğru kişi karşına çıkarsa yeniden aşık olabilirsin. ''

Harry küçümsedi. '' Bu  büyük bir yük. ''

'' Hayır, değil. Sen, tek bir kız yüzünden aşka bakış açının değişmesine izin veremezsin. ''

'' O sadece bir kız değildi. ''  dedi Harry. '' O Violet'ti. ''

Aniden kendimi Harry tarafından sevilirsem ne olacağını düşünürken buldum. Benim için bir şey yapar mıydı? Jason ve Elizabeth yüzünden geçmişten gelen ve hala etkisini sürdüren acıyı öper miydi? Ben kötü hissettiğim zamanlarda ellerimden tutar ve uyuyamadığımda beni kendine yakın tutar mıydı? Beni güldürmek için her fırsatı değerlendirir miydi?

Hayır. O kesinlikle hiçbir şey yapmaz. Çünkü o Harry ve mutlu sonlara, çekici prenslere ve gerçek aşka inanmıyor.