Tanışma

14 5 1
                                    

"Hayır, sonra garsonun öyle yaptığı da yetmedi, resmen İpek'e yürüdü yaa inanmazsınız" grupta bir kahkaha koptu. Gözlerimi Yasemin'den ayırıp İpek'e döndüm.

"E kızım sen de niye 'her zamankinden' mer zamankinden deyip çocuğa hep orada takıldığını belli ediyosun" dedim gülerek. "Desene şuna çocuk çok şirindi dayanamadım diye!"

İpek cıyaklarcasına nazlandı. "Yaaaa! Gülmekten kızarcam gene şimdi görürsünüz!".

Kulaklarını kapayan Atakan "Yavaş bağır be kızım!" Diye isyan ederken "Tehtide bak. Sanki kızı beyaz görebildiğimiz gün oldu da..." deyince grupta yine bir kahkaha koptu. Alerjisi vardı İpek'in anlamadığımız bir şeylere. Kızın dokunduğumuz yeri kızarıyordu.

Ozan dönüp telefonu ile ilgilenen Yasemin'e, "Gelmiyo mu bu daha ya?" Diye tam da yeni sormuştu ki Yasemin başını kaldırıp kafenin girişine baktı. Merdivenlerden üst kata çıkıp yanımıza yönelmiş olan çocuğu görünce Fatih "Sonunda be olum!" diye bağırıp üstümüzden atlarcasına çocuğun yanına gidip onunla selamlaştı.

Ağzım açık çocuğa bakakaldım. Çocuk geleli 10 saniye olmamıştı; ama büyüsü çoktan yayılmıştı masaya. Parfümünün kokusu burnuma ulaştığında çocuğu bir kere daha süzdüm. Çok farklı bir parfümü vardı, insanin ciğerine çektikçe çekesi geliyordu. Vallahi ne oldugunu bilmiyorum ama o aromada tütün üretseler sigaraya bile başlarım.

Spor ama şık giyimli, düzgünce taranmış uzun olmayan koyu kahve saçların altındaki bu kahverengi gözlerin sahibinin bizim masamıza gelmesini hiç beklememiştim onu gördüğümde. İnanılmaz çekici görünüyordu.

Ikinci bir yakınma da Atakan'dan geldi, "Nerdesin olum sen!".

O kadar karizmatik bir duruştan beklenmeyecek kadar güzel bir ses "Geldim ya işte. Amma yaptın be olum gören de 6 saat beklettim sanır. Hoşbulduk Yasemin ya şükür biri diyebildi şunu." Dedi. Gülerken gözü grubu gezdi, ben ve Selin'de biraz oyalandı. İpek'e döndü. "Naber İpek?"

İpek'in sevimli "Yine utandırıyolar beni ya nerde kaldın böyle kurtarıcı mı olurmuş" şikayetlenmelerinin arasında Selin kulağıma eğilip "Bu çocuk kim?" Diye sordu.

Aslında ben de tanımıyordum. Ama yüzünü, sesini bir yerlerden çıkaracaktım. Gerçi görmüş olsam nasıl unuturum ki bu yüzü. Yaşıtımız gibi de duruyor ama... "Galiba bizim okuldan" dedim ben de fısıldayarak. Yahu ne var ki şu çocuğun yüzünde, hoş hissettirdi bana birden?

O sırada herkes geri yerine yerleşti. Fatih birden aydınlanmış gibi "Aa sen tanıyon mu bizimkileri?" Dedi ben ve Selin'i işaret ederek. O sırada Atakan bize dönüp "Mert de bizim sınıfta" dedi.

Demek ki doğru tahminmiş. Okulda yarım yamalak görmüş olmalıyım ki dikkatimi o kadar da çekmemiş. Tamam, ben de lisemizde az buçuk da olsa sevilen biriyim ama el insaf. Dönem 420 kişi. Nasıl tanıyabilirim herkesi.

Önce Selin kendini tanıttı. Sonra da ben uzattım elimi Mert'e. "Duru ben de." deyip gulumsedim. O değil de bu çocuk yakışıklıymış bayağı ya. Nasıl fark etmemişim ki bizimkileri görürken yanlarına onu.

~~~

Sohbet esnasınca Mert, ya sürekli beni kesiyordu ya da tam çaprazında oturunca ister istemez bana anlatıyordu, ki muhtemelen ikincisiydi çünkü muhabbetine ba-yıl-mış-tım. Bir de mırıldandığım pek az kimsenin bildiği bir şarkıya eşlik etmez mi bir ara! O 3 saatlik oturmamızda 'keşke daha erkenden arkadaş olsaymışız' dedirtti resmen.

Vakit ayrılma vakti olunca, neyi bahane etsem de çocuğun numarasını alabilsem diye düşündüm. Çocuğun yakışıklı olmasından dolayı değil, bir arkadaş olarak vakit geçirmesi gerçekten harika biri gibi duruyordu.

Bunu ona bakarken geçiriyordum aklımdan-ki o an göz göze geldik. Umarım zihin okuma gibi özel güçleri yoktur, zira yanlış anlaşılmak istemem. Ama o sanki anlamış gibi bana gülümseyip gruba doğru seslendi ve "ben bu ekibi çok sevdim ya hadi bir whatsapp grubu kuralım" dedi.

Yasemin'le Ozan ikilisi işi üstlenip 'Doğa Kafe'liler 🍀' grubunu kurdular.

Ve ben yakışıklı mı yakışıklı bir yakın arkadaş adayı edinmiş oldum.

Merhabalar, bir çok yerinde kendinizden de parçalar göreceğinize emin olduğum hikayemin ilk bölümünden bu kadar.

Tabii bir aşk hikayesi olduğunu biliyorsunuz. Ne dersiniz? Sizce Duru, aşık olacağı çocuğu bu kadar kolaylıkla buldu mu? Her iyi arkadaşlık aşka dönüşür mü ki? :)

Desteklerinizi benden esirgemeyin lütfen, minik bir vote; sizin için küçük, benim için kocaman bir adım ^^

UmutsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin