Episode 1

559 36 2
                                    

Evet işte babamın dediği gibi kardeşim ile kuzenlerimin yanına gelmiştim. Büyük Sakamaki ailesinin şatosuna. Babam birkaç aylığına yurt dışına çıktığı için beni ve kardeşimi kuzenlerimin yanına göndermişti. Bizde onunla gitmek istemiştim ama izin vermemişti. Kapı birden açılınca kapıyı açanın Reiji olduğunu farkettik. Herzamanki gibi gözlüğünü düzeltip " Merhaba kızlar içeri gelin " diyip biraz geri çekildi bizde geçtik. Gerçekten çok büyük bir yerdi. Birden hepsinin karşımızda olduğunu farkedince irkildik ve hepsi ile selamlaştık. Sonra Akari " Biz biraz yol yorugunuyuz da bize odalarımızı gösterseniz de biz yatsak olur mu ?" diyince onu onayladım ve Ayato'nun bize yolu göstermesi ile odamıza çıktık. Tabi bir yandan da valizlerimizi taşıyorduk. Odaya geldiğimizde Ayato "iyi geceler " diyip gitti. Bizde odaya girdik. Odanın cam kenarında yatak onun önünde makyaj masası ve yatağın yanındada dolap vardı. Odanın diğer bir köşesindede bi kapı vardı. Büyük bir ihtimalle banyo kapısıydı. Akari " Assia ben duş alıcam sen istersen yat " diyip kıyafetlerini bavuldan çıkartıp banyoya gitti. Bende üstümü giyinip yatağa girdim çok geçmeden Akari de gelmişti zaten. Biraz sonra da zaten gözlerim kendiliğinden kapandı ...
  Gece bi kızın çığlığı ile uyandım ve Akari'ye döndüm ama o uyuyordu. Garipten sesler duyuyorum herhalde deyip tekrar yattım.
Sabah birinin beni dürtmesiyle uyandım. Bu Ayato'ydu. "Hadi kahvaltı hazır. Dolapta okulda giyeceğiniz kıyafetler var. Onları giyip gelirsiniz. " diyip odadan çıktı. Bende Akari'ye döndüm hala uyuyordu. Top patlasa uyanmazdı
Akari. Çok ağır uykusu vardır. Onu hafifçe dürttüm. Tabiki uyanmadı. Daha sert dürtmeye başladım ama gene uyanmadı. Bu sefer kolunu cimciklediğimde aniden uyandı ve kolunu tutmayı başladı. Bana dönüp sert bir şekilde bakınca ellerimi ' ben bir şey yapmadım ' der gibi kaldırdım. Ben direk olarak banyoya koştum ve kapıyı kitledim. Normal işlerimi hallettikten sonra banyodan çıktım. Akari çoktan üstünü giyinmiş makyajını yapıyordu. Bende üstümü giyinip makyajımı yapmaya başladım...
   Rujumuda sürünce işim birmişti. Aynaya son bir kez baktıktan sonra Akari ile birlikte aşağı indik. Herkez masadaydı. Bi biz eksiktik. Yerlerimize oturup kahvaltımızı ettikten sonra Reiji söze başladı. " Akari senin sınıfın Laito ile aynı o yüzden sınıfa seni Laito getiriyor. Assia senin sınıfın da Ayato ile aynı o yüzden seni de Ayato sınıfına getiriyor. " diyince hepimiz onayladık ve limuzine bindik. Oha bir dakika kuzenlerimin limuzini var ve ben daha yeni mi öğreniyorum ?!!? Neyse. Limuzine geçtikten sora yanıma Ayato diğer yanımada Shuu oturdu. Akari'ye baktığımda onun yanına Laito diğer yanına ise Subaru oturmuştu. Subaru ve Shuu'nun ortasında da Reiji oturuyordu. Reiji'nin yanında ise Kanato oturuyordu.
Bir kaç dakika sonra okula gelmiştik. Okul gerçekten de harikaydı. Okula girdiğimizde Akari ile ayrılmıştık. Sınıfa geldiğimizde Ayato beni en arka sıraya oturttu kendide yanıma oturdu. Birkaç dakika sonra öğretmende sınıfa girmişti zaten. Ders müzikti. Zaten en sevdiğim ders müzikti. Hoca " Çocuklar aranızda ikişerli gruplar oluşturun ve aranızdan biri çalarken diyeri söylicek. Bunu yapamayanlar eksi puan alır. Şimdi dağıtacağım kağıtlara kimle grup olacağınızı yazın " deyince en ön sıradan başlamıştı. Ayato'ydu dönüp " senle eş olucam galiba çünkü kimseyi tanımıyorum " deyince Ayato umursamaz bir tavırla " olur " deyip önüne döndü. Önüme gelen kağıda
Assia lockser-Ayato Sakamaki
Yazdım ve kağıdı diğer sıraya gönderdim.
Sonunda zil çalınca sıradan kalkıp Ayato'ya " Ayato beni Akari'nin yanına götürürmüsün " deyince Ayato önce bana baktı onsan sonra tekrar önüne döndü " aman bırakmazsan bırakma " deyip yanından kalktım ve sınıftan çıktım. Sınıftan çıktıktan sonra biriyle çarpıştık ve kendimi yerde buldum. Bana çarpan kişi ise hemen kalkıp bana elini uzattı ve " gomenn iyimisin " deyince şoktan çıkıp elini tutup kalktım. Ne kadar da tatlıydı böyle. " ben  Kou Mukami. Senin adın ne? "  deyip elini uzattı. Bende " bende Assia Lockser " diyip elini sıktım. Kou " bahçeye çıkıp dolaşmaya ne dersin? " deyince tam ben bir şey diyecekken " o gelemez ". Bunu söyleyen kişiye bakınca Ayato olduğunu anladım. Tam ağzımı açıp ona birşey söyleyecekken bana öyle bir bakış attı ki sustum. Kou " o senin eşyan değil Ayato " deyince Ayato " sanane " diyip benim bileğimden tutup sınıfa mutfağa çekmeye başladı. Mutfağa gelince  kapıyı kapatıp kilitledi. NE KILITLEDI MI!?!? Bana doğru döndü ve " SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN?!?! Niye Kou ile bahçeye çıkıcaktın. Sen BİLMİYORMUSUN bizim ailelerimizin birbirine düşman olduğunu. Sana inanamıyorum. " deyince gözlerim dolmaya başladı. Evet çok çabuk ağlardım. Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında başımı yere eğdim ve " ö-özür d-d-dilerim bilmiyordum. " dedim. Ayato yanıma geldi ve başımı yukarı kaldırdı biraz baktıktan sonra bana sıkıca sarıldı. Benden ayrıldıktan sonra kapıya gitti ve kapı kolunu tutarken " şimdi kendini toparla ve sınıfa gel olur mu? " diye sorunca sesimin titremesine lanet ederek " o-olur " dedim. Ben dedikten sonra kapıyı kapatıp çıktı. Kendimi toparladım ve bende sınıfa girdim. Sınıfa girdikten sonra kimseye bakmadan direk Ayato'nun yanına gittim ve oturdum. Ayato bana dönerek elini ensesine atarak " o kadar sert çıkıştığım işin özür dilerim" dedi. Şuan o kadar tatlıydı ki. Benim ne ara bu kadar tatlı kuzenim vardı ya. Gerçi Shu Subaru Kanato Reiji ve Laito da öyle ama içlerinden bana göre en tatlısı Ayato'ydu. Hocanın sınıfa girmesiyle dikkatimi derse veremeye çalıştım ama sadece çalıştım...
Sonunda son dersin zilide çalmıştı ve artık eve gidecektik. Gerçekten çok yorulmuştum. Ayato ile sınıftan çıktıktan sonra Akari'yi görmemle direk yanına gidip koluna girerek bugün olanları anlatmıştım. Ilk önce biraz şaşırsada sonra gülmeye başlamıştı. Limuzine geldiğimizde ben tekrar sabahki gibi Ayato ve Shuu'nun yanına oturdum. Yolda giderken gözlerimi zorla açık tutuyordum. Artım dayanamayacağımı hissedip başımı Ayato'nun omzuna koydum ve uykuya daldım...
Ayato'dan
Omzuma birinin kafası düşünce merakla kim olduğuna baktım. Assia'ydı. Eve geldiğimizde Assia 'yı biraz dürttüm ama hiç bir ses gelmeyince Assia 'yı kucağıma aldım ve limuzinde indim. Herkez tuhaf tuhaf bana bakıyodu. Özellikle Akari. Neyse herkez eve geçtiğinde bende peşlerinden gittim ve Assia 'yı odasına çıkartıp yatağa yatırdım ve üstünü örtüp odadan çıktım. Kapıda Akari'yi görünce öne şaşırdım sonra ona " uyuyor " deyip yanından geçip yui'nin odasına gittim. Gerçekten çok susamıştım. Odaya girdiğimde direk yui'nin yanına gittim ve kafasını yukarı kaldırdım. Yui bana " nolur yapma !!! Lütfen Ayato. Yapma " gibi şeyler diyodu ama ben onu umursamadan direk dişlerimi boynuna geçirdim. Ağzını bantlamayı unuttuğum için çığlık atmıştı ama atık alışmıştım. Ama ben Assia ve Akari 'yi unuttum !!!!
Ya duydularsa. İşimiz biterdi. Yui'nin kanından biraz daha içtikten sonra ağzını bantlayıp odadan çıktım.
Assia'dan
Akari ile bir çığlık sesiyle uyandık. Önce birbirimize baktıktan sonra yataktan indik ve önce mutfağa indik. Mutfakta kimseyi göremeyince " hazır mutfağa gelmişken bir su içelim. Bu aksiyon bana fazla " deyip kendine bir bardak su doldurup bana da verince teşekkür edip suyu içip yerine bıraktım...
En son hatırladığım şey en üst kattaki odaya gidip açtığımızda vampir dişlerini bir kızın boynuna saplamış bir halde LAITO !!!
Sonrası karanlık...

Diabolik Lovers: A Two Victim GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin