Akari ve Laito eve vardıklarından 2 saat sonra
(Akari)
Kimsenin kullanmadığı bodrumu ilk keşfeden bendim , bodruma girmeden önce biraz tereddüt etmiştim nede olsa bu malikane pek de normal bir yer değil anlıycağınız üzere her an bir olay olur ya da umulmadık zamanlarda bir vampir veya başka bir varlıkla karşılaşabilirsin. Daha sonra kendimi toparladım ve bodruma indim biraz karanlıktı ve tek yanan ampul kısıktı ışıkların gidebiliceğini göze alarak elime fener aldım ve tahmin ettiğim gibi ışıklar gitmişti fenerlesadece önümü ve yakınımdaki görüyordum biraz ilerlediğimde bir nesneye çarptığımı hissettim ansızın bir ses çıktı daha sonra dikkatlice baktığımda tozlu tuşlara bastığımı anlamıştım , bu ses piano gibiydi evet doğru bu bir piano'ydu ve piano en sevdiğim enstrümandı. Ama ne yazıkki çalamıyordum herneyse yukarı çıkıp bodrum için yeni ampul aramaya başladım bulamayınca Kanato'nun odasına kapıyı tıklayarak girdim tanrım girmez olaydım üstünü değiştiriyordu ama en çokta dikkatimi tatlı beyaz teni çekmişti sesimi duyunca Kanato ilk önce sinirli bakışlar atınca "özür dilerim lütfen kızma hem bakmıyordum neyse ben kaçıyım artık" derken beni kolumdan tutup kendine çekti ve "Aigoo~ Elbette sorun Anaguma" dedi Hahh! Yine bana Önceden dediği gibi Anaguma (porsuk) demeye başladı of sinir oluyorum ona böyle yaptığı zaman hemen kısaca " Ampul Nerde var acaba?" Dedim o da "Mutfakta sağda 2. Gözde,hem ampulu ne yapacaksın ?! ..neyse " dedi ve doğruca mutfağa koştum ve dediği gibi sağdaki 2. Göze doğru gittim ama boyum kısa olduğundan uzanamıyordum sandalye aldım ve üstüne çıkıp dolap gözündeki ampulu almaya çalıştım alırken zorlanıyordum ama ampulu almayı başarmıştım sandalyede dengemi kaybetmeye başlayınca sandalyeden düştüm o an vücudum hareket etmiyordu yapamıyordum sanki sadece görüyor ve düşüşümü izliyordum..
Ki kendimi güvende hissedeceğim bir şekilde birisinin kollarında buldum Laito olacağını düşünerek suratına baktığımda
'Subaru' !!! Subaru'yu görünce şaşırmıştım çünkü böyle bir hareket onun için fazla yumuşaktı bence ben ona şaşkınca bakarken o ise huysuzca kafasını cama doğru çevirmiş "Neden bana öyle bakıyorsun ?" , "H-h-hiiiç öylesine neyse ben ampulumü alıp gideyim" dedim ve kucaklarından ayrılıp kapıdan çıkacakken beni bir elimden tuttu ve "Her ne yaparsan yap bu olablardan kimseye bahsetme .. ç-çünkü gereksiz !" Dedi ve benden hızlı davranıp kapıdan çıktı ben ise şokumu atlatıp bodruma indim ve ampulu taktım heryer aydınlıktı ve inanılmaz değerli eşyalar vardı ama gözüme büyük bir şey takıldı büyük bir örtü ile kapatılmış büyük bir Tual vardı örtüyü dayanamayıp açınca Bir kadın portresi gördüm Kadın çok güzeldi ama daha çok kötücül bakışları var gibiydi saçları Mor ve upuzun büyük göğüslü ve en güzelide Ayato ve Laito gibi yepyeşil gözleri vardı.. ?!! A-acaba an-annelerimi ?! Gerçekten 😐...aradan 3 saat geçtikten sonra
bodrumda zuzun süre takılmılştım özellikle şu güzelim piano varken bizimkilerle takılmaktan iyidir çalmaya çalışsam bozuk bir ses çıkarır ya da kafadan uydurmaya çalışırım ama hiç de güzel olmaz dı ne yazıkki öğretecek kimse de yok ..
telefonumdan kursları , dersleri araştırdım ve sonunda bir hoca bulmuştum umarım hemen çalışmaya başlarız, bir kaç dakika sonra telefonuma mesaj geldi ''Merhaba piano öğretmenin seni kurs merkezinde bekliyor olacağım merak etme çingu '' çingu mu? daha önce bana kimse böyle hitap etmemişti yeni hocamı şimdiden merak etmeye başladım !.
Anlamadan uyuya kalmışım telefonuma baktığımda 12 cevapsız aramayı görünce telaşlandım daha sonra Öğretmenimi aradım ve telefonu açtı (telaşlı ve şirin bir sesle) ''ö-özür dilerim Sensei bağışlayın beni hemen geliyorumm!'' daha sensei bir şey diyemeden telefonu kapadım ve üstüme paltomu alıp kurs merkezine koştum ahhh tanrım Laito doğru ya ona haber versem iyi olur (hemen telefondan arar) '' Alo laito merak etme sadece okuldan kızlarla takılıyorum bir kaç saate dönerim seni seviyoruumm Aigoo~'' dedim o da ,