MÜHÜR

-Bunlar Da Kim?-

Üç saat sonra uyanmıştım.Bundan çok daha fazla uyuyabilirdim ama vücudum üç  saatlik uykulara alışkındı.Bir süre yatağın içinde oturduktan sonra ayağa kalkıp üzerime bir hırka aldım.Telefonumu cebime atıp,salonda dosyayı inceleyen Yume'ye bir şey demeden evden çıkmıştım.Bu Kore'ye ilk gelişimdi.Şehir hakkında hiçbir şey bilmiyordum ve bu bir dezavantaj olabilirdi.Yurt binasından çıkıp ağır adımlarla yürümeye başladım.Gece geç saatler olduğu için sokakta neredeyse kimse yoktu.Dükkanların çoğu kapalıydı.Oldukça fazla çıkmaz sokak vardı.Geniş caddeler birden daralıyordu.Bundan pek hoşlanmamıştım.Şehrin merkezinden uzaklaştıkça sarhoş insanların sayısı da artıyordu.Bir nehrin kıyısına geldiğimdeyse saymak istemeyeceğim kadar çoğalmışlardı.Aslında onlarla biraz uğraşmak isterdim ama bu Yume'ye sorun olabilirdi.Nehrin kıyısında çatısına çıkacağım yüksek bir bina aramıştım ama bulamadım.Şehri yukarıdan görmenin daha avantajlı olacağını düşünüyordum.Bu işi sonraya bırakıp ağır adımlarla yurda dönmeye başladım.Gecenin zifiri karanlığı kalmamıştı ve güneş doğmak için hazırlık yapıyordu.Buna rağmen etrafta kimse yoktu.Eğer Yule'de olsaydık şehir çoktan hareketlenirdi.Buradaki insanların fazla tembel olduğunu düşünerek yurda geri döndüm.

 Akari ve Tenshi salonda sohbet ediyorlardı.Yume ise uyumaya gitmişti.Yume'nin uyuyor olmasına biraz üzülmüştüm.Ona şehirden bahsetmek istiyordum.Bu işi de sonraya erteleyip banyoya girdim.Gerilmiş kaslarımın üzerinden akan soğuk suyun verdiği hissi seviyordum.Uzun bir duştan sonra uçlarından su damlayan saçlarım ile odaya gittim.Bu durumdan her zaman rahatsız olan Akari elinde saç kurutma makinesi ile içeri girdi.Fikrimi bile sormadan beni önüne oturtup saçlarımı kurutmaya başlamıştı.Yume ve Akari büyük amcamın kızlarıydılar.Ben,Tenshi ile birlikte genelde orada kalırdım.Ailelerimiz göreve giderlerdi ve biz ayrı kalmaktan hoşlanmazdık.O zamanlarda da Akari saçımı bu şekilde kuruturdu.Aklıma gelince gülümsemiştim.Akari yavaşça kafama vurup elime saç kurutma makinesini tutuşturdu.Onun da güldüğünü hissedebiliyordum.Kurutmak istemediğim halde yeterince kuruyan saçlarım ile daha fazla uğraşmak istemiyordum.Saç kurutma makinesini bir kenara bırakıp saçlarımı sıkıca ördüm.Bileğimde biten siyah bir pantolan,gri bir gömlek ve siyah bir hırka giymiştim.Ceket giymeyi sevmiyordum.Salona geldiğim de kızlar masayı hazırlıyorlardı.Yume koltukta oturuyor ve biraz dalgın gözüküyordu.Tenshi ve Akari'ye ne olduğunu sorar gözlerle baktım ama ikisi de omuz silktiler.

 Masayı hazırladıktan sonra Akari Yume'ye seslendi ama Yume hiç tepki vermemişti.Akari derin bir nefes verdikten sonra Yume'ye bir çatal atmıştı.Yume çatalı hava da yakalayıp masaya geldi.Birden az önceki havasından kurtulup neşeli bir hale bürünmüştü.Yume'nin bu ani değişimlerine alışkındık.Kahvaltısını hızlıca bitirip duş almaya gitmişti.Akari ve Tenshi'ye hazırlanmaya gitmelerini,masayı toplayacağımı söylemiştim.Benim için fazla kolaydı.İşimi hızlıca bitirp kızları beklemeye koyuldum.Telefonumu çıkartıp karıştırmaya başlamıştım.Yule'de bir ekip dışında insanların teknolojik aletlere ayıracak pek vakti olmuyordu.Şuan vaktim vardı ve çocuklar hakkında bazı şeyleri araştırmaya karar vermiştim.Bir kaç blog okuduktan sonra kızlar salona geldiler Yume hiçbir şey söylemeden dışarı çıkmıştı.Telefonumu cebime atıp hızlıca siyah spor ayakkabılarımı giydim.Çocukların dairesinin önünde tanımadığımız bir adam vardı.Bizi görünce eliyle saçlarını karıştırıp hafifçe gülmüştü.

''Siz o kızlar olmalısınız.Tae Sook sizden çok bahsetti.Ah!Adım Min Hyuk.Çocukların diğer menajeriyim.Dün şirkette değildim.Sizinle çalışmayı büyük bir heyecanla bekliyorum.''

Güldüğünde açığa çıkan çizgileri otuzlu yaşlarında olduğunu belli ediyordu.Kim olduğunu bilmiyorduk.Bize verilen dosyalarlarda onunla ilgili bir şey okumamıştım ama yalan söylemediğini anlayabiliyordum.Eğilerek selam verdik ve kendimizi tanıttık.