Bölüm Üç - KANE-

9 1 1
                                    

Silahını yerden alıp bacağıma yöneltti."Kılıcını bırak yoksa ateş ederim.Bir daha yürüyemezsin."

"Vay be ihtiyardan büyük sözler."Kılıcımı kınına koyarken adam elini uzattı. "Hayır, hayır.Bana vereceksin.Numara yapmaya kalkma sakın."

Çömelip kılıcımı ayaklarına doğru fırlattım."Aklımdan bile geçirmem."

"Şimdi bayrağı ver."Elinin titremesin önlemek ya da silahını tekrar düşürmemek için silahı sıkıca tutarak bana yaklaştı.

"Ama bayrağım yok ki..."Adam şaşkınlıkla bana baktı."Dört gündür ne yapıyordun o zaman?!Oyun oynama dedim!Bana ya bayrak verirsin ya da bacağını kaybedersin.

Uzun zamandır bu işteyim velet,hangi noktaya nişan alırsam sakat bırakır hangi noktaya nişan alırsam öldürür iyi bilirim."

Yalan söylediği apaçık ortada olsa da uzatmadım."Peki peki."Ellerimi teslim olurmuş gibi havaya kaldırdım."Bayrağım var.Ama yanımda değil.Sakladım."

Adam biraz daha yaklaşıp silahı kafamın yanında tuttu."O zaman ne bekliyoruz?Gidelim."

Yürümeye başladım."Söylesene bu bayrağı bayrağın olmadığı için mi istiyorsun?"

"Bayrağım var."Ellerimi cebime koydum."Hadi ya,nerede?"
Adam sıkılmış gibi elini cebine koydu ama yüz ifadesi anında değişti.Yüzü sarardı ve ağzı açıldı.
"Sana benimle dalga geçme demedim mi?Ver bayrağımı!"
Gözlerimi kısıp ona baktım.

"Ha?Ne bayrağı?"Cebimdeki bayrağı çıkarıp ona gösterdim."Bu bayrağımı diyorsun?"

"Heee!!!Ver bayrağımı!"Hızla elimde tuttuğum bayrağı kaptı ve yüzüne sürüp okşadı."Canım bayrağım.Merak etme iyisin,bidaha gitmene izin vermeyeceğim."

En son bayrağı koklamaya kalktığında dayanamayıp müdehale ettim."Pekala,sizi yalnız bırakmamı falan ister misin?"

Ellerimi kafamın arkasında birleştirdim ve yürümeye devam ettim."Diğerleri gidip kedi falan alır.Bayrak ne alaka?"

"Sen kapa çeneni!Kendini çok akıllı sanıyorsun ama değilsin. Silahın ucundaki hangi aptal?"

"Sen."Adam öfkeden burnundan soludu."Hayır sensin!Kendini akıllı sanma velet!"

"Kendimi akıllı sanmıyorum." Adam bayrağı cebine koyarken duraksadı."Zaten öyleyim."

Adam yumruğunu havaya kaldırıp sallamaya ve bağırmaya başladı.

İçimi çektim."Her neyse.Bayrağı buraya sakladım."

Adam gülümseyip bayrağı sakladığım ağaçtan almamı izledi.Ona dönüp bayrağı gösterdim."Ama bu bayrağı sana vermeyeceğim."

Adam kafası karışmış bir şekilde bana baktı."Ne diyorsun sen velet,silahı görmüyor musun?Tabi ki vereceksin!"

Adama anlamıyormuş gibi baktım."Neden silahı çalışmayan birine bayrağımı vereyim ki?"

"Ne?Silahım çalışıyor.Kusursuz!"
Kafamı iki yana sallayıp güldüm."Hayır çalışmıyor.Biz dövüşürken düşürünce içine fıstık attım."

Adam silahına ve bana baktı."Ha?"Denemek için yukarı doğrultup ateş ettiğinde silah çalışmadı.

"Lanet olsun!Seni-"Durup öfkeden deliye dönmüş suratını ağaca yaslanmış sırıtmakta olan bana çevirdi."Seni öldüreceğim!"

Aslında kollarını sallayarak koşuşunu biraz daha izlemek isterdim.Annesinden kaçan minik bir gorile benziyordu.Ama çoktan tuzağıma yakalanmıştı bile."Binge-bengo!"

Ağacın dalında,ağın içinde vücudu birbirine girmiş adama baktım.Hala neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Yere düşürdüğü kılıcımı geri aldım."Bunu geri alıyorum."Öfkeli bakışlarımı ona çevirdim."Eğer bir kez daha kılıcıma dokunursan,seni öldürürüm."

Adam ağın içinde çırpınıp benden uzaklaştı.Arkamı dönüp elimi kaldırdım."O zaman, sayanora!"

"Bekle bir dakika,beni tuzağa düşürdün,savunmasız durumdayım.Bayrağımı almayacak mısın?"

Kafamı kaşıdım."Sanırım almayacağım.Birini sevgilisinden ayırmak olmaz."

Adam sallanarak ağdan çıkmaya çalışıyordu."Aptal velet!Madem bayrağımı almayacaksın o zaman beni niye buraya hapsettin?"

Gülümsedim."O mu?O işin eğlencesi."

Elinde zar zor tuttuğu silaha baktım."O silah senin değil.Öyle değil mi?"Adam bana baktı."Ne?Tabii ki benim be-" Nefesini bırakınca kafası aşağı yattı."Hayır,onu çaldım.Silahı nasıl tutacağımı bile bilmem."

Silaha tutuşuna baktım ve kahkaha attım."Belli oluyor."Adam suratını astı."Bunda o kadar gülünecek ne var?"

İleride sarı saçlı,sırtına oklarını takmış birini gördüm.Sora.

Arkamı dönüp Sora'nın olduğu tarafa koşmaya başladım ama gözlerim hala adamdaydı. "Sana bol şanslar.Görüşürüz."

Önüme dönünce ağacın dalıyla göz göze geldim ve darbenin etkisiyle arkaya doğru düştüm.
Kızardığını düşündüğüm alnımı ovaladım."Acıdı..."

♤♤♤♤♤♤♤♤

Yere çömeldim ve başımı kollarımın arasına gömdüm."Garip..."diye mırıldandım.Sebepleri bu muydu?Beni kabul etmemelerinin sebebi bu muydu?

Etraftaki insanlar ya beni görmezden geliyor ya da yan gözle bana bakıyorlardı.Bakışlarını sevmiyordum.

Bir anda üstüme gelen yağmurlar dindi.

Yukarı baktığımda ıslak sarı saçları alnına yapışmıs bir çocuğun kafamın üstünde şemsiye tuttuğunu fark ettim.

"Yalnızsın.Değil mi?"

♧♧♧♧♧♧♧♧

Yerde ve bazen de ağaçların tepesinde koşarak Sora'ya doğru ilerledim.

Dala ayaklarımı sarıp baş aşağı sallandım."Soraaa!"Sora'yla göz göze geldik ama Sora'nın yüzü saniyeler içinde kayboldu ve yerini yayına bıraktı.

"Sora-hayır,bu benim,Dur!Sakın vurm-"Ama çok geçti.Sora yayını bana salladı ve ileriye uçup yere çakıldım.

Elimi yukarı kaldırıp bir yere uzanırmış gibi yaptım."Işığı gördüm."

KKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin