Bölüm İki -KAİRA-

10 1 0
                                    

Kaira spor kıyafetlerini giydikten sonra hazırlık odasından çıktı.Koşu sahasına doğru yürümeye başladı.

"Oyalanmayın oyalanmayın!" Bay Nishi bağırıyordu.Kaira koşmaya hazırlandı.Yuuna yanına geldi.
"Hava sencede çok sıcak değil mi?" Kaira cevap vermedi.
"Neden hep uzun kollu ve boğazlı şeyler giydiğini merak ediyorum doğrusu."
"Seni ilgilendirmez." Yuuna gülümsedi.
"Çok fazla dedikodu var sadece hangisinin doğru olduğunu bilmek istiyorum.Benden sır çıkmaz."
"Seni ilgilendirmez demiştim."
"Buraya ilk geldiğin zamanı hatırlıyorumda birşey değişmemiş.O zamanda kimseyle konuşmayan bir ucubeydin.Büyükannesinin eteğine sakla-" Kaira hızla dönüp ona yumruk attı.Yuuna toprak zemine düştü ve gülümsedi.
"Oopss...Damarına bastım sanırım.Belki daha fazla ileri gitmeyip büyükannenin nasıl öldüğü-" Kaira yakasından tutup kaldırdı.
"Bilerek yapıyorsun."
"Gerçekten korkunçsun." Yuuna kahkaha attı.
"Kırmızı gözlerinle etrafı ateşe verecek gibi bakıyorsun ama bende işe yaramıyor beni bu şekilde uzaklaştıramazsın ve bu seni sinirlendiriyor." Kaira yakasını daha çok sıktı.
"Kimse bıçak atmakta bu kadar iyi olamaz.Çok çalıştın değil mi? Ve çalışırken aldığın yara izlerini gizlemek istiyorsun çünkü insanların bu başarıyı çalışmadan elde ettiğini düşünmesini istiyorsun." Kaira onu ittirdi ve Yuuna tekrar toprağa düştü.Kaira sık nefesler alıyor öfkesini kontrol etmeye çalışıyordu.Yuuna bağırdı.
"Bay Nishi! Bana bir bakın.Kaira'nın disiplinsizliğinden bıktım artık! Dövüşmek istedi ama çalışma esnasında bunun yasak olduğunu söylemiştim!" Kaira ona baktı.Hiç şaşırmamıştı onun iftiralarına alışkındı.
Bay Nishi,Kaira'ya dönüp bağırdı.
"Bugün gece on ikiye kadar koşacaksın! Mola vermeden!" Yuuna gülümsedi.Normalde koşu iki saatken Kaira beş saat koşacaktı.Kaira koşmaya başladı.
●●●●●●●●●●
Marami,kızın uzun beyaz saçlarını tarıyor ve gülümsüyordu.İkiside çok mutluydu.
"Tsukiya ailesinin en güzel saçlısı torunum." Kız gülümsedi.
"Saçımı kesmek istiyorum." Yaşlı kadın durdu.
"Bunun bir kuralı olduğunu biliyorsun.Eğer ailenden birini öldürürsen kesersin ve bu utanç göstergesidir." Kız ofladı.
"Bu çok saçma.Çalışırken bana engel oluyor.Son derece hızlı olmam gerekirken saçım yüzünden yavaşlıyorum.Diğerlerinin saçları hep kısa ya da orta boy.Çok rahatlar." Yaşlı kadın gülümsedi.
"Kaira Tsukiya çok asisin.Bu gelenek bir yana senin saçların böyle çok güzel, bana huzur veriyor.Kar gibi bembeyaz.Seni böyle seviyorum." Kaira ona baktı.
"Sen böyle seviyorsan böyle kalacak büyükanne." İkiside gülüştüler.
"Ama merak ettiğim birşey var." Marami taramaya devam ediyordu.
"Nedir o?"
"Büyükbabamın saçları kısa." Yaşlı kadın taramayı bıraktı.Gülümsemesi gitti.
"Pekala...Kim gülleri görmek ister?!" Marami gerçek olmayan bir gülümseme takındı.Kaira ona bakıyordu.O da güldü.
"Ben! Ben!"
●●●●●●●●●●
Herkesin koşusu çoktan bitmişti.Kaira'nın bacakları mahvolmuştu.Sürekli düşüyor geri kalkıyordu.
"Lanet olası yılan." Bacakları yara olmuştu ama umursamıyordu.Koşmada iyiydi ama koşmaktan nefret ederdi.Hızlı yürümek daha iyi bir seçenekti onun için.Son kırk beş dakikası kalmıştı.Bay Nishi'ye alışıktı.O adam Kaira'yı hiç sevmez ezmek için fırsat kollardı bu yüzden Yuuna ve o iyi bir ikiliydi.Kaira,Bay Nishi'ye karşı nefret beslemiyordu.Onu ezen kimseye karşı nefret beslemiyordu ama Yuuna'dan gerçekten nefret ediyordu bu nefreti belkide onunla olan anılarından dolayıydı.
●●●●●●●●●●●
"Onu görüyor musunuz? Tam bir korkak.Onun sudan korktuğunu biliyor muydunuz? Çok komik değil mi bir Tsukiya sudan korkuyor..." Yuuna diğer küçük çocukların arasında onlarla beraber Kaira'ya gülüyordu.Çocuklardan biri konuştu.
"Bu duyduğum en komik şey! Şuna bir bakın ne kadar korkak." Kaira ellerini sıkıyordu başını öne eğmiş saçları yüzünü kapatıyordu.Yuuna yanına geldi ve saçlarından tutup kafasını kaldırdı.
"Senin hakkında daha neler bildiğimi öğrenmek ister misin?" Gülümseyişi Kaira'nın midesini bulandırıyordu.

"Annen bir deli...Ve sen.Sende onun gibi olacaksın." Kaira ellerini sıktı.Onun örgütten herhangi bir çocuğu dövmesi yasaktı büyükbabası Tsukiyaların asil olduğunu söylerdi ve Kaira'ya bunu yaparsa cezasının annesinin eğitimine geri dönmesi olduğunu söylemişti.Kaira o karanlık yere dönmek istemiyordu.

"Hey çocuklar! Görüyor musunuz bana el bile kaldıramayacak kadar korkak." Kaira bağırdı.
"Korkak değilim!"
"Öyle mi? O zaman göster bize."
İskeledeki çocuklar gülmeyi bırakıp Kaira'yı izlemeye başladılar.
"Atla." Yuuna suyu gösteriyordu.Kaira'nın gözleri büyüdü.
"Evet! Evet! Atlasana seni korkak!" Kaira'nın kalp atışları hızlandı ve elleri terlemeye başladı ayakları geri geri gitti.Yuuna ona çelme taktı Kaira yere düştü.Yuuna onu iki bacağının arasına aldı.
"Korkak değilsen göster o zaman." Yuuna gülümsedi.
"Yoksa yüzme bilmiyor musun?" Kaira dişlerini sıktı.
●●●●●●●●●●
Kaira dolabının kapağını hızla çarptı ve üstünü değiştirdi.Çok yorgundu.Bir an odasına gidemeyeceğini düşündü.
"Lanet olsun! Lanet olsun!" Demir dolaplara tekme attı.Büyük bir gürültü oldu.Yere oturdu.Kalbi hala hızla atıyordu.Dizlerini kendine doğru çekti ve kafasını dizine koydu.Bacaklarındaki yaralar kanıyordu.Tekrar bağırdı.
"Nefret ediyorum bu lanet yerden!" Alçaktaki dolaba ayağıyla vurdu.
Beş dakika sonra kendini zorlayarak ayağa kalktı.Saçları kirlenmiş ve terden ıslanmıştı.Kapıyı açıp hazırlık odasından çıktı.

Duvara tutunarak yürümeye başladı.Koridordan geçen kişiler ona değişik bir şekilde bakıp yollarına devam ediyorlardı.Kimse yardım etmiyordu ama Kaira zaten buna alışıktı.Sonuçta o bir Tsukiyaydı ve bu hale düşmesi tamamen onun hatasıydı.Duvara yumruk attı.

Odasına girdi ve zorla kendini yatağa atmayı başardı ve öylece uyuyakaldı.

KKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin