MAVİ RÜZGAR

aptallıklar

mavi ve apatllıklarına şahit olacağız bir bölüm, sizleri seviyorum......öpücükler.....sibel

keyifli okumalar:)))

kalakalmıştım tuvalette, 

''canım'' diyen sesle kendime geldim, ayda arkamda durmuş bana bakıyordu endişeli görünüyordu, 

''merak ettim'' dediğinde ağlamak istiyordum, ve kendimi kasmaktan bıkmıştım, ona dönüp sarıldım ve ağlamaya başladım, 

boğazım acıyordu, 

''biliyor söyledim'' dediğimde ayda şokla kocaman olmuş gözlerle beni kendinden uzaklaştırdı, 

''abim olmadığını bildiğimi söyledim ayda, bu bile aramıza girdi ya onu sevdiğimi söylesem onu kaybederim diye korkuyorum'' diye hıçkırırken tuvaletin kapısı açıldı, ve o yılan sürünerek yanımıza geldi,

''neyin var anastasia'' iyilik timsali sürtük, 

''sana ne, işine bak sen bana ne olduğu en son seni ilgilendirir'' 

''rüzgarı gördüm, burdan çıkıyordu kavga mı ettniz boşver olur böyle şeyler abi kardeş arasında''

son göz yaşı kırıntısınıda silip aydanın beni tutmasına fırsat vermeden bir adımda efsunun burnun dibine girdim, 

''efsun, biliyormusun'' dedim omuzlarına düşen saçlarının bir kaç telini alıp parmağımda çevirmeye başladım, 

''ben maske takanları hiç sevmem''  dedim anlamasını beklemiyordum ama

''ben maske takmıyorum '' dedi, anlamıştı sandığım kadar aptal sarışın değildi, ve içimden bir ses en azılı rakibim olduğunu söylüyordu, 

''tıslamayı bırak efsun gözüm üstünde onu üzersen sana öyle yaparım ki babamın kızı olduğumu kanıtlarım inan bana'' dedim ve lavabonun üzerinde ki çantamı alıp hızla koşarak sınıfa girdim, 

ve onu göreceğim diye nerdeyse her teneffüste tayfasıyla sigara içtiği okulun arkasında ki gizli yerin oaralarında gezdim ama bir kez bile görmedim, 

öğle yemeğine gittiği dürümcüye gittim, ama ata ve tüm tayfa ordayken o yine ortalarda görünmüyordu, sonunda dayanamadım ve sınıfına gittim, ama lanet olsun ki burda da yoktu, 

''ne oldu'' dedi ata beni görünce hemen yanıma geldi ve beni sınıfın kapısından çekti

''rüzgar görmesin biliyorsun kızıyor sınıfa gelmeni'' evet kızıyordu, bir gün nerdeyse ömüğümü sıkıyordu, 

''onu bulamıyorum nerde'' dediğimde ata bana sanki sana söyler miyim der gibi baktı, ve ben iyice şüphelendim, 

''bilmiyorum nasya'' dedi ve siktir et der gibi omuzuma vurup sınıfa girdi, ama ben durmadım, ve kapanan kapıyı tekrar açıp içeri girdim, gökçene

''efsun nerde'' diye sordum, 

''bu gün gelmedi, aslında okulda gördüm ama ilk dersten beri yok'' 

bittiniz siz, eh bende maviysem  bunu sana ödetirim rüzgar hemde kat ve kat fazlasıyla, 

''atatürk anadolu lisesinin göz kamaştıran popi kızı anastasia'' mert bana popi diyordu, ona göre çok güzel ve çevresi geniş kızlar popüler oluyordu, oda bi neyi popiydi, aslında öyle olmadığımı bilemeyecek kadar aptaldı, ama yakışıklıkydı, ve attığı her adım olay olan çocuktu, 

ona reis dedikleri bir okulun baş belasıydı, ehhh bende fazla uslu bir kız olmadığımdan biz birbirmize uyuyorduk, 

''bana bir sözün vardı mert unuttun mu''