6 - sessizlik içinde bizsizliği yaşarken delirmiştik ikimizde

733 124 53
                                    

Pinhani - Nehirler Durmaz



Hala okuyor musun sevgilim? Ne güzel, bunu beklemiyordum ama gerçekten de beni anlamaya başladın ve şimdi de bu milyonlarca kelimenin arasında saklı olan bütün duygularımın içindeki sevgiyi, aşkı, şehveti ve tutkuyu daha çok anlamanı istiyorum Baekhyun. Sana anlattım neredeyse senin bildiğin her şeyi ama sensiz geçen beş ay ve o adamla olduğun süreyi de ekleyince olan 9 ay, neler yaşadığımı anlatmak istiyorum. Aslında 9 ay değil, 9 ay 10 gün Baekhyun. Böyle deyince belki sana çok kısa geliyor, belki o süre boyunca neler yaşadığım pekte umrunda olan bir şey değil ama ne var biliyor musun sevgilim; madem bu sayfaya kadar okuyup benim içimdeki seni gördün, maalesef sen bu sayfalar sonrasındaki bütün dolup taşan hislerimi de okumak zorundasın. Hatta okumak değil, hissetmeni de isteyeceğim senden izin verirsen. Çok şey değil diye umuyorum, sadece ben senin yanında yoksam ve sen bunları okuyup beni içinde barındırmak istiyorsan hala; o zaman tamam sevgilim, oku da gör sensizlikle nasıl baş edemediğimi.

Seni o adamla gördükten sonra ne yaptığımı sorma ama bana. Ben de bilmiyorum çünkü o geceyi, önümde duran votka bardağının hiç boşalmadığını hatırlıyorum sadece. Ve karşımda geçip giden bütün bulanık insanların görüntüsünden sonra, gece biterken tekrar yanıma gelip bana 'iyi misin' diye sordun ya sevgilim, ne hissettiğimi anlatmamı ister misin? O içtiğim tüm votkayı boğazımda hissettim ve gördüğüm tüm o bulanık insanlar arasında senin o güzel, naif yüzündeki endişenin yararsızlığını gördüm. Hafifçe gülümsediğimi hatırlıyorsun değil mi? Çok kısaydı biliyorum; buruk bir gülümseme verdim ama yapabileceğim tek şey oydu benim için, dahası çok fazlaydı. Elimi omzuna koydum, sıktım güven verircesine ama senin mayışacağını ve koyduğum elimin üstüne elini koyacağını tahmin etmiyordum. Bana baktın ya öyle uzun uzun, ne diyebilirdim ki? Yani, sen yine o ılık ılık gelen özlem duygusu ardındaki aşk içinde bana öyle baktın ya, ne yapacağımı şaşırdım veya nasıl bakmam gerektiğini unuttum. Gözlerimi kaçırdım senden, korktum sana sevgimin büyüklüğümü göstermekten ve sessizce ağladım gözyaşı dökmeyerek.

Ağlamak derler ya sevgilim; gözyaşı akıtmak derler hani. Ama inanma buna; ben o gece, için için, deli gibi ağladım ama gördün mü gözyaşlarımı? Gördün mü şişmiş gözlerimi, kırmızılaşmış burnumu? Görmedin ya ne tuhaf değil mi? Öyle ya tuhaf ama bil ki prensim, ağlamak gözyaşları olmaksızın da oluyor derinden kopan her şeyinle birlikte ve sen o ağlamayı durduramıyorsun da. Ben Baekhyun, ben 9 ay 10 gün ağladım içten, derin ve deli gibi.

Sonra ben o gece kaldığım ailemin evine giderken, akmayan gözyaşlarımı yanaklarımda hissettiğimde, cebimdeki sigara paketini alıp bir dal çıkardım kendime ve yaktım çakmağımla. Aslında o gün o sigarayı bedenime sürtsem yanardı içimdeki yangından dolayı. Güldüm hafifçe düşüncelerime yarım ağızla, soğuktan çatlayan dudaklarım arasında yanan sigaranın arasında gözlerimi sulandıran dumanına inat, ben yine adım atabilmiş ve odama girip kendimi yatağa atabilmiştim. Sigaram bitmişti boşuna yanmaktan. Ben de bitmiştim onunla birlikte. Sonrasında ne yaptığımı zorlukla hatırladığımı söyledim; sadece içtiğim votkaları gecenin bir yarısı klozete boşalttım ve yatağıma yatıp sessizce tekrar ağladım.

Bu anlattıklarıma üzülmeni istemiyorum, ya da acizliğime bakıp bana acımanı da istemiyorum Baekhyun; benim istediğim şey, sen bunları okur ve anlarken içimdeki 'sen'e olan düşkünlüğümün nasıl da büyük olduğunu kavramanı ve bununla mutlu olmanı istiyorum. Biliyorum, ağlıyorsun; bu zamana kadar anlamadığına, konuşmadığına, bana olan hırçınlığına ve kızgınlığına kızıyorsun kendince ama bil ki, ben bunların hiçbirini dert etmedim. Ben sadece sana kapılmanın acizliğine boyun eğdim ve seni kaybetmenin acısına hüzünlendim sevgilim. O yüzden üzülme şimdi, benim istediğim, sen okurken gözlerin gözyaşlarıyla dolmaktan ziyade mutlulukla kısılsın veya dudakların ağlamaktan şişmek yerine sevinçle yukarı kıvrılsın istiyorum çünkü inan ki, Nerval bile Aurelia'sını bu kadar sevmedi. Beni Nerval yerine koy bir de; seni 'çok' sevmekten ziyade 'sen'likle seviyorum seni. Seni sevmeyi bile seviyorum sevgilim, sensizliğin bana nasıl vurduğunu anla şimdi.

papatya adamın itirafları // chanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin