Tahminimce viraja girmiştik çünkü vücudum kapıyı zorluyordu. Kafam sürekli cama çarpıyordu ve artık sinirlerim gerilmişti. Bir rahat uyuyamadım amk!
Araba yavaşlamıştı. Durduğunda gözlerimi açmadım ve uyumaya devam ettim. Bir şey yanağımı sürttüğünde homurdandım.
"Hira?"
Diye mırıldandı siyah atlı karanlığım.
"He gölöm"
Dedim. Yavaş yavaş gözlerim aralanıyordu. Gözlerimi tamamiyle açtığımda
"Geldik güzelim"
Dedi.
"Ha? He tamam iniyorum"
Dedim daha her şeyi yeni idrak ederken. Biz yemeğe çıkıyorduk dimi!Arabadan indiğimde elimi sıkıca tuttu. İçeri doğru ilerliyorduk. Burası bri balık restoranıydı. Tatlıydı. Manzarası inanılmazdı. İçeriden çıkan bir yaşlı adam Egehan'a bakıp
"Ege?"
Dedi. Egehan gülümseyip
"Orhan amca"
Dedi. Elimi bırakıp adama sıkıca sarıldı.
"Ne kadar da büyümüşsün maşallah!"
Dedi. Adamın gözleri bulduğunda
"Bu güzel kızımızda kim?"
Dedi.
"Sevgilim"
Dedi. Sonra adamın kulağına bir şeyler fısıldadı. Orhan amca sırıttı.
"Buyur kızım hoşgeldin"
Dedi kapıyı göstererek. En içten şekilde adama gülümsedim ve restorandın içine girdik. Işıl ışıl bir yerdi ve en az dışı kadar tatlıydı.Çok kişi kalmamıştı. Bir çift vardı en arka sırada. Bizde cam kenarındaydık. Egehan bana bakıp
"Beğendin mi?"
Sorusunu yöneltti.
"Evet. Gerçekten çok güzel"
Dedim.Garson gelip siparişlerimizi aldı. Sonra
"Ne içmek istersiniz?
Sorusunu sorunca sırıtıp
"Rakı"
Dedim. Egehan hayretle bana baktı. Garson gittikten sonra
"Sadece bir duble"
Dedim. Sırttı.
"Sen bilirsin artık"
Dedi.Baya bi süre konuştuktan sonra balıklarımız ve rakılarımıza gelmişti. Tıkınmaya başladığımızda içimden acaba biz ne zaman evleneceğiz diye geçirdim.
Yani aslında tek evlenme seviyesinde olan çift Yasemin ve Eniscan. Bora bugün yarın teklif eder çünkü biz onunla plan yapıyorduk. Doruk daha yurt dışında. Yarın geleceği için onu konuşmayalım bence.
Rakıdan bir yudum aldım. Egehan dikkatlice beni izliyordu.
"Daldın"
Dedim. Sırıttı
"Fazla güzelsin seni bir yere kilitleme ihtiyacı hissediyorum"
Dedi. Göz devirdim.
"Siz erkeklerin kızları kilitlemeyi neden bu kadar istediğinizi merak ediyorum"
Dedim bende. Sırıtıp saçını dikti. Gözlerimin en ücra köşelerine bakıp
"Benim aşık olduğum şeylere başkasının aşık olmasını istemiyorum"
Dedi. Gülümsedim. Çok mu tatlılaştın sen ne?Yemeklerimizi yedikten sonra masadan kalktık ve sahilde el ele gezmeye başladık. Düşünüyorum da bir zamanlar bu sahilde böyle gezen çiftlere gıcık olurdum. Şimdi ise ben onlardan biriyim.
Egehan her an tetikteymiş gibi duruyordu. Gergindi.
"Gerginsin. Bir sorun mu var?"
Dedim. Durdu.
"Yok. Alışmışım tetikte olamaya ondandır"
Dediğinde dudağına kısa bir öpücük kondurdum.
"Rahatla bir şey olmayacak"
Dedim. Gülümseyip saçlarımı öptü ve beni kolunun altına aldı. Kollarımı beline sardım ve öyle yürümeye başladık.En sonunda kayalığa oturduk ve zifiri karanlığa baktık. Egehan
"Hiç geleceğimizi hayal ettin mi?"
Dedi. Ona baktım.
"Ne?"
Dedim.
"Geleceğimizin nasıl olacağını hiç düşündün mü?"
Dedi. Yutkundum."Biraz aksiyonlu olacağa benziyor. Ama seni bırakmayacağım. Tabi çocuğumuz olursa onuda bırakmam asla"
Dedim. Egehan
"Kesinlikle kızımız olursa sana benzesin diye her gece yatmadan önce dua edeceğim"
Dedi. Sırıttım.
"Önce sağlıklı olsun sonrası terane. İsimdir,cinsiyetidir bunlar sonradan eklenen şeyler"
Dedim. Egehan
"Senden mükemmel bir anne olurdu"
Dedi. Gülümsedim
"Nereden biliyorsun? Ya beceriksiz olursam?"
"Sanmıyorum. Ama istersen test edebiliriz?"
Dedi sırıtarak. Beynime fışkıran fesatlıkla Egehan'a vurdum.
"Ah kızım ne vuruyorsun! Ben Devrimin çocuğunu alalım diyecektim!"
Dedi. Şimdi bakılınca mantıklı bir fikirdi. Ama o küçük afacan annesini bırakmazdı. Bırakamaz çünkü yemek kaynağı o.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Çetesi #Wattys2017
Fiction généraleBen Hira Özer. Annesi ölmüş ve babası tarafından takılmayan bir kızım. Yaşama amacım yok gibiydi. Bazen oluyor bazen olmuyordu. Kolay kolay yüzüm gülmezdi zaten. Sevmek istedim. Sevilmek istedim. Gülümsemek istedim. Çok büyük şeyler değildi. Ama be...