Gözlerimi açtığımda kolumdaki serumu görüp hastanede olduğumu anladım.Şimdi bitmiştim.Jack başımda konuşup durucaktı.İçeri Jack ve yanında beni tutan çocuk -hatırladığım kadarıyla-girdi.Jack doktorla konuşmaya başlamıştı. Sanki çok umrundayım ya.Beni tutan çocuk da yanıma geldi ve "Havale geçiren biri partilere katılıp o kadar içki içmemeli.Evde yatıp dinlenmeli. Jack'in üvey kardeşi olabilirsin ama onun her dediğini yapma.Havale geçirirken ayakta durmana şaşırdım doğrusu"dedi.Demek ki havale geçiriyormuşum.Ben düşüncelerimle boğuşurken bana "Benim artık gitmem gerekiyor.Sen de dinlen.Bana bir dans sözün var unutma"diyip göz kırptı.O dışarı çıktığında Jack aynı ifadeyle-Hani şu hep yarı sırıtan ben-hiçbir-şey-belli-etmem bakışı- yatağın ucuna oturdu.En sonunda konuştu:
-Bir hasta olmayla bayılan ilk kişisin.
-Sen nasıl bir insansın ya?Beni zorla hastayken partiye zorluyorsun.Bilgin olsun diye söylüyorum ben sadece hasta olmayla bu halde değilim. Yanında votkanın da etkisi var. Keşke hastaneye getirmeseydin de ölseydim en azından evdeki fazlalık giderdi değil mi?Senden...
Bir anda nefes alışverişim zorlaştı. Bunu anladığında ayağı kalkıp dışarı çıkıp doktoru çağırdı.İçeri hemşire girip bana sakinleştirici yaptı.Nefes alışverişim düzene girdiğinde gözlerimi kapattım.
Gözlerimi açtığımda bulanık gördüğüm insanlar ve onların sesleri vardı:
-Neden bir anda nefes alışverişleri garipleşti?
-Bayan Berson ani öfkelenmesi- ki bu sinirlenme durumunun bayağı fazla olması lazım-onu komaya sokmuş. Bunun için bir ilaç alıyor olması lazım.
-Ne yani en sürekli onu sakin mi tutmam lazım?
-Aslında bu iyi olurdu ama kolay kolay krizler gelmez zaten.
-O zaman ne za..
Sözünü ben keserek "Merak etme bir daha krize girmem girersem de kafanı çevirmen yeter.Zaten sesli bir kriz olmaz.Odaya falan kilitlersin. Nefessizlikten en sonunda ölürüm. Al sana çözüm"dedim.Doktor hafifçe öldürerek "Bayan Berson isterseniz hemen çıkabilirsiniz.Sizi burda kalmaya zorlayacak hiçbir tehlike yok"dedi.Onu kafama onayladığımda Jack'le birlikte dışarı çıktı.Üstüme buraya getirilirken giydiklerimi giyip çıktım.Jack arabasının yanında beni bekliyordu.Mecburen arabasına bindim.Sabahtı.Demek oluyorki sabaha kadar baygındım.Arabanın camından evi gördüğümde arabayı durdu.Ben de kapıyı açıp inmeye kalkacağım sırada kapıları kilitledi:
-Senin amacın ne?Aç şu kapıyı.
-Sürekli seni öldürmek istediğimden bahsediyorsun.Lanet olsun.Ben seni öldürmek istemiyorum.
-Ben mi suçluyum?Kimşn yüzünden hasta oldum,kimin yüzünden hastanelik oldum,kimin yüzünden kriz geçirdim?Senin yüzünden.
-Ben...böyle olacağını tahmin etmemiştim.
-Ama oldu.Cidden ölmemi istiyorsan bunu söyle.
-İstemiyorum.Şimdi eve git ve ölmemeye çalış.
-Doğru annem ve babana sonra kim hesap vermek için uğraşsın ki?
Kapılar açıldığında arabadan indim. Evin anahtarları bende yoktu.Arkamı döndüğümde Jack çoktan gitmişti. Ne yapacağımı bilmediğim için yere çöktüm ve en sonunda eve döneceğini umdum.'Neden aramıyorsun?' derseniz telefonum ve çantam evdeydi.Havanın fazla soğuk olaması biraz yararımaydı en azından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDEN NEFRET EDİYORUM ~~~ASKIDA~~~
RomanceBirbirinden nefret eden ama aynı zamanda aralarındaki çekim kuvvetiyle ne kadar uzaklaşsa da birbirine çekilen iki kişi...