Gözlerim ağrıyordu.Açmak çok zordu.Sürekli aynı uğultuları duyuyordum."Ölmek kolay değil." diyen bir ses.Karanlıkta sürükleniyordum.Vücuduma bir yer kal derken öbür yer git diyordu. Karanlıktan bir çıkış arıyordum ama bulamıyordum.Bir ses duydum."Burda kalma tatlım.Gel."Oraya yürüdüm. Sesin geldiği yönde bir kapı vardı kapıyı açtığımda kendimi tekrar karanlık bir yerde buldum ama bu sefer sesler geliyordu."Uyanması çok zor."dedi bir erkek sesi."Bay Linck karnında çok sert morarıklar var. Çok kan kaybetmiş.Buna ek olarak sinir problemi olan biriymiş.Kan testlerinde çıktı."bir kadın sesi konuştu."Biliyorum.O kapıdaki çocukla daha önce de gelmişlerdi.O çocukta bir şey var.Kızın aynı anda komaya girmesi ve bu kadar darbe alması normal değil."dediğinde bütün irademi kullanarak elimi hareket ettirmeye çalıştım. Zorladım.... Zorladım...Sonunda "Hareket etti. Sizde gördünüz mü?Şoktan çıktı." dedi aynı kadın sesi.Doktor artık ne yapıyorsa başka bağırma sesleri duydum ama ne olduğunu pek anlamıyordum.Sesler bir anda kesilince sevindim aslında.Bağıran kişinin sesi çok yüksekti ve rahatsız edici.Sonunda o rahatsız göz kapaklarımı açmayı başarabildim. Karşımda bana hayretle bakan -Tahminen- doktor biri vardı. Yüzündeki şaşkınlık bir anda mutluluğa dönüştü.En sonunda "Uyanman herkesi mutlu edecektir canım.Dışarıda arkadaşların bekliyor.Onları çağırıyor ben."dedi. İtiraz bile edemiyordum.Ağzım tutkalla yapıştırılmış gibiydi.İçeri büyük bir mutlulukla ama ağlamaktan gözleri kızarmış arkadaşım -Lena-girdi.Bana yaklaşıp sarıldığında sonunda inmeme de olsa konuşabilmiştim.Özür dileyip yanıma oturdu:
-Jess,İyi misin?Nasıl oldu bu?Canın yanıyor mu?
-İyiyim.Bir anda krizim tuttu.Nefes alamadım.İlaçlarım da bitince kaldım öyle.
-Vücudunda moraran yerler varmış?
-Merdivenlerde sürünerek yukarı çıktım.
-Jack seni görmek istiyordu.Ben siz aşk kuşlarını baş başa bırakıyım. Hastaneden çıkınca gelinliğini seçeriz.
Diyip çıktı.İçeri Jack girdi.Ona baktıkça o an aklıma geliyordu.O yüzden bakışlarımı sağa çevirdim. Yataktaki çöküklükten yanıma geldiğini anladım:
-Jess özür dilerim.Sarhoştum.
-Sadece uzaklaşmaya ihtiyacım vardı.Biraz uzaklaşmaya.
-Ben...
-Sen sadece emir verirsin Jack.Ben senin evcil hayvanın değilim.Otur dediğinde oturup gel dediğinde gelip git dediğinde gidemem.
-Eve erken gelseydin bunlar olmazdı.
-Bak yine emir veriyorsun.Yine sen haklısın değil mi?Yine sen bilirsin doğruyu yanlışı.Jack bir daha göbeği açık kıyafet giyemeyeceğim.Bir daha bikini de giyemeyeceğim.Mutlu musun?
-Evet.Özür diledim işte.Şimdi iyileşmeye bak.Ben gidiyorum.
-Eline baktır.
Kapıyı çarpıp gitti.Canım yanıyordu. O beni ne kadar hırpalarasa hırpalasın onu çok seviyordum.Bunu biliyordum.Hissediyordum.Aşk budur. Herşey değişir ama o kalır. Değişmeyen tek şey.Bunu biliyordum. Bir ilk olmayı denedim ama başaramadım.Şuan canı yanan bendim ama onu düşünen yine benim. Belki o beni sevmiyor ama ben onu seviyorum.Evlenmeme gelirsek galiba çokta kötü olmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENDEN NEFRET EDİYORUM ~~~ASKIDA~~~
RomansaBirbirinden nefret eden ama aynı zamanda aralarındaki çekim kuvvetiyle ne kadar uzaklaşsa da birbirine çekilen iki kişi...