Koşmaya başladım. Etrafıma bakmadan koşuyordum. İnsanların bana tuhaf tuhaf baktığını hissediyordum. Yorulunca daha doğrusu nefes alamayacak hale geldiğimde durdum. Karşımdaki büyük gövdeli ağaca sırtımı yasladım.
Hızlı hızlı soluk alıp veriyordum. - Sanırım kendimi toparlamaliyim.
cok çökmüş olduğumu hissediyordum. Ayağa kalkıp eve gitmeye karar verdim. Kafamı kaldırdığımda zaten eve geldiğimi anladım. Buraya gelmeyi hiç aklımdan gecirmemistim. Zile bastım. Annem kapıyı açtı. İçeri girdim. Mutfağa ilerledim. Babaminda mutfakta olduğunu biliyordum. Annem ise arkamdan geldi.
- anne, baba biliyorum çok fazla şey yaşadık çok acı çektik. Ama ben artık iyi olmak istiyorum. Eminim Amy de bizim iyi olmamızı isterdi. Neden amy'i mutlu etmiyoruz.
Annem şaşkınlıkla gözlerini bana dikmisti.babam ise gözlerini bir yere odaklamis duruyordu. Bunu ikiside istiyordu. Yüzlerinde bir acı ifadesi vardı. Bu acı ifadesi Amy için değildi. Beni kötü bir hayata sürüklediklerini düşündüklerinden dolayıydi.babam düşünceli bir şekilde sordu.
-sen mutsuzmusun elly?
-evet ve biliyorumki sizde mutsuzsunuz. Ben psikolojik destek almaya karar verdim.
Annem şaşkınlığı iyice artmıştı. Psikiyatrist e gitmekten nefret ederdim. Ama ilerde bu mesleği seçmek isterdim. Küçükken beni zorla götürurlerdi. Çünkü sürekli depresif olduğum düşünülürdü. Annem:
-pekala elly bizde aile psikologuna gidebiliriz.