Telefon Sapığım ~AyTil~

-6-

Damla
Aylin aptal aşıklar gibi yatağında oturmuş tilkiyle mesajlaşıyordu.

D: Kuzen evde bir şey yok. Hadi markete gidelim.
A: (Sırıtarak) Yok sonra gideriz.

Telefona bakıp gülüyordu. Aşık oldu aşık..kim acaba bu tilki?

D: Olmaz öyle şey. Sen gelmiyorsan ben giderim.

Aşağı indim. Hırkamı alıp evden cıktım. Market yakındı zaten. Hızla oraya ilerledim. Markete girdim. Bir araba aldım. İlerlemeye başladım.
Şeker , et , tavuk ,cips, cikolata, mısır vs. Aldım. İlerden elime çay aldım. Tam arabaya koyacakken biri bana çarptı çayı düşürdüm. Eğilip alacakken çarptığım kişi de aynı anda elini uzattı. Ellerimiz birleşti. Yani elini benim elimin üzerine koydu. Kafamı kaldırıp baktım. Ama bu..bu o. Yani savas. Çarpıştığım hırsız sandığım adam. Çayı yerden alıp doğrulduk.

S: Tesadüfe bak..yine karşılaştık.
D: Evet
S: Bu bir işaret olmalı.
D: Nasıl yani?

Elimdeki çay paketini arabaya koydu. Elimi tuttu.

S: Çarpışmalarımız..bir işarettir belki...evren bizi birleştirmeye çalışıyor olamaz mı?

Güldüm.

D: Olabilir..
S: Rica etsem bir yerlerde benimle birlikte bir kahve içer misiniz güzel bayan?
D: Şey..bilmem ki..
S: Lütfen..
D: Peki.

Kasaya gittik. Arabadakileri aldık. Marketten çıktık. Savaşın arabasına ilerledik. Arabasına koydu poşetleri. Arabaya bindik. Arabayı sürmeye başladı. Kahve sarayına geldik. Bir yere geçip oturduk. Kahve söyledik.

S: Buralarda mı oturuyorsun?
D: Evet..kuzenimle yaşıyorum.
S: Kuzenin?
D: Aylin Taşkın.
S: Aylin taşkın mı?
D: Tanıyor musun?
S: Yo..tanımıyorum. Öhö öhöm. Hadi icelim kahvelerimizi.

Kahveler gelince içmeye başladık. Savaş konuşurken kekelemişti. Tanıyor muydu? Neyse eve gidince ayline sorarım.

D: Ben artık kalkayım
S: Dur seni bırakayım.

Hesabı ödedik. Oradan çıkıp arabaya bindik. Evimi tarif ettim. Beni eve bıraktı. Poşetlerimi alıp arabadan indim.

D: Teşekkür ederim.
S: Rica ederim..ne zaman istersen.
D: Şey..seninle ilgili pek bir şey bilmiyorum ben damla taşkın..sen?
S: Bende savaş gündoğdu...yine görüşeceğiz..emin olabilirsin.

Göz kırpıp arabayı çalıstırdı. Gülümseyip eve girdim. Poşetleri mutfağa bırakıp aylinin yanına gittim. Bıraktığım gibi buldum onu.

D: Kuzen?
A: Efendim kuzum?
D: Biraz konuşalım mı?

Yataktan doğruldu. Telefonu kenara koydu.

A: Konuşalım tabi kuzum.

Yanına oturdum.

D: Şey..ben geçenlerde sahilde yürüyordum..(anlatır)
A: Ve sen bunu bana yeni mi söylüyorsun?
D: Ne biliyim..önemsemedim..sen savaş gündoğdu diye birini tanıyor musun?
A: Hayır..tanımıyorum.
D: Emin misin?

Biraz düsündü.

A: Evet eminim tanımıyorum.
D: Neyse..ben yemek yapayım.
A: Peki.

Aylin
Damla neden savaş denen çocuğu sormuştu? Kimdi ki? Beni tanıyor olmalı ki bana sordu.

Gönderilen: Tilki

Savaş Gündoğdunun seninle bir alakası var mı?

Gönderen: Tilki

Savaş gündoğdu mu..o da kim?

Gönderilen: Tilki

Neyse boşver.

Gönderen: Tilki

Ee bebeğim.. Konuşmayacak mıyız?

Gönderilen: Tilki

Ne konuşalım ki?

Gönderen: Tilki

Meselaaa...Üzerinde ne var bebeğim?

Ay bu iyice sapığa bağladı!

Gönderilen: Tilki

İyice sapığa bağladın! Pislik sapık!

Gönderen: Tilki

Tamam tamam güzelim sakin şaka yaptım şaka.

Güldüm. Deli bu çocuk. Deli ama..cok tatlı..ne zaman tanışıcam seninle? Kimsin sen ya?