Telefon Sapığım ~AyTil~

-11-

Hikayesinin sonunda ki DUYURUYU OKURSANIZ sevinirim...
Aylin
Gözlerimi açtığımda tilkiyle sarılmış bir haldeydik.  Hemen kollarından sıyrılıp kalktım. Üzerime çeki düzen verdim. Saat daha 10 du. Tilki hastaydı ya..ona börek yapayım.

Hemen mutfağa geçtim. Güzelce börek yapmaya başladım. Patatesli olacaktı. Pek severdim patatesli börek. Yapma işi Bitince fırına verdim. O hazır olurken etrafı toparladım. Tilki hala uyuyordu. Üzerini örttüm. Dün..beraber uyumuştuk ha...

Bunu düsününce yüzümde bir gülümseme olustu. Daha bir kaç gün önce kimsenin umrunda değildim. Ama şimdi...biri..biri bana aşık..bu garip. Bende ona karşı bir şeyler hissediyor gibiyim. Ama..emin değilim. Yani telefonda konuşmak başka yüz yüze olmak.. Bambaşka!

Börek hazır olunca tepsiyi fırından çıkardım. Dilimlere ayırdım. Sonra düzenlice geniş bir tabağa koydum. Tabağı masaya koydum. Sonra meyve sularını doldurdum. Bardakları da masaya koydum. Tilkinin yanına ilerledim. Adam ada değil tatlılık abidesi ya..

A: Tilkiii! Tiilkiii! Hadi uyan kahvaltı hazır

Mırıldandı ama kalkmadı. Çocuk gibiydi. Çok tatlıydı. Dayanamayıp yanağından öptüm. Gözlerini açtı.

T: Her gün böyle uyandıracaksan seve seve uyanırım güzelim.
A: Yaa!
T: Tamam tamam kızarma hemen utangaç meleğim.

Ay meleğim demişti yine! Yanaklarım yanmaya başladı. Bir anda tilki yanağımdan öptü.

T: Ooh Miiss!
A: Pislik.

Hemen masaya yöneldim. O da peşimden geldi. Masaya oturduk. Börekleri yemeye başladık.

T: Börekleri nereden aldın ya? Çok güzel!
A: Ben yaptım bu börekleri.
T: Sen ciddi misin?
A: Evet.
T: Hep isterim o zaman. Çok güzel ellerine sağlık.
A: Afiyet olsun.

Börekler bitince masayı kaldırdım. Tilki koltuğa geçti. Daha iyiydi düne göre ama dinlenmeliydi.

A: Ben çıkıyorum...sende dinlen.
T: Bugünde benimle olmayacak mısın?
A: Okul var..gitmessem annemler canımı okur.
T: Uff kal yanımda.
A: Yapamam hem dinlen sen..bir şey olursa ara.

Kapıdan çıktım. Hızlıca eve gittim. Formamı giydim. Sonra koşarak okula gittim. Hoca derse girmeden yetişmiştim. Yerime oturdum. Peşimden hoca girip derse başladı. Ama ben derse değil tilkiye odaklıydım. Uf napıyo acaba? İyi mi kötü mü?

***
Zil çalmıştı. Hoca çıktı. O sırada sınıfa tilki girdi. Dağılmış bir şekilde. Yorgun gözüküyordu. Burnu kızarmıştı. Yanıma oturup kafasını koluna koydu.

A: Ne isin var okulda!? Evde dinlenmeliydin!
T: Sen olmadan olmuyor.  Ayrıca ben yokken bir çok kisi sana asılacak yok öyle dünya!

Kıskandığı için mi hasta hasta gelmişti?

A: Tilki hadi eve git nolur. Kötü görünüyorsun!
T: Seni burada bu aç gözlülerle bırakamam.
A: Savaş var. O korur beni.
T: Savaş mı? Seni? Savaşın gözü damladan başkasını göremiyor farkında değil misin!?

Savaşa baktım. Kaçamak bakışlarla damlaya bakıyor tebessüm  ediyordu. Harbi! Asıktı bu! Tilkiye döndüm. Çok cok çok halsiz gözüküyordu!

A: Bu böyle olmayacak! Kalk hadi gidiyoruz!

Çantamı topladım. Onun kini de aldım. Onu kaldırdım.

A: Damla siz bizi idare edin nolur.
D: Sen merak etme kuzum.

Damlaya öpücük atıp tilkinin koluna girdim. Beraber önce sınıftan sonra okuldan çıktık.

T: Öpücük mü attın sen ona!?
A: Evet. Kuzenim o benim. Ayrıca kız!
T:Olabilir! Sadece bana Öpücük atabilirsin!

Çok kıskançtı. Hemen bir taksi çevirdim bindik. Tilkinin evi tarif ettim. Taksi ilerledi. Tilki kafasını boynuma gömmüştü. Uyutmamaya çalışıyordum onu. Uyursa onu taşıyamazdım. Taksi durunca parayı verip indim. Tilkiyi de indirdim. Eve girdik. Hemen onu koltuğa bıraktım. Mutfağa gidip çorba yapacakken durdurdu.

T: Ayliin..
A: Efendim?
T: Öpsene beni.
A: Ne!?
T: Sadece yanağımdan lütfen..

Yanağından öptüm. Sıcak..ne! Tilki yanıyor!

A: Tilki yanıyorsun!

Hemen üzerinde ki tişortü çıkardı.. Kaslarıyla duruyordu karşımda. Onlara bakmama ya dikkat ederek tilkiyi kaldırdım. Hemen banyoya götürdüm. Suyu ılıttım. Soğuk gibiydi ama ılıktı. Tilkiyi içeri ittip. Su tepesinden ıslatıyordu onu.

T: So..soğuk!
A: İyiliğin için dayan lütfen.

Bir anda beni kolumdan tutup yanına çekti. Bende ıslanmaya başlamıştım. Soğuğun etkisiyle ona sarıldım. Sonra tişörtsüz olduğunu hatırlayınca geri çekildim. Elinin birini belime koydu. Diğer eliyle çenemden hafifce kaldırıp ona bakmamı sağladı. Sonra o elide belimde ki yerini aldı. Benim elimde göğsünde esnek bir şekilde duruyordu. Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Su damlaları yağmur etkisi yapıyordu. Sırılsıklam olmuştuk. Yine de gözlerimizi birbirimizden ayırmadık. Bir anda tilki beni kendine daha cok çekip dudaklarıma yapıştı. İlk başta sert başlasa da simdi nazik öpüyordu. Bir süre sonra ayrıldık. İlk öpücüğümdü! Ona gitmişti! Pişman mıydım? Bilmiyorum. Utanıp yüzümü yere eğdim. Hemen sudan çıktım. Havluyu ona uzattım. Birini de ben alıp çıktım. Havluyla kurulanıp havluyu bir kenara bıraktım. Aşağı indim. Koltuğa ilerledim. Koltuktan onun tişörtü vardı. Hemen aldım. Yukarı çıktım. Bir odaya girdim. Eteğimden ve gömleginden kurtuldum. Neyse ki iç çamaşırlarım fazla ıslanmamıştı. Tilkinin tişörtünü üzerime giydim. Ön kısmını yakalardan tutup arkaya attım. Boyu diz kapağımın 1 karış 3 parmak üzerindeydi. Saçlarımı kurutup aşağı indim. Koltuğa oturdum. Kafamı geri atıp gözlerimi kapattım. Tilkinin kokusuyla mayıştım  Öpmüştü beni! İlk öpücüğümü almıstı. Nolacaktı şimdi!?

T: İlk Öpücüğün olduğunu biliyorum.

İrkildim. Gözlerimi açtım. Tilki üzerini değismiş tam karşımdaydı. Yanıma oturdu.

A: Be..ben..
T: İlk öpücüğündü evet! Ama aldığıma pişman değilim. O güzel dudakların benim oldular!

Ne diyeceğimi bilmiyordum.. Beni süzdü.

T: O tişört bana bile bu kadar yakısmıyor ya!

Güldüm.

A: Tilki..biz neyiz? Sevgili mi arkadaş mı..neyiz?

Sorumu beklemiyor olmalı ki..şaşırdı. Ama merak ediyordum. Biz neydik? Arkadaş mı sevgili mi?

Bölüm gecikti ama fikirsizlikten üzgünüm.

Bu bölümü elifaltun1831 e ithaf ediyorum.

Bu arada;
DUYURU!
Kapak yapamayanlar wattpad kitap kapağı yapımı adlı hikayeme bakmalarını TAVSİYE EDERİm. Elimden geleni yapıyorum..