Hayatın bana verdiklerine göz kulak olamamıştım.Ve Ellerimde kayıp gitmişti işte her şey..
Hiç bir şeye aldırış etmek istemedim bu kez. Hayatda kalırmıydım?! Delilikdi yapmak istediğim şey! Yağmur bedenime akın ederken,elimdeki değneyi yere atdım...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karanlık bir gökyüzüm vardı benim. Ama ilk kez karanlığımda bir ışık görmüştüm. Işığım olmuştu o benim.Onu görmüştüm sanki... Okulun çıkışına doğru yürürken değneğimin sesini dinliyordum. Kalbimin ritmi... Elimden çekilen değnekle neye uğradığımı şaşırdım. Burnuma dolan kahve kokusuyla "Geldin demek"dedim. "Geldim"dedi. Boyunma nefesini üfleyerek. Elini belime dolayarak yürümeye başladık. "Dün.."diye başlayacakken izin vermedim. "Dünü konuşmak istemiyorum" "Sana söyle-" Belimdeki elini çekerek "Yeter ya... Sende diğerleri gibi bana teselli vericeksin değil mi? Nolursun,yeter artık. İstemiyorum! Dün hakkında bir şey konuşmak istemiyorum!" Yüksek çıkan ses tonuma kendim de inanamamıştım. Belimdeki elin çekilmesiyle neye uğradığımı şaşırdım. Sağ tarafımdan esen hafif rüzgarla,Erezin gittiğini anladım. Gidiyordu... Haksızlık mı etmiştim? Sanırım evet! Oturdum yere,arkama baktım onu göre bilirmiş gibi. His ediyordum benden uzaklaştığını..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Vicdanım rahat olmazdıki böyle benim... Kalktım ayağa Tutuna bileceğim bir değneğim bile yoktu elimde. Yere atmıştı pis Erez! "Erez!"dedim onun duya bileceği bir ses tonuyla. Duymuştur değilmi? Duymuştur,duymuştur. Yavaş yavaş ilerlemeye başladım ona doğru. Sonra hızlanmaya başladım..Değneksiz yürüye bilmiyodum ki! "Tilki!" Ayağımın bir şeye çarpmasıyla dengemi kayb etmem bir oldu. Yeri boylayacağım işte! Belime dolanan eller ve tutunduğum bedenle neye uğradığımı şaşırdım. Yine kurtarmıştı beni! "Özür dilerim..." diye fısıldadım nefesine karşılık. "Böyle çabuk aff edilemezsin tilki" Eğelniyordu benle ya! Yanaklarım fazla kızarmış olmalı... "Nasıl aff edersin peki?" "Kendi ellerinle bana bir kahve yaparsan aff edilirsin" Kolaymış! "Tamam o zaman"
Zil sesiyle okulun kapanmasının az kaldığını anladım. "Gidelim mi artık?" "Gidelim"dedi belime elini dolayarak. Kısa bir sürede gerçekten gözlerim olmuştu benim. O yanımdayken daha kolay hareket ede biliyodum. Ben bir can aldım hatta annemin canına kıydım. Ve bana ceza vermektense Rabbim Erez gibi birini hediyye etmişti. Onu hak etmiyordum! Bu kadar iyi birini hak etmiyordum.
∆∆∆∆∆∆∆∆~∆∆∆∆∆∆∆∆
Evimin kapısını açmaya çalışırken yine başarısız olmuştum işte! "Ver bana" ilk önce anlamasamda,sonra anahtarın elimden çekilmesiyle ne istediğini anlamıştım. Kapını açılma sesiyle ikimizde içeri girdik. "Sen otur ben kahve yapıp gelicem" "Zorlanıcaksan yardım edeyim?" "Yok ya,kaç yıldır sen yoktun. Zaten alıştım artık" Mutfağın yolunu ezberlemiştim artık. Mutfağa dogru giderken kapının altındaki çıkıntıya değen değneğimle çıkıntının üzerinde geçtim.
∆∆∆∆∆∆∆∆~∆∆∆∆∆∆∆∆
Kahveler hazır olduktan sonra mutfaktan çıkarken ayağım çıkıntıya takılınca biri bileğimden yakaladı. Elimden tepsiyi alan Erezle bende masaya geçtim.
Kahvemden bir yudum aldım. Getirdiğim çikolatalardan birinden bir ısırık aldım. Damağıma yayılan tat muhteşemdi. Bir şeyleri hiss etmeyi gerçekten seviyordum. Acaba Erez kahveyi beğendimi? "Beğendinmi?"diye bir soruda bulundum. Ses gelmeyince "Burdamısın?"diye seslendim. Dudağımın kenarına değen parmaklarla kaskatı kesilmiştim. "Çikolata"dedi. Dudağımda kalmıştı işte bir parçası. Rezil olmuştum! Allah belanı versin Ladin!
"Beğendim"dedi Erez sakin bir ses tonuyla.
∆∆∆∆∆∆∆∆~∆∆∆∆∆∆∆∆
Pencerenin önünde yağan yağmurun seslerini dinliyordum. Lavabodan çıkan Erezle "Yağmur yağıyor,bu gece gitme istersen burda kalırsın."deyince kendimde tereddütde kalmıştım. "Rahatsız etmiyim?" "Yok,yer yatağı yaparım rahat-rahat uyursun" "Tamam,olur o zaman"
~Yazardan~
Onlar ne yaşıyordu bilmiyorum. Erez ona hediyemiydi yoksa cezamı?
Ladinin odasında kurulan yer yatağıyla ikiside sessizce kendi yerlerine geçmiş ve uykunun onları alıp derinliklerine götürmelerini istiyolardı. İlk kez bir erkekler aynı odada kaln Ladin kalb krizinden gidecekken Erez de ondan farksız değildi. Bir çok kadınla yatsada Ladinle aynı odada olmak kalbinin yerinden çıkmasına sebeb oluyordu.
İkiside bilmiyordu dışarda yağan yağmurun onların kalplerine aşkla yağdığını...
Ladin gözlerini kaparken Erezde onun o masum yüzünü izliyordu. Uyuyan kızın aksine erkek,uyumak değilde onu izlemek istiyordu. Ama nafile,kapanıyordu onunda gözleri. Kapanan gözleriyle fısıldadı genç adam "Çok güzelsin,tilki!"
İnşallah beğenmişsinizdir... Beğendiyseniz o güzel parmaklarınızı yıldıza dokundurmanızı çook isterim. Vote ve yorumlarınızı heyecanla bekliyorummm...
