1.bölüm~İntihar

193 15 8
                                    

Keşke pencerelerim siyah bir boşluğa açılmasaydı... Onun yerine gökyüzü mavisini isterdim. Hiç sıkılmazdım,hiç üzülmezdim belkide..
Hayatım boyunca karanlığımda bir kere bir ışık dalgalandı. Ve o dalga artık yoktu.
Okul bahçesinde yağmurla ıslanan çimenlere oturmuş renginin yeşil olduğunu bildiğim çimenlerle oynuyordum. Çimenler ellerimi qıdıklıyordu.Bu yüzümde ufak çaplı bir gülümseme yaratmıştı. Bir şeyleri hiss etmek bana iyi geliyordu. (Çimenlermi.. Diyiceksiniz ama engelli biri için her şey güzeldir. Her şey kıymetlididir) Ayağa kalkarak bilinmezliğe yürüdüm beni ıslatan yağmurla birlikte.
Bu gün annemin vefat etdiyi gündü,bu gün annemin son nefesini benim yüzümden verdiği gündü.
O kaza gecesi...

Kaza gecesi: 17.07.2015
"Annee,ben kullanıcamm arabayıı"

Bir taraftan kahkalarla gülerken diğer taraftanda annemin elinden direksiyonu almaya çalışıyordum.

"Kızım! Dur kaza yapıcaz! Sarhoşsun sen kullanamazsın! Kemerinide takmamışsın,tak hemen kemerini!"

"Yaa,anneee... Sende takmamışsın kemeriniii... Veeer ben kullancam arabayıı"

"Tak hemen kemerini,bak sonra bozuşuruz!"

Oflayarak,kemerimi taktım.
Beş dakika falan sonra sıkılmaya başladım ve anneme doğru atılarak direksiyonu kırdım.
Araba yoldan çıkarak,ağaçlık yola sapınca ne yaptığımı yeni-yeni fark etmiştim.Annem Frene bassada araba durmuyordu.Anneme bakınca bana baktığını fark etdim. Gözlerindeki şey bambaşkaydı. Çığlıklarım arabanın içinde hüküm sürerken araba büyük bir hızla bir ağaca çarpmıştı. Gözlerim buğulaşıb kapanınca duyduklarım kapanan bilincimde yankılanıyordu.
"Mutlu olduğun yeri bul! Hoşcakal kızım.."

•••••••

Tanrım en büyük hediyyeyi bağışlamıştı bana. Körlük! İğrenç yüzümü bir daha görmemeği bağışlamıştı bana!
Ama her nefes aldığımda içim kavruluyordu. Kendi annemi öldürmüştüm ! Yaşamayı hak etmiyordum ben! Mutlu olduğun yer! Neresi diye düşündüm günlerce,aylarca... Ve bu dünyada asla mutlu olamayacağımı anladım. Ben annemsiz mutlu olamazdım ki... Mutluluğumun tek çözümü İntihar'dı!

Hayatın bana verdiklerine göz kulak olamamıştım.Ve Ellerimde kayıp gitmişti işte her şey..
Hiç bir şeye aldırış etmek istemedim bu kez. Hayatda kalırmıydım?! Yağmur bedenime akın ederken,elimdeki değneyi yere atdım. Koşarak yola atladım.Bir kaç bedeni tenimde hiss etsemde
Bir iki saniye sonra hiç kimse bana temas etmiyordu.
Bense bedenimi ıslatan yağmurun altında yaklaşan arabaların önünde durmuş ölümümü bekliyordum.
Bir kaç arabanın yanımdan hızla geçdiğini hiss etdim. Sonra.. Korna sesleri duymaya başlamıştım.
Hislerim güçlüydü. Bir arabanın bana hızlıca yaklaştığına adım gibi emindim.
Dişlerimi sıktım. Az kaldı! Kavuşacaktım toprağıma!
Kolumda his etdiğim elle irkildim. Kimdi bu?! Bedenim başka bir bedenle savrulmaya başlayınca tanımadığım kurtarıcımın koluna tutundum. Bedenlerimiz yerle bütünleşince ikimizde soluk soluğaydık.
"Kimsin?" dedim ona tutunan elim alev-alev yanarken
"Şu andan itibaren gözlerin!"dedi tanımlayamadığım kokunun sahibi.

Veee bölüm sonuu
İnşallah beğenmişsinizdirrr
ŞAKA-ŞAKA,BÖLÜM DEVAMMM
EDİYOR

Ayağa kalkarak
"Sen,sen neden beni kurtardın ! Bu kötlüğü bana niye yaptın ki!"

Hırsla yanından ayrılmak istemediğim o güzel kokulu çocuktan uzaklaşmaya koyuldum.
Her adımda tökezliyordum. Değneyim nerde! Onsuz yürüyemezdim ki ben!
Ayağım bir şey takılınca yeri boyladım.
Bir kol beni yerden kaldırınca kim olduğunu anlamıştım.
"Ne istiyorsun benden? Neden yardım ediyorsun bana?" diye sordum sakin bir ses tonuyla
"İnsan ne zamandan beri ayrı dolaşıyor gözlerinden?"

Şu andan itibaren gözlerin!

"Neden yardım ediyorsun?"

"Belki bir gün" dedi soğuk bir ses tonuyla.

Onun durduğunu hiss edince bende durdum. Önüme geçerek elimi kaldırdı ve tokalaşdık.
"Ben Erez"
İsmimi söylemek gereği duyarak
"Be-ben Ladin" dedim kekeleyerek.
"Ladin..." dedi,düşünürmüşcesine...
O gülümsüyormuydu? Yoksa yanlışmı hiss ediyordum. Elim istemsizce dudaklarina kaydı. Parmaklarımla dudaklarını inceledim. Gülümsüyordu fakat gülümsemesi solmuştu biranda. Parmaklarım yüzünü keşfe çıkmaya başladı. Yüzü kaskatı kesilmişti. Bir anda duraksadım. Erezde hiç narin olmaya bir şekilde parmaklarımı yüzünden çekmişti zaten.

"Bunu neden yapıyorsun?" diye sorunca burukca gülümsedim.
"Görmeyen gözlerim gözlerim olacak kişiyi tanımalı bence"dedim.

Bu nasıl bir şeydi! Az önce ölüme kucak açıyordum ve şimdi! Tanımadığım birinin yanındaydım. Ve ,ve en kötüsü o az öncekileri bana unutturmuştu.

"Gitmem gerek"dedim Arkamı dönerek.
Duyduğum sesle Ereze doğru döndüm. Bu deyneğimin sesiydi.
Yere vurunca çıt-çıt-çıt diye sesler çıkaran değneyimin sesiydi. Ahh,onu unutmuştum!

Elimi uzatarak
"Değneyimi ver"dedim.
"Evine kadar bırakırsam veririm belki"

"Offff"
"Gözlere oflanmaz" deyince.
"Ne günah işledim Allahım"diye yakınmaya başlamıştım ki söyledikleriyle boğazımda bir düyüm oluştu.

"İntihar etmek isteyerek ,en büyük günahı işledin tilki!"(intihar hiç bir zaman çözüm yolu olmamıştır! Bunu sadece güçsüzler ve korkaklar yapar)

Bölüm sonuu... Bu sefer şaka değil...
O güzel parmaklarınızı sizde erez yerine yıldızımıza dokundura bilirsiniz.

Seviliyosunuzz

Not:
İnstagram adresimiz de var artık,hayırlı olsun!
Takip ederseniz çook mutlu olurummm...

İnstg: kor_asik_wattpad

Kör AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin