2.bölüm~Kimsin?

122 13 10
                                    

Hayat acımasızdı! Ben ölüm isterken o bana yaşam veriyordu. Bıktım artık! Dün beni kurtarmasaydı yaşamayacaktım.
Üzerime kıyafetlerimi giydikten sonra,değneğimide elime aldım.
Kapıya doğru ilerleyerek kapını açtım ve dışarı çıktım.
Belime dolanan elle çığlığı bastım
"İmdattt! Sapık var!! İmda-"
Dudaklarıma kapanan ellerle çığlığım yarıda kesilmişti.
Burnuma dolan o eşsiz kokuyla onun kim olduğunu anlamıştım. Dudaklarıma kapanan eller yok olunca
"Hastamısın sen? Bir seslensen ölürmüydün?!"
Diye çıkışınca o da
"Asıl sen hastamısın? Ne diye bağırıyorsun bu saate?!"
Allahımm...
"Sen kapımın önünde napıyorsun?"
Bir andan konuşuyor bir andan da o eşsiz kokuyu çiğerlerime çekiyordum.
"Seni bekliyordum" deyince
"Beni niye bekliyorsun ki?"diye soruda bulundum.
"Gözlerin olmadan ne yapa bilirsin ki?"
Hala aynı mevzu! Bu çocuk benim başımdan bir gitmedi!
"Erez! Benden uzak dur!"
Belimdeki elini daha da sıklaştırarak
"Hayır!" dedi.
"Benden ne istiyorsun?"
"Öğrenmene daha var tilki"
Tilki?
"Sen nereye gidiyorsun bu saate?"
Guya bilmiyor! Bilmeseydin beni beklemezdin! Hasta,manyak,sapık!
"Bilmiyosun sanki" dudaklarının kıvrıldığını his etmiştim.
"Senden duymak istedim"
"Parka gidicem"

....

Yol boyu elini belimden çekmemişti. Bu beni rahatsız etmedi doğrusu.. Ama yinede gören yanlış anlaya bilirdi.
Değneğimi hiç kullanmamıştım.
Gerçekten gözlerim gibiydi.
Parka geldiğimizi çocuk seslerinden anlamıştım.
"Çimenlere uzanalım."
Diyince "Tamam"diyerek  yanıtladı.
Yere oturduktan sonra yere tutunarak  uzandım.
Çimenlerle oynamayı seviyordum. Bir şeyleri hiss etmek bana iyi geliyordu.
"Çocuklar napıyor?"diye sordum meraklı bir ses tonuyla.
"Hmm,bir erkek çocuk şuan bize doğru geliyor"deyince ona döndüm.
"Gerçektenmi?"
"Abi,ablayla resmimi çekermisin?" Benimlemi?
"Benimlemi?"
"Evet abla. Burda senin gibi güzel kız yok ki.." çok güzel ve tatlı ses tonu vardı.
"Hadi kalkında çekeyim resminizi" oturarak tatlı çocuğuda kucağımda oturtarak resim çekindirdik.
"Oldu"
"Abla baksana ,çok güzel çıkmışız" bakamam ki canım benim. Yüzümde buruk bir gülümseme yarandı.
"Hey,tatlı çocuk ben senin ismini bilmiyorum hala"
Elimi uzatarak tutmasını bekledim.
"Ben Meriç"
"Ne güzel ismin var senin öyle,ben de Ladin"
Kulağına yaklaşarak
"Yanımızdaki inatçı keçi de Erez beyfendi"
Kulaklarıma ulaşan kıkırtıyla gülümsedim.
"Hey,siz ne pıçı-pıçı konuşuyorsunuz öyle?"
"Hiçç"diyince ikizimizde kıkırdamaya başlamıştık
"Öyle olsun"diye homurdanan Erezle yüzümde kocaman bir gülümseme yarandı.
"Meriç,hadi eve giduyoruz oğlum"
"Tamam anne"
"Ladin abla,seninle tanıştığıma sevindim"
Tatlı çocukla vedalaşmak istemiyordum neden se
"Bende sevindim Meriç"
"Hoşcakalınn"
Diğerek uzaklaşan ayak sesleriyle
"Hoşçakal" dedim.

.....

Belimdeki kollarla yürüyordum bana uçsuz-bucaksız gelen sokakta.
"Neden intihar ediyordun?" sessizliği bozan Erezle boğazımı temizledim
"Neden beni kurtardın?"
"Kurtarmak istedim"dedi kendinden emin bir tavırla
"Kavuşmak istedim"dedim bir çırpıda
"Neye kavuşmak istedin?"
Sokakta ki sessizliği yeniden bozarak
"Anneme"dedim.
Ondan özür dilemek istiyordum. Onu görmeyi,sarılıb kokusunu çiğerlerime haps etmeyi istiyordum.
"Ben annesiz büyüdüm" bunu diyen Erez'di.
"Küçük yaşta kanser'den kayb etdim"
Ağlamak istedim. Ama ağlayamadım.
Belimdeki elini elimin içine alarak güven verircesine sıktım.
"Senin suçun değildi" dedi biranda... Nerden bile-biliyorduki?
Karanlığımda onu görer gibi oldum ve ona doğru döndüm.
Parmaklarım yüzünde gezindi.
Dudaklarına gelince ellerim durdu.
"Kimsin?" dedim onun  yüzü kaskatı kesilirken.

Bölüm Sonu...

İnşallah beğenmişsinizdir canlarımm...
Bölüm geç geldi biliyorum ama kusuruma bakmayın.

Kör AşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin