common room//5sos

3!

Bu bölüm 4. Senelerini konu almaktadır. Önceden de belirttiğim gibi ilk iki bölümü giriş bölümleri gibi düşünebilirsiniz. Umarım beğenirsiniz.

-----------------------------------------------

Calum, kahvaltısını ederken takım arkadaşları ve diğer Gryffindorlar ona şans diliyordu. 2 senedir Quidditch takımının arayıcısıydı falat her maç öncesinde ayrı bir heyecan yaşıyordu. Michael Gryffindor masasına yaklaşırken herkes ona büyük bir mefretle bakıyordu çünkü bugünkü maç Gryffindor ve Slytherin arasındaydı.

"Bugün sizi sahadan süpüreceğiz." dedi Michael gülerek.

"Takımda bile değilsin Michael kes sesini." dedi Calum çatalını sertçe omletine saplarken.

"Sakin ol Cal." dedi Michael gülerek.

"Ne kadar stres olduğumu biliyorsun, şunu yapmayı kes artık!" diye sinirlendi Calum.

"Calum, seninle bu yüzden dalga geçtiğimi biliyorsun lütfen bunu bu kadar takmayı bırak."

"Sen de dalga geçmeyi kes!" dedi Calum ve sinirle masadan kalktı. Michael onun arkasından şokla bakarken kendi masasına döndü.

"Onları yeneceksiniz değil mi?" dedi Michael Evelyn'e dönerken.

"Onları sahadan sileceğiz." dedi takım kaptanı.

"Snitch'i elimde gördüğünde Hood'un yüz ifadesi paha biçilemez olacak Michael. Onları sahadan sileceğiz." dedi Evelyn gülerek.

"Harikasınız Eve." dedi Michael ve kahvaltısına gömüldü.

--------------------------------------------

Maç başladığında herkes heyecanla izliyordu. Quidditch maçları her zaman için okuldaki en eğlenceli aktivitelerden olmuştu. Tezahürat yapan öğrencilerin sesleri alanı inletirken maçı sunan ögrenci hararetle anlatıyordu. Slytherin takımı ardı ardına gol atarken Gryffindor'luların umudu her geçen dakika azalmaktaydı.

"Hood Snitch'i gördü! Dalışa geçti! Wolf da bunu fark etti ve onunla birlikte dalışa geçti! İkisi başabaş gidiyor! Çok yakınlar!"

"Çarpışacaklar!" diye bağırdı April Michael'a dönerken. Nitekim öyle oldu. Evelyn sertçe Calum'a çarptı, Snitch'i yakaladı. Fakat Calum dengesini koruyamadı ve süpürgesinden düşüp yere çakıldı. Michael, Ashton, Luke ve Gryffindor takımı Calum'ın başına toplandığında herkes oldukça endişeliydi. Öğretmenler hızla Calum'ı hastane kanadına götürürken öğrenciler de onların peşinden koşuyordu. Calum, hastane kanadına yatırıldıktan sonra öğretmenler çıkmış, sadece öğrenciler kalmıştı. Herkes Calum'ın uyanmasını bekliyordu.

Calum gözlerini zorlukla açtığında çakılmış olmanın verdiği etkiyle başı ağrıyor ve kulakları uğulduyordu. Ona bakan bir sürü çift göz arasından Michael'ınkileri bulduğunda konuşmaya başladı.

"Silip süpürmekten kastın bu muydu?" dedi gülmeye çalışarak.

"Kesinlikle amacım bu değildi." dedi Michael da gülerek.

"Sanırım beynim yerinden oynadı." dedi Calum kafasını geriye atarak.

"Normal değil mi? O kadar çakıldın sonuçta. Ölmediğine şükretmelisin bence."

"Abartma Luke, tabii ki ölmeyecekti o kadar öğretmen vardı orada."

"Ölmeyeceğini ben de biliyorum Ash, salak değilim sadece ihtimali söylüyorum." dedi Luke gözlerini devirirken. 

"Biz gidelim, sen de biraz dinlen Cal." dedi Ashton Calum'a bakarak.

"Yarın tekrar uğrarız."