12! (Michael)

74 7 43
                                    

"April! April!" diye bağırdım önümde yürüyen kızın arkasından koştururken.

"Selam Michael, bir sıkıntı mı var?"

"Nemesis'i kaybettim, sende olabilir mi April?"

"Hayır, onu görmedim. Şu Hufflepuff'lı arkadaşlarının yanında değil miydi?"

"Hayır, hayır onlarla değil. Az önce onların yanındaydım." dedim telaşla.

"Audrey'ye sordun mu?" dedi April yanımda yürümeye devam ederken.

"Audrey'yi nereden tanıyorsun sen?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Bir kaç kez birlikte ders çalışmıştık, oradan biliyorum. Bir de Colin'le takılıyorlar."

"Her neyse, ben Audrey'nin yanına gidiyorum. Belki Nemesis ondadır." dedim ve arkamı dönüp hızlı adımlarla yürürken Audrey'yi bulabileceğim bir yer düşünmeye başladım.

"Michael dur!"

"Efendim April?"

"Audrey bahçedeydi, yani eğer merak ediyorsan."

"Ah, teşekkür ederim?" dedim ama başka bir şey daha diyeceği çok açıktı. "Bir sıkıntı mı var?"

"Hayır, hayır, yok. Ben de seninle bahçeye kadar gelebilir miyim?"

"Kiminle kavga ettin?" dedim gülümseyerek.

"Kimse." dedi gülerek.

"Peki." dedim ve birlikte bahçeye çıktık. Biraz etrafa bakındıktan sonra April, birden bire yanımdan kayboldu. Ne olduğunu anlamasam da bana koşup pantolonumun paçalarını tırmalayan Nemesis'i görünce onu boşverdim ve kedimi kucakladım. Tam o sırada Audrey onun peşinden koşarak geldi. "Aklını mı kaçırdın sen?" dedim ona bakarken.

"Ne?"

"Hava buz gibi ve kendine yaptığın saçma işkenceyi kedime de yapıyorsun! Oh, minik Nemesis'im!" dedim kedimin başını öperken.

"O dışarı çıkmak istedi ben de onu takip ettim, ne yapabilirim?"

"Tamam, mazeretlerine ayıracak vaktim yok." diye söylendim kendi kendime ve okulun içine doğru yürüdüm.

"Hadi ama Michael! Bırak da onunla oynayayım!"

"Hayır! Git kendine bir kedi sahiplen!"

"Annemin alerjisi var. Ayrıca kuzenim de onlardan hoşlanmıyor ve sürekli bizdeler. Ne olur seninkiyle oynasam?"

"Ama şimdi ben oynamak istiyorum." dedim ve kaşlarımı çattım.

"Of ya Michael!" dedi ve suratını astı.

"Of, tamam gel birlikte oynayalım onunla."

"Seni ne kadar sevdiğimi söylemiş miydim?" dedi ve bana sarıldı.

"Tamam, tamam sarılmayalım." dedim gülerek ve birlikte Nemesis'le oynadık. Bir süre sonra Luke yanımıza geldiğinde Audrey gözlerini devirdi.

"Selam." dedi Luke ve Audrey'nin yanına oturdu. Audrey tekrar gözlerini devirdi ve ayağa kalktı.

"Neyse, görüşürüz Michael." dedi ve arkasını dönüp gitti.

"Sanırım, hala konuşmuyorsunuz?" dedim Luke'a bakarken.

"Onunla konuşmaya çalışıyorum ama beni gördüğü anda ya arkasını dönüp gidiyor ya da biriyle konuşuyormuş gibi yapıyor. Ayrıca sanırım Colin'le çıkıyorlar."

"Eh, sen de zaten Daisy'den hoşlanıyordun. Sıkıntı yok sanırım?" dedim rahat bir tavırla.

"Bilmiyorum, Daisy, çok da sandığım gibi biri değilmiş."

"Nasıl yani?"

"Çok kaba. Özellikle Audrey'ye karşı ve bu çok rahatsız edici." dedi surat asarak. "Peki, sen ve April?"

"Ben ve April?" dedim gülerek. "Ben ve April derken ne demek istediğini anlamadım."

"April'den hoşlandığın çok açık." dediği anda omzuna vurdum.

"Saçmalamayı kes! Sanki sen böyle şeylerden çok anlıyormuş gibi konuşma. Audrey senelerdir senden hoşlanıyordu ve sen fark etmedin. O yüzden sus ve bunu konuyu bir daha açma!" dedim ve sinirle Nemesis'i de alıp Luke'u orada bıraktım.

Luke'un dedikleri beni öyle sinirlenmişti ki bir anlığına April'e karlı hislerimi sorguladım fakat anında bundan vazgeçip Luke'un saçmaladığıma kendimi inandırdım. April'e karşı hissettiklerimin bir arkadaşın arkadaşına hissettiklerinden farklı olmadığına, adımın Michael olduğuna enin olduğum kadar emindim. İçimden Luke'a daha da fazla sinirlendim ve ortak salona indim.

--------------------------------

Şu bölümle şöyle bir ortalığı yoklayayım, hala okuyan var mı bunu diye.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 29, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

common room//5sosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin