9! (Luke)

90 17 39
                                    

Bu bölüm bir sene sonrasını, yani beşinci sınıflarını anlatıyor. Bir sene geçmiş gibi düşünebilirsiniz. Okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim!

-------------------------------------------

Luke, Ravenclaw masasına gelip Audrey'nin yanına oturduğunda kız onu umursamadan yanındaki çocukla olan hararetli konuşmasını sürdürdü. İkisi de hızlı hızlı konuşuyor, gülüyor ve oldukça iyi anlaşıyor gibiydi. Luke yemeğini yerken istemese de gözlerini o ikisinin konuşmasından alamıyor ve içinde Audrey'ye karşı daha önce hiç büyümeyen saçma bir hissin büyüdüğünü, kıza karşı olan düşüncelerinin tamamen değiştiğini hissediyordu. İstemeden de olsa konuşmalarına kulak kesilmişti.

"Biliyor musun Audrey, ismini ilk duyduğumda ve seni gördüğümde aklıma Audrey Hepburn geldi."

"Muggle bir oyuncu olan mı?" dedi Audrey heyecanla ve Luke kızın bu heyecanına gözlerini devirerek yemeğini yemeğe devam etti. "Annem ve babam onu çok beğenirmiş, hatta ismimi o yüzden Audrey koymuşlar." Bunun üzerine çocuk gülümseyip bembeyaz dişlerini sergilemişti. Luke ardı ardına göz devirmişti. Bunun ardındansa Calum'la göz göze gelmişti. Calum adice gülümsedikten sonra oturduğu yerden kalkıp salondan çıktı. "Audrey." dedi Luke kızın dikkatini çekmek için.

"Ah, selam Luke! Sen ne zaman geldin?" dedi Audrey ve ekmeğine reçel sürdü.

"Aslında son on dakikadır buradayım ama bu önemli değil. Yüzünü dahi görmüyorum son günlerde, özledim seni!" dedi Luke arkadaşının gözlerine bakarken.

"Üzgünüm Luke, bu aralar Colin ile çok vakit geçiriyoruz ondan pek sana vakit ayıramadım."

"Önemli değil diyecektim fakat önemi var! Bu çocuğu tanımıyoruz bile." dedi Luke fısıltı halinde. Bunun üzerine Audrey kaşlarını çattı. "Konuşabilir miyiz Audrey?" dedi Luke ve oturduğu yerden kalktı. Audrey de arkadaşına görüşürüz dedikten sonra Luke'un peşinden gitti. "Neden bana bu çocuktan bahsetmedin?" dedi Luke surat asarak.

"Sana her şeyi anlatmak zorunda mıyım?"

"Ama ben öyle yapıyorum." dedi Luke ve tekrar surat astı.  

"Hayır, yapmıyorsun. Bana neden Daisy ile çıktığını anlatmadın?"

"Çünkü öyle bir şey yok!" dedi Luke şaşkınlıka. "Bu da nereden çıktı?"

"Yalan söyleme Luke, Calum'dan duydum."

"Öyle bir şey yok! Calum yalan söylemiş!"

"Calum bana yalan söylemez Luke! Senden vazgeçmem gerektiğini çünkü bir kız arkadaşın olduğunu söyledi. Hatta Colin'le beni de o tanıştırdı."

"İyi de bir kız arkadaşım yok ki?" dedi Luke, aklı karışmıştı ve Calum'ın neden böyle bir yalan söyleme ihtiyacı duyduğunu anlamamıştı. 

"Her neyse Luke, boş ver."

"Şimdi benim soruma dönelim, Colin kim?"

"Calum'la arkadaşmış, bizi de geçtiğimiz hafta Calum tanıştırdı. İyi biri, yani eğlenceli falan. Ayrıca o da muggle doğumlu, bu yüzden de birbirimizi iyi anlıyoruz."

"Anladım. Bizim dönemden mi?"

"Evet, bizim dönemden." dedi Audrey kısaca. 

"Peki... Başka bir şey var mı, yani bilmem gereken?"

"Hayır, yok." 

"Emin misin?"

"Tanrım, Luke, ne dememi bekliyorsun?"

"Ondan hoşlanıyor musun?"

"Evet ya da hayır, gerçekten bu önemli mi?"

"Evet, öyle."

"O zaman söyleyeyim; evet, ondan hoşlanıyorum çünkü anlayışlı, iyi ve eğlenceli biri. Soruların bittiyse Hestia'ya sözüm var, sonra görüşürüz Luke." Kız gittikten sonra Luke, Calum'ı bulmak için büyük salona döndü. Onu masada Colin'le konuşurken görünce yanına gitti. 

"Calum, konuşabilir miyiz?" dedi Luke hızlı bir şekilde.

"Bugün arkadaşlarımı çok çaldın ama." dedi Colin gülerek.

"Ya da sen benimkileri, pek emin değilim." dedi Luke ve o da sahte bir şekilde gülümsedi. "Hadi Calum!" dedi sabırsızca. Calum yemeğini bitirdi ve Colin'e görüşürüz diyerek Luke'la birlikte gitti. 

"Ne oldu?" dedi Calum Luke'a bakarak.

"Neden Audrey'ye bir sevgilim olduğunu söyledin?" dedi Luke sinirle. 

"Çünkü Luke öyle gerekti, hem baksana Colin'le tanışmış olmaktan gayet mutlu. İkisi de birbirinden hoşlanıyorlar. Audrey iyi bir arkadaşım ve senin onu üzmeni sevmiyorum. Colin'le tanıştığından beri daha mutlu, belki çıkarlar. O zaman güzel olur çünkü oldukça yakışıyorlar."

"Bu sen ve Hestia'nın işi değil mi?"

"Evet, öyle. Colin'le tanıştıktan sonra ikisinin yakışacağını düşündük ve yanılmamışız da."

"Bu hoş değil!"

"Neden Luke? Bak sen Daisy'den hoşlanıyorsun, Audrey'se Colin'den. Bence her şey iyi gibi."

"Her şey iyi falan değil Calum!"

"Luke, tanrım seni anlamak imkansız. Bu yüzden de seni umursamıyorum, Hestia'yla planımız gayet iyi gitti. Herkes mutlu ve halinden memnun, bence ortada sıkıntı yok."

"Çok kötüsünüz."

"Neden? Yoksa ondan hoşlanmaya mı başladın?"

"Hayır, bununla alakası yok!"

"O zaman sıkıntı yok Luke, görüşürüz."

"Of, peki, görüşürüz." dedi Luke ve suratını asıp Ravenclaw ortak salonuna gitti.


-------------------------------------------

Bu bölüm neden böyle oldu bilmiyorum...

common room//5sosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin