O sırada telefonu çaldı. Arayan mandy di. Mandy telefonu çok heyecanlı açmıştı söylediklerini duyunca yıkılan amy telefonu kapatmıştı. Mandynin yüzüne.. yarın olay konusu olabilirdi bu. Çünkü mandy popüler bir kızdı yeri geldimi amy ezerdi. Aslında onların arkadaşlıkları mandynin onu kullanmasıyla başlamıştı. Amye kitaplarını taşıtıp, ödevlerini yaptırırdı ve mandy çok tembel bir kızdı.
Yarın olmuştu. Amy bitkin bir surat ağlamaktan şişen gözlerle uyanmıştı. Yüzünü yıkayıp aşağıya indi. Okula hiç gitmek istemediği yüzünden anlaşılıyordu. Bugün çok kötü uyanmıştı ama mandy yüzünden değildi sanki kötü bir şey olacak gibi hissediyordu. Yemek yemeden kapıya yöneldi. Dışarıda babasını beklerken önünde birden siyah bir karga belirdi. Sonra birden yok oldu. Amy korkmuştu.Nihayet babası ve sam gelmişlerdi. Arabaya bindiler. Okula varmıştı amy kendi kendine mandy sana ne derse veya herhangi biri takma diyordu. Sonunda mandy karşısında belirmişti. Mandy- Selam dün telefonu yüzüme kapatan kız hatırlatırsam bir aralar çantamı taşıyıp ödevlerimi yapıyordun. Amy- Evet kendi ağzınla söylüyorsun ne kadar tembel ve akılsız olduğunu mandy şaşırmıştı amy den bu kadar dişli bir cevap beklemiyordu. Ne kadar kapak olduğunu çaktırmadan neyse seninle okullar arası müzik yarışmasında görüşeceğiz. Ama unutma bundan sonra yanında değil karşında olacağım Mandy gitmişti Amy arkasından senin tek ihtiyacın ne biliyor musun birazcık şans malum işin şansa kaldı.:) Dedi ve devam etti. 3. Ders saati gelip çatmıştı. Sıra mandy deydi Çok heyecanlı gözüküyordu. Sahneye çıktı. Şarkısının ismi ''secrets''
Jüri sevmişti. Onu elemediler. 2 ,3 kişiden sonra nihayet amy sahnedeydi. Onun şarkısının ismi ''Baby, I love you..
Bunu carla bakarak söylüyordu ama carl mandy le konuşuyordu. O kadar duygulu söylüyordu ki herkes jüri de dahil,ayakta alkışladılar. Ve yarın final olacaklardı Tahmin edelim finalistler kesinlikle amy ve mandy dir değil mi ?
Eve dönüyordu amy ama dönmek istemedi sanki ayağı onu geri çekiyormuş gibi. Brooklyn nin sokaklarında geziyordu. Sonra birden içinde bir şey hissetti sanki yankılanan bir silah sesiydi koşa koşa metroya bindi ve sonunda evdeydi.Keşke gelmeseydi heryer kandı. Kapı açıktı eve girdi adım adım kan ve birde ne görsün annesinin elinde bıçak ve yerde fiona vardı Stephan ve sam daha gelmemişti. Amy çok kötü olmuştu şoka girmişti. Anna-evet sor hadi kim yaptı diye ben yaptım. Bu evin bir tek kadını var oda benim. Beni beğenmediniz bende sizin beğendiğinizi yok ettim ve pişman da değilim. Amy ağlıyordu fionanın yanına gitti. Yüzünü okşadı. Gözyaşları her zaman ki gibi günlük sayfasına değil fionanın yerde yatan cansız bedenine dökülüyordu. O sırada Stephan gelmişti. Yanında sam yoktu. Stephan cesedi görünce çok şaşırmıştı. Ama soğukkkanlıydı. Bunu kim yaptı diye sordu. Amy donmuştu cevap veremiyordu. Anna ben dedi. Stephan anna nın yakasından tutarak nasıl yaparsın dedi. Amy bırak baba dokunma ona o bir yaratık dedi. Ama sizce Stephan durur mu ortada bir cinayet söz konusu herzaman ki gibi kavga etmeye başlamışlardı. Amy içinden fiona geldi kavga yoktu fiona gitti kavga yine geldi dedi ve bayıldı.Gözlerini açtığında hastahanedeydi. her zaman ki gibi klasik soruyu sordu ben nerdeyim.? Kalkmaya çalıştı. Ama kolundaki serum onu engelledi. O sırada hemşire odaya girdi. Hey napıyorsun bir kaç saat böyle kalman gerekiyor biraz sabret taburcu olursun bir kaç saate.Bana ne oldu acaba . Ufak bir bayılma sadece dedi.ve gitti. Amy uyuşmuş ve uyumuştu. Aradan 1 buçuk saat geçti ve amy uyandığında karşıısnda sam ve stephan ı görmüştü. Hey baba ben burdan hemen çıkmak istiyorum dedi . Stephan biz hastane masraflarını ve taburcu işlemlerini hallettik üstünü giy ben new york city police departmanine geçicem siz de eve. Ne hayır baba olmaz ben gelicem dedi.Annem ordamı diye ekledi. Sam ne annem neden police departmeninde olsun yoksa annem gizli bir polis mi ? waw ne kadar havalı. Stephan yok oğlum annen bir polis değil. O zaman ilk önce bir eve geçelim sonra düşünürüz. Nihayet eve varmışlardı. Stephan amy sen benimle gel orda halanla birlikte olursun. Sam senide büyük annene bırakalım.Sam ama ben neden Stephan itiraz kabul etmiyorum dedi. Akşam büyük annenizde kalıcaz ona göre kıyafet hazırlayın. Amy ve sam yukarı odalarına çıktılar. Amy sırt çantasına günlüğünü pijama takımı ve günlük kıyafet aldı ve daha sonra odasının banyosuna geçip diş fırçasını aldıktan sonra aşağıya indi. Bbirkaç dakika geçti ve sam de geldi. arabaya bindiler. Sam'i Misters Ashcroft'a bırakıp New york city police departmenine varmışlardı.Kapıda halası gloria ve kuzeni molly vardı . Amy nin üzerinde yırtık bir kot kırmızı çizgili bir gömlek ve püsküllü bir t-shirt vardı siyah çerçeveli gözlüğüyle çok cool gözüküyordu.
İçeriye soğukkanlı bir tavırla girdi.çünkü eğer kendisi olsaydı annesine acırdı.Annesinin ifadesi alınıyordu tam sorgu kapısında halasının dizine yatmış bekliyordu amy. İiçeride ise bir polisiye rüzgarı esiyordu. Annemin davasındaki isimler Dedeftif Elijah guerdo ve Dedeftif amber miller. Annemin avukatı ise Christine anderson Güçlü bir avukattı. Sorgu nihayet bitmişti odadan annem kelepçeli elleriyle çıkmışt hiç pişman gibi gözükmüyordu. Bu gece hapishaneye sevkedilecekti. Yarın da mahkemesi vardı. Bu geceyi gerçirmek için molly ,gloria ve babası arabayla sam'in yanına yani Misters Ashcroftun evine doğru yola çıktılar . Eve varmışlardı. Amy üstünü çıkarıp duşa girdi. Duştan çıktı pijamalarını giyip
saçlarını kurutmaya banyoya tekrar döndü. Saçları kurumuştu yandan saçını ördü dişlerini fırçalayıp mutfağa geçti orda molly vardı. Molly sen iyi misin dedi. Amy çabalıyorum. Konuşmak ister misin diye ekeldi molly. Amy sanmıyorum. Peki dedi molly sütünü alıp yatağına geçti sütünü içip kenara koydu ve çantasından günlüğünü çıkardı yazıyordu
Sevgili günlük;
Keşke, keşke demeseydik.Keşke fionayı geri getirebilseydim. Çünkü o bana mutluluğu getirdi.Ama sen gittin yüzümdeki o alışılmadık bir anlık tebessümler de gitti sen kendinle onları gömdün ama hepsi annemin suçu.. Onu affetmicem çünkü o benden arkadaşımı aldı mutluluk kaynağımı aldı.Ben şimdi nasıl mutlu olurum nasıl yaparım bunu her gülümsememde yüreğime taş otururmuşcasına hissetmicek miyim hatırlamıcak mıyım seni ? Bana her bakışını unutmıycam gözlerinin ve yüreğinin içindeki sevgiyi hasretle başka birinden beklemek tuhaf olurdu. Ama ölenler aldatılmaz umarım bir gün senin yanına gelicem ve yine bana kimsenin gösteremeyeceği sevgiyi gösterirsin çünkü sen bana sevgiyi ve mutluluğu öğrettin en büyük hayat öğretmenimsin. Hayatıma kattıklarından dolayı teşekkür ederim fiona seni çok seviyorum bunu unutma.. dedi ve gözyaşlarını sildi ve uyumaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
U/Mutsuzlar
Roman pour AdolescentsHikayemiz kariyer hayatı bitmiş bir annenin çocuklarına davranış şekli ve ilerde işleyeceği bir cinayeti anlatıyor. Kendini bir şekilde dramatize etmiş bir kızın hikayesi ufak bir bakıcı cinayetiyle dahada mı kötüleşecek? En yakın arkadaşının sevdi...