Gece geç saatlerde uyuduğum için geç saatlerde uyanmıştım. Kendime güzel bir pazar kahvaltısı hazırlamıştım ve şu an magazin seyrederek kahvaltımı yapıyordum. Telefonum çalmaya başlamıştı. Arayan tahmin ettiğim gibi Rüya'ydı.
"Günaydın, ne yapıyorsun canım?"
"Günaydın, öyle yeni kalktım. Şimdi kahvaltı yapıyordum."
"İyi yapmışsın, ya diyorum ki bugün seninle biraz gezsek mi? Hem izin günümüz. Tadını çıkartalım."
"Olur, hem ben de geldiğimden beri ilk defa gezmiş olurum. Biraz değişik yerler görmek iyi olabilir."
"Sen kaçta hazır olursun?" duvardaki saate baktım. Saat on iki olmuştu bile.
"Kahvaltımı yapıp hazırlanana kadar saat 1 olur. Saat 1 gibi evden çıkabilirim."
"Tamam, sen bana evinin adresini at, ben seni almaya gelirim. Beraber geçeriz."
"Tamam, o zaman görüşürüz." telefonu kapattıktan sonra hızla kahvaltımı yaptım ve masayı toparladıktan sonra üstümü giyinmeye gittim. Hava çok sıcak olduğu için kot şort ve üstüne düz, beyaz bir tişört giydikten sonra saçlarımı ve makyajımı yapmak için makyaj masama oturdum. Sade bir makyaj yapıp saçımın bir parçasını bağlayıp salık bıraktım. Saçlarımı yaptığım sırada kapı çaldı. Muhtemelen Rüya gelmişti. Kapıyı açmak için girişe doğru ilerledim. Kapıda bekleyen tahmin ettiğim gibi Rüya'ydı.
"Hadi çıkalım."
"Bekle, çantamı alıp geliyorum." yatağımın üzerindeki çantayı aldıktan sonra koşarak Rüya'nın yanına geldim. Beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıktık.
"Seni çok güzel bir yere götüreceğim. Hem gezebileceğimiz mağazalar var, hem de denize sıfır kafeler."
"Merak ediyorum. Önceden İstanbul'a gelmiştim. Ama pek gezmeye vaktimiz kalmıyordu." ana yola vardığımızda bir durakta oturup otobüsümüzün gelmesini bekledik. Biraz geç olsa da gelebilmişti. Biz de hemen otobüse binip boş yerlerden birine yerleştik.
***
Trafikten dolayı gelebileceğimiz yere ancak iki saatte gelebilmiştik. İndiğimiz yerde birkaç alışveriş mağazaları vardı ve biz de hepsine teker teker girip gezmeye başladık. Ben bir kıyafet mağazasında kıyafetleri incelerken telefonum çalmaya başladı. Uğur arıyordu.
"Alo, merhaba kusura bakma izin gününde rahatsız ediyorum."
"Önemli değil, uyanığım zaten." Rüya telefonla konuştuğumu görünce yanıma ve geldi ve kim aradığını sorarcasına kaş göz işaretleri yapmaya başladı. Bende ağzımı kıpırdatarak Uğur dedim. Sinsi bir şekilde gülümsemeye başladı.
"Ben bir şey sormak için aramıştım. Nikaha ailen gelecek mi?" durdum. Çocuğa aileme söylemedim demek olmazdı. Kulp bulmaya çalıştım.
"Maalesef, teyzem hastalandı. Bu yüzden ailem gelmeyecek. Arkadaşlarımın hiçbiri de gelemeyecek. Sadece buradaki tek arkadaşım olan Rüya gelebilecek. Durumlar böyle."
"Kalabalık olmayacak yani. Daha iyi olur, az insan her zaman daha iyidir. Bir de şey diyecektim. Ailem müstakbel gelinleri ile tanışmayı çok istiyorlar. Eğer sen de kabul edersen bu akşam aile yemeğimize katılmak ister misin?" duraksadım. Telefonu kulağımdan çekip sesimin gitmemesi için sessize aldım ve Rüya'ya döndüm.
"Ailesi benimle tanışmak istiyorlarmış. Akşam yemeğine çağırıyor."
"Git, sakın hayır deme! Hem dışarıdayken sana güzel bir elbise de bakarız." tamam anlamında kafamı sallayıp telefonu sessizden çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk İddiası
Novela Juvenil"Eğer bir daha seninle karşılaşırsam.." duraksadım. "Evet, karşılaşırsan?" bir anda gaza geldim. "Ne istersen yaparım!" ** © Tüm Hakları Saklıdır