Aşk İddiası

8. Bölüm: "Nikah Töreni"

Bölüme başlamadan önce size 2 şey hakkında bilgi vereceğim. İlki Zenepcerendgny kitaplarına bakmanız. İkincisi ise whatsapp grubunu kurduk. Şu anlık harika gidiyoruz 😊 Eğer katılmak isteyen olursa mesaj yoluyla numaralarını atarlarsa gruba eklerim 😊

Kendime aynadan bakmak için makyaj masasından kalktım ve aynanın karşısına geçtim. Her ne kadar evlenmeyi istemesem de güzel olduğuma emindim. Elbisemin asilliği, makyajımın ve saçımın sadeliği beni bile etkilemişti. Kapım çaldığında kafamı kapıya çevirdim.

"Gel!" diye bağırdım. Kapı aralandı ve içeri buradaki en yakın arkadaşım olan Rüya girdi. İçeri girdiği anda ağzı açıldı.

"Harika olmuşsun! Kusursuzsun, kuğu gibisin." deyip yanıma geldi. Ellerimden tutup beni baştan aşağı süzdü. Beraber koltuğa doğru ilerledik.

"Sen de çok güzel olmuşsun. Elbisen sana çok yakışmış." giydiği açık kahverengi elbise ona da yakışmıştı. Ten rengine giden bir renkte giyinmişti.

"Evlenmek istemiyorum. Özellikle evleneceğim kişi Uğur ise evlenmeyi daha çok istemiyorum!"

"Kızım, sende ki şans kimsede yok! Koskoca Aygün Ailesi'ne gelin gideceksin ve sen hala bundan memnun değilsin. Senin yerinde ben olacaktım! Günümü gün ederdim." deyip saçlarıyla oynadı. Suratına ters ters baktım.

"Uğur'u yakından tanısan kesinlikle böyle demezsin. Gıcığın teki! Onunla aynı evde bir hayat geçirmek benim için ölüm gibi bir şey olacak."

"Merak etme, evlendiğinde kalacağın evde ölümü yaşayacak değilsin. Sıkıldığında havuza girersin ya da gider kitapların olduğu yerde kitap okursun. Sıkılıp bunları düşünmeye vaktin kalmayacak."

"Benim için para, mal, mülk bunların hiçbiri önemli değil. Ben zengin biriyle gönlümün olmamasına rağmen evleneceğime, fakir ama sevdiğim kişiyle evlenmeyi tercih ederim." dedikten sonra bana tekrardan sertçe baktı. Daha sonra Rüya ayağa kalktı.

"Ben çıkayım, salonda bekliyorum."

"Tamam, geliriz bizde çok geçmeden." kafasını onaylarcasına salladıktan sonra odadan çıktı. Ben üstümde son değişiklikleri yaparken tekrardan kapı çaldı. Kapıya baktım.

"Gel!" diye bağırdım. Kapı açıldığında içeri Uğur'un ailesi odaya girdi. Nedendir bilmem bir anlığına heyecanlandım.

İçeri girenler arasından birisini tanımıyordum. Yaşlı, tatlı bir dede yanıma geldi. O sırada Necla Hanım lafa girdi.

"Orhan Bey, Uğur'un dedesi oluyor. İlk defa tanışıyorsunuz, galiba." demek evlenmemizin sebebi olan dede buymuş.

"Yeni tanışıyoruz." elini öptükten sonra tekrardan dikeldim. "Merhaba, ben Cansu."

"Memnun oldum, kızım. İyi bir kıza benziyorsun. Gözüm tuttu." dediğinde hafifçe tebessüm ettim. Ailesinin beni sevmesi beni biraz üzüyordu. Çünkü bu evlilik tamamen bir formalite ve kısa bir zaman içinde bu evlilik bitecekti ve büyük bir ihtimalle ailesi çok üzülecekti. Necla Hanım, yanıma geldi. Elimi sıkıca tuttu.

"Melek gibi olmuşsun." utancımdan kızarmaya başlamıştım.

"Teşekkür ederim." dedim yavaşça.