Oturduğu koltuktan yavaşça kalktı Taeyong. Odanın içinde sıkıntı ile volta atıyordu. Şu an Yoonmi'nin yanında olmak istiyordu fakat dışarıda olduğundan nerede olduğunu bilemiyordu.
Birden aklına konuşmaları geldi. Telefonu eline alıp mesajı aradı ve buldu.
"
xmimix
Taeyong
Tek kalmak istediğin ya da sinirlerinin bozuk olduğu zaman ne yaparsın?
yongtae95
Dışarı çıkarım ve boş boş dolaşırım. Düşünüp çözüm bulmaya falan çalışırım. Ya da düşünmem ve sinirimi dağıtırım.
Sen?
xmimix
Ben de
Hatta Han Nehri'nin orada sessiz ve insanların pek gelmediği bir yer var.
Orada ki banklarda oturup düşünürüm."
Odasından çıkarak kapıya ilerledi. Annesine dışarıya çıkacağını söyleyip kapıyı kapattı. Hızla Han Nehrine doğru ilerledi.
Yoonmi'nin bahsettiği yere gitti. Işte oradaydı. Aylardır konuştuğu ama görüşmeyi başaramadığı kız bankların üzerine oturmuş ağlıyordu. Yavaş yavaş yanına ilerledi Taeyong ve arkasında durdu. Sessiz hıçkırıklarını dinledi Yoonmi'nin. Kollarını arkasından boynuna doladı ve yanağını onun sağ yanağına yasladı.
"İşte şimdi istediğin kadar ağlayabilirsin."
Duyduğu ses karşısında irkilmişti kız. Bu ses... Yavaşça boynundaki kollardan kurtuldu ve bankın tepesinden kalkıp arkasını dönerek ayaklarının üzerinde durdu.
"Taeyong..."
Bu Taeyong'tu. Bankın kenarından dolandı ve yanına gitti. Kollarını boynuna dolayıp başını da omzuna gömdü. Gözyaşları Taeyong'un omzunu ıslatırken kollarını daha da sıktı. Genç çocuk da karşılık vererek kollarını kızın beline sardı. Bir-iki dakika öylece ağladıktan sonra başını kaldırdı genç kız. Karşısındaki derin derin bakan gözlere dikkatlice baktı. Taeyong ne kadar görüşmek istese de Yoonmi sürekli hazır olmadığını söyleyip geçiştiriyordu. Ama şimdi birbirlerine bakıyorlardı.
Taeyong'un gözlerine bakmaya devam etti, gözlerindeki o duyguyu çözmeye çalışıyordu çünkü. Heyecan, şaşkınlık, mutluluk.. Hangisi? Öyle bir bakıyordu ki anlayamıyordu genç kız.
Başını yere eğdi yavaşça. Derin bir nefes alıp gözyaşlarını ve hıçkırıklarını durdurmaya çalıştı. Taeyong elini kızın çenesine götürdü ve nazikçe başını kaldırdı. Baş parmaklarıyla kızın gözyaşlarını temizledi. Genç kızın kalbi hızlanmıştı.
"Teşekkür ederim, yalnız bırakmadığın için."
Taeyong gülümsedi.
"Gelmem gerekirdi zaten, seni bu saatte burada bırakamazdım."
Banka oturup biraz daha konuştular. Daha sonra Yoonmi'yi evine bırakmak için kalktılar. Çocuk mutluydu. Çünkü sevdiği kızın yanında olmak ve sonunda görüşmek istediği şeydi ve sonunda isteğini gerçekleştirmişti. Ellerine dokunmuş ve gözlerine bakmıştı... O an, ondan daha mutlusu olamazdı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kakaotalk • lee taeyong ✓
Short Story"Ellerine dokunmuş ve gözlerine bakmıştı. O an ondan daha mutlusu olamazdı." Texting 02.08.16-20.08.16✅ Düzenlendi: 08.2020