Aşık Mafya

DOĞUM

Sabah gözlerimi açtığımda öncelikle saate baktım, 7:12'i gösteriyordu. Aklıma dün geldikçe seviniyordum. Gerçekten her şey rüya gibi olmuştu. Bir aya yakın bir süre içerisinde de bebeğimiz dünyaya gelecekti ve bir aile olacaktık. Hayalimdeki gibi olmasa da olmuştu sonunda. Sevdiğim adamla evlenecektim ve bebeğimiz olacaktı.

Küçük tuvaletimin gelme hissiyle lavaboya gittim, rutin işlerimi hallettikten sonra mutfağa indim. Sevil'i dolabı karıştırırken yakalayacağım aklıma gelmezdi.

" Bö"

"Ay bismillah tövbee, korktum kızım ya sabahın köründe ne yapıyorsun"

"Hiç uyandım geldim sen vardın, korkutayım dedim"

"Acıktın mı?"

"Kurt gibi açım"

"Gel bir şeyler hazırlayalım"

"Tamam!"

Mutfak önlüklerimizi birbirimize bağladıktan sonra saçlarımı topuz yaptım. Ardımdan Sevil yapınca birbirimize baktık ve kahkaha attık.

"Ee napıyoruzz ?"

"Benim canım tatlı çekiyor tatlı bir şeyler yapalım!"

"Sarı prenses nasıl isterse!"

Yanağına ufak bir öpücük kondurup malzemeleri çıkartmaya başladım .

"Krem şanti , süt, pasta tabanı"

"Bunları bana bıraak, sende git yiyecek bir şeyler hazırla bakalım "

"Tamam!"

Pişi yapacaktım. Gerçekten çok basit ve güzel, hemen malzemeleri çıkarttım. Bir kaba un koydum, ortasını açarak kuru hamur mayasını döktüm ve azıcık su döküp mayayı eritmeye başladım. Suyu gittikçe dahada arttırdım, sonra tuz ilave ettim ve yoğurmaya başladım. Hamur kıvamına geldiğinde kabın ağzını örttüm ve 15 - 30 dakika şişmesini beklemeye koyuldum.

O sırada Sevilin yanına gittim ve yaptığı pastaya bakmaya başladım. pastayı neredeyse bitirmişti.

"Immh enfes görünüyor!"

"E tabi sarı prenses istiyecekte yapmayacakmıyız "

Ukalaca sırıtıp yanağına bir öpücük kondurdum ve hamurun yanına gittim. Birazda olsa şişmişti, hamuru alıp ocağın oraya gittim. yağ , tava ve doğrama tahtasını çıkarttım. Tavaya biraz yağ döktüm ve ocağın altını açtım. Elimi de hafif yağa bandırdım ve hamurdan bir parça kopartıp kesme tahtasının üstünde yuvarlağa benzer bir şekilde genişletip ortasına delik açtım ve tavaya yerleştirdim. Sırayla diğerlerinede aynı şekli verdim ve pişirdim. Leziz görünüyor ve kokuyordu. Sevilde pastayı bitirmişti.

Pişiyi ve pastayı masaya yerleştirip içecek almak için mutfağa gittim. Sevilde o sırada domates salatalık falan doğruyordu . Dolaptan meyve suyunu çıkarttım ve masaya yerleştirdim. Bardaklara doldururken karnıma ufak ama etkili bir sancı girdi. Tebessüm edip meyve sularını doldurdum ve masaya oturdum. Sevilde gelince yemeye başladım.

"Yeter yeter boğulucaksın"

"Sende bu kadar güzel yapmasaydın!"

"Sende pişiyi çok güzel yapmışsın hakkını yemiyelim"

"Hakkımı yemedin de pişilerin hepsini yedin maşallah!"

Yemekleri bitirip ortalığı topladıktan sonra diğerleri de uyanmaya başlamıştı. Bu sırada telefonum çalınca yukarı kata çıktım ve telefonumu açtım.