Aşık Mafya

PAMUK ŞEKER

Merhaba arkadaşlarr.
Biliyorum y.b çok geç oldu ama uzun yazmak istedim :).

DÖRT AY SONRA

"Ya Meert ! Anlamıyomusun diyoruum, benim canım pamuk şeker istiyooo!"

"Ya aşkım gecenin saat 3'ü , nerden buliym sana pamuk şeker , hem gel sen uyu , sabah istediğin kadar pamuk şeker alırım."

"Öff sizdende bişey istenilmiyo be !"

Canımın pamuk şeker çekmesine rağmen mutfağa inip nutella kavanozunu kaşıkladım. Hele bi sabah olsun ben zaten bunun hesabını sorucam!

Nedense uykum hala gelmemişti ve saat 5 sularıydı. Yapacak bir şeyin olmaması beni sıkarken , 'Anne Ve Bebek' adlı kitabımı okumak için yatak odama yöneldim. Yatağın karşısındaki kitaplıktan kitabımı almak için yöneldim ve kitabımı olduğu yerden aldım. Merdivenden aşağıya indim ve, koltuğa yayıldım. Yaz ayında olduğumuz için üstüme pike aldım ve arkama minder koydum. Bebeğim 4 aylık olmuştu ve haftaya 5. Ayına giricekti. İşte o zaman cinsiyetini öğrenebilicektik ve ona göre alış-veriş hazırlıklarına başlicaktık. Bunları bir kenara bırakıp kitabımı okumaya başladım.

Bebek için ad seçiminin önemli olduğunu söylüyordu. Aslında biz hiç adının ne olacağını konuşmamıştık. Bunu bir kenara yazarak okumaya devam ettim. Yeni anne olucaklar için bebek bezinin bağlanması , mamanın hazırlanması , emzirme şekilleri ve daha bir çoğu yazıyordu. Hepsini okuyup aklımın bir köşesine kazıdım. Daha bir çok şeyi öğrendim ve sonunda kitabı bitirdim. Saatime yöneldiğimde ise saat 6.58'i gösteriyordu. Uykumun geldiğini fark ederek önce mutfağa yöneldim ve su içtim. Ardından yatak odama çıkarak Mertin yanına sokuldum. Yatağa uzanır uzanmaz gözlerim kapanmıştı bile.

AYŞENİN AĞZINDAN

Sabah gözlerimi açtığımda kendime gelerek oturma odasına indim. Sıla hariç herkes oradaydı.

Lavaboya doğru yol aldım ve elimi yüzümü yıkadım. Rutin işlerimi hallettim ve oturma odasına geçtim.

"Hadi bakalım , herkes kalksın ! Kızlar siz benimle gelin biz kahvaltı hazırlayalım. Elif ve Ege siz fırına gidin ve ekmek alın. Beyler sizde buraları düzeltin biraz."

"Tamam aşkım"

Derken yanağımı öptü Onur. Tebessüm ederek mutfağa yöneldim. Burcuyla Sevil çoktan oradaydı bile.

"Kızlar şimdi ben kahvaltılıkları hazırlayıp yumurta kırıcam. Sizde kendi aranızda bir görev paylaşıp yaparsınız artık."

"Seviiiil patates sooooy!"

"Burcu bana diyene kadar kendin soy!"

"Kızlar ikinizde susun, Sevil sen patates soy, Burcu sende kızart"

"Vee Ayşe olayıı çözeer!"

"Çünkü ben"

"Çünkü sen"

hepimiz kahkaha atmaya başladık.Ardından yumurtayı kırmaya başladım. Kızlarda o sırada patatesleri soyup kızartıyorlardı.

yumurtayı masaya koydum ve kahvaltılıkları çıkarttım. Ocaktaki çaydanlıktan duman çıkıyordu ve altını kapattım. Kızlarda sırada patatesi kızartmayı bitirmiş, tabaklara yerleştiriyordu.

"Beyleer ! hadi yemeğee"

İçeriye sırasıyla , Mert, Onur, Bora ve Çağdaş girdi.

"Elifle Ege gelmedi mi daha ?"