4~DEFOL GİT

15.3K 393 72
                                    



Multimedya: YAĞIZ EFE SANCAK




Kolumu büyük bir hiddetle geri çektim. Boşa harcıcak bir zamanı yok öylemi al o süreyi bir yerine sok. Aşşalık patron. Lanet kalbim neden seni sevdiki. Benmi dedim sev.

Ben olsam sever miydim? Asla.

Ama bu kalp laftan anlamıyor. Sende kır parçala geç bir kenara. Oldu ben ne yapıyorum sana. Yardım ediyorum. Madem öyle biraz hürmet et be adam.

Ya aşık değilsen bile, azıçık sev be adam. Öküz herif.

Kolumdan hayvan gibi çekinçe, ona doğru zorunlu dönüş yaptım hızlı çekmesen şuan göğüsne yapışık olmazdım, o erkeksi ve sigara barından nahoş kokunu almaz, kendimden geçmezdim.

"Boşa harcıcak bir yedi saniyem yok."

Bok ye sen.

"Bırak be. Eve gidicem bitti dimi görevim." Sesimin dozu baya bir yüksekti. Ben hariç dalga sesleri vardı.

Yağız beyin elini sırtımda hissedinçe susup ona baktım. Ellerimi onun göğsüne koyup başımı biraz daha geri çektim. "Bırak ya."

Yağız beyin eli sırtımdan, çıplak tenimi yakarak aşağı kaydığında. Nefesimi tuttum.

"Neden sana aşık olayım ki?"
Deyip dudaklarıma kapanması bir oldu. Dudakları o kadar hoyratça hareket ediyordu ki, kendime gelemedim. Hayır aşktan başıma güneş geçmiş olabilir. Ama havada güneş yok. Sanırım beni ay çarptı.

Ne diyorum ben adam resmen taciz ediyor dudaklarımı tamam zevkli ve çok güzel. Ama bu sırf onu sevdiğim için olan bir şey, benim sevmediğini biri beni kesinlikle öpemez.

Dudaklarındaki tat, karşılık vermek geliyordu tabii ama o tat. Bacaklarım hissizleşip beni taşıyamaz hale gelince. Düşecektim ama Yağız'ın kolu belime dolanıp beni kendine yasladı. Diğer eli enseme çıkınça, gözlerimi yumdum.

Dişlerini dudağımda hissetiğimde kendime geldim hoba biz baya öpüşüyoruz.

Geri geri eğildim, beni bırakması için. Ama ayağıma bir şey batması ile. Küçük bir çığlık atarak, ayağımı kaldırdım. Birlikte yere doğru devrilirken. Yağız ile bedenim bir bütün oldu.

Üzerime tüm ağırlını vermemek namına bir elini başımın yanından kuma koydu. Her ne kadar çok ağır gelmesede, bacaklarımda hissettiğim sertlik ile, yutkundum. Beni öpmeye devam ederken bende karşılık vermeye başladım.

Belimdeki elini biraz daha kendine çekinçe, belim yukarı kalktı. Beni kendisine bastırırken, inlememe engel olamadım.

Dudağımı emerken dişliyordu, nefes nefes kalmıştım benden ayrılınca, boynuma geçti. Saçlarımı kenara itti.

Elimi onun ensesine atıp, ensesindeki saçlarını okşayan başladım. Bunu ona haz vermişcesine inledi. Şuan belimize kadar bizi ıslatan denizi umursamadan burda Tövbe.

Elimi onun ensesinden çekip itilemeye çalıştım. "Yağız bey kalkın Yağız bey bırakın beni." Durmuştu ama boynumun girintisine soktuğu yüzünü çıkarmıyordu.

"Kokun çok rahatlatıcı." Sesi boğuk gelmişti.

Dur boş ver sesini kokuma güzel dedi dimi o.

"Yağız bey kalkın." Dedim başımı çevirerek. Oda başını kaldırıp bana baktı. Yanağıma sertçe bastırdığı dudakları ile kendimden bir kez daha geçtim.

"Ne beyi, sevgilim?"

"Kalk üstümden be adam." Dedim sinirle. Sevgilimmiş pislik herif.

"Bak gördün mü sana aşık olmam için hiç bir sebep yok." Dedi üzerimden kalktı, ıslak pantolonunu eliyle düzeltti, ve diklenince erkekliğinin fazla büyüktü. Dudağımı dişleyerek bakışlarımı kaçırdım. Yağız kahkaha atarken, nerdeyse iç çamaşırımı gösterecek kadar sıyrılan elbiseyi düzelttim.

Elini bana uzattı. Elini tutarak ayağa kalktım. "Her kadında olan sende de var aşık olmak saçma." Elbisemi son kes düzeltip. Başımı kaldırıp ona baktım.

Bana başka kadınlara dokunduğu gibimi dokunmuştu, beni diğer kadınlarla aynı kefeyemi koyuyordu.
Gözlerimden akan iri yaşlara engel olamadım. Kolumu tutan eline baktım. Beni bir fahişemi zannediyordu.

Kaşları çatılıp bedeni kasıldığında, ona bakamadım, başımı çevirdim.
Kolumu çektim. Ona bakmadan yürümeye başladım.

Beni sıradan kullanıp atılan kürdan gibi kullanamaz....


Yağız Efe Sancak'dan

Arkasını dönüp giderken, beni ne kadar yıktının farkında değildi. Bende onu yıkmıştım. Ama onun bu şekilde gitmesini beklemiyordum. Bağırıp çağırmasını bekliyordum. Ama sadece gözlerinden akan sıvıyla bana baktı.

Onun gözünden çıkan yaş bedenimdeki ateşe benzin misali deymişti.

Başladığım işi bitirmek babında önce Emir'i aradım...

Elimdeki votka bardağını masaya bıraktım.

"İyi bok yemişsin oğlum kızı kendinden uzak tut dedim. Fahişe de demedim. Şimdi git paşa paşa özür dile."

Ona ters bir bakış attım. Kendini bilmez bir sekreterden özür dilemek.
Pek bana göre değildi. Hatalı olabilirim ama ondan özür dilemem.
Saçma sapan hareketler yapan bir çocuğa baktım. Hem dans ediyorlar hem birbirlerini yiyorlardı.

Yanıma oturan esmer kadına baktım.
"Eğlenmek istemez misin?"

Ona sıradan bir bakış attım. Sırandan olamazdı. Orospu olurdu. Onu kolundan tutup kaldırdım.

"Biraz eğlenmek her kesin hakkı." Dedim Emir'e. Emir başını olumsuz anlamda sallayıp masadan kalktı.

Onu umursamadan kadını üst katlardaki bir odaya getirdim.

İçimde ufak bir zevk dahi yoktu. Beste'yi öptüğümde ergen gibi heycanlanmıştım. Ama bu kadın.

Ondan ayrılıp direk pantolumu çıkardım. Bu işi zevk meselesine dönüşmicekti anlaşılan çünkü sadece midemi bulandırıyordu.

Beste'den Devam...

Ben çikolata komasına girip romantik komedi filmlerine merak salacak bir insanmıydım. Beni resmen bir fahişenin yerine koydu. Aman Allahım.

Tamam düzgün namuslu birinin yapacağı şey değil. Ama sevdiğim adam. Aşkımı ilan ediyorum. Bu herif ...

Susuyorum artık ben hiç bir şey demiyorum.

Elimdeki dondurma kabına bakarak somurttum. Bitmişti.

Ayağa kalkarak mutfağa yöneldim. Hayat benim için deprosyon, reddedilme, aşk.

Kapının çalması ile bakışlarımı otarafa çevirdim. Tabii anladı yaptığı hatayı. Gelir öyle kapıma.

Yüzüme en kötü bakışı yerleştirip kapıya gittim. Elimle düzelttiğim saçlarımı yolasım var.

Kapıyı büyük bir hiddetle açtığımda karşımda gördüğüm kişi ile nutkum tutuldu.

"Abi." Diye fısıldadım. Bana samimiyetsiz bir gülüş attı.

"Abisinin gülü."



isildenizcok bu bölüm senin içindi yoksa yayınlamak gibi bir düşüncem yoktu. Ne veto nede yorum geliyor.

Sınır koymak istemezdim ama.

10 veto 5 yorum. Okuma sayılarına rağmen bu çok az bir istek sizden.







MAFYA BANA MUHTAÇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin